Futbolun değişmez bir kuralı vardır…
Yenilmeyecek hiçbir takım yoktur.
Gençlerbirliği’nde; Hüseyin Eroğlu’nun göreve başladığı 6 Ocak tarihindeki Sakarya deplasmanında alınan beraberlikten bu yana tam 11 hafta süren yenilmezlik süreci sonunda, tıpkı depremlerde fay hatlarında biriken stres kırılmasına benzer bir olay yaşandı.
Bunun da birçok nedeni vardı… Haftalar geçtikçe kendilerinden beklentilerin artmasının oluşturduğu psikolojik ortam, futbolcuların üzerindeki baskıyı artırdı. Rakipleri için artık tehlike arz eden bir hedef takım haline geldi.
Bir de her futbolcunun da kötü oynama hakkının da olduğunu unutmamak gerekir. Haftalardır canını dişine takarak oynayan futbolcuların üzerindeki baskılara ne kadar dayanacakları da doğrusu merak ediliyordu… Kaleci Erhan’dan başlayalım, her maçta kurtarışlarıyla arkadaşlarına moral veren, 5 maç üst üste kalesini gole kapatan, kazanılan puanlarda katkı oranı yüksek olan bu futbolcuya söylenecek sözü olan çıkar mı? Savunmanını bel kemiği olan, fedakârca oynayan kaptan Sinan’ın bir hatası mı yaptıklarını silip götürecek… Etebo’nun uzun süreli sakatlığı sonucu son anda kadroya katılmasına rağmen 40 yıllık Gençlerli gibi mücadele eden Âdem Eren’e mi suç bulunacak? Yoksa bu sezon takımın en çok belini kıran santrafor yokluğunda: 11 gol- 4 asist ile oynayan Metehan’ı mı, 35’lik dinamo Amilton’un 6 gol- 7 asistlik katkısını mı, yoksa füzeleriyle 4 gol ve 2 asistle güç katan Nalepa’yı mı yok sayacağız. İlk 11’e hiç çıkmadan oynadığı 157 dakikaya 2 gol sığdıran 23’lük santrafor Leo’ya adaptasyon şansı tanımayacak mıyız?
Tam 4 haftadır sadece 1 puan alabilen Çorumspor da Tuncay Şanlı’nın gelişiyle yaşanan kan değişiminin tıpkı Gençlerde yaşandığı gibi olumlu bir yansıması olacağı bekleniyordu… Bu futbolun doğasında var. Bununla beraber birkaç olumsuzluğun da bir araya gelmesiyle serinin sona ermesinin Başkent ekibi için bu sezonda seyirci rekorunun kırıldığı haftaya denk gelmesi de ayrı bir talihsizlik oldu.
Çorum’da futbolcuların yeni hocalarına kendilerini gösterme konusundaki ekstra çabası doğrusu olumlu katkı yaptı. Atilla’nın bu sezonda ilk golünü atması, 2. golün asistini yapan Atilla Turan’ın, savunmanın üzerine gitme konusundaki cesur tavrıyla Amilton’u iyi analiz ettiğinin göstergesiydi.
Şimdi Eroğlu ve ekibinin, bu yenilgiden ders çıkarmaları ve telafi edecek önlemleri vakit geçirmeden almaları gerekir.
Her ses getiren yenilgide sorumluğun hakemin üzerine atılma çabasını, belki de bunu haklı çıkartacak çok doğru bir örnek vardı sahada, Ömer Tolga Güldibi…
Kocaeli bölgesi hakeminin, maç boyunca tüm takdir haklarını rakip takım lehine kullanması, özellikle skorun 2-1’e gelmesinden sonra Çorumlu futbolcuların zaman çalmalarına göz yumması hatta Kadir Seven’in smaçörlüğe özenerek futbolu voleybola çevirme sevdasına aleni bir şekilde yol vermesi, deplasman takımlarının galibiyeti konusundaki kötü istatistiğini düzeltme çabası doğrusu takdire şayandı!
Biz, Gençlerbirliği’nin Süper ligde 2002 ve 2003 sezonunda şampiyonluğun hakemler yüzünden nasıl engellenip 3’üncülüğe razı edilişine tanıklık ettik. Bari 1. ligde 102 yıllık bir koca çınarın hakkını yemeyin, içinizde biraz Allah korkusu kalmışsa…