Geçtiğimiz günlerde hayvanseverler sokak hayvanlarının "uyutulması" kararı üzerine her ilde eylem gerçekleştirdi. Patili dostlarımızın katledilmesine karşı direnen aktivistler ve duyarlı vatandaşlarımız barınakların zaten uzun zamandır bir ölüm kampı olduğunu ve hayvanların her türlü eziyete yıllardır maruz kaldığından bahsettiler. 

Nitekim gerçekten de barınaklara güvenen bir hayvansever görmeniz mümkün değil. Ben de güvenmiyorum. Elbette her barınakta bu muamele yapılmıyor kimseyi zan altında bırakmak istemem. Ancak kürekle öldürülen köpeklerin görüntülerini ne çabuk unuttuk...

Diğer yandan sokakta yine insanlar yüzünden agresifleşen sokak köpeği de yok mu? Elbette var. Ancak bunun çözümü hayvanları katletmek mi? İşimize gelmeyen herkesi öldürmek mi çare? Çözemediğimiz her sorunu ölümle taçlandırmak faşizimdir, bu bir türcülüktür ve insanlık bu katliamları yıllar sonra faşist bir yaptırım ve korkunç olaylar olarak adlandıracaklardır. 

Bu olaylara tepki olarak Cimer'e dilekçe yazan pek çok vatandaşımız var. Bu konuyu okuyucularımıza da duyurmak isterim, hayvanların çıkmayan sesi olmak için oldukça kritik bir zaman. Uzun bir süreç değil, 5 dakikada halledilebilecek dilekçelerden bahsediyorum...

Bunun en makul çözümü gönüllü vergilendirme ile şeffaf bir şekilde hayvanların bakımının üstlenilmesidir. Biz hayvanseverler patili dostlarımıza sahip çıkmaya hazırız! Yeter ki dürüst olun! 

Hiçbir faşizmi vicdan duygusu olan vatandaşlar olarak kabul etmiyoruz. Patili dostlarımız toplumumuzun bir parçasıdır, mesele başıboş olmaksa efendim söylenecek çok söz var... :)