Son olarak Kahramanmaraş’ta bir kadının elinde pompalı tüfekle acil servisi basması şiddet olaylarını yeniden gündeme getirdi. Kamu Birliği Konfederasyonu ve Genç Sağlık Sendikası Genel Başkanı Osman Kaya konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Yapılan bilimsel araştırmalar gösteriyor ki, sağlık çalışanlarının yüzde 52,3'ü tüm kariyerleri boyunca en az bir tür sağlıkta şiddette maruz kalmış. Sağlık Çalışanlarımızın yüzde 10,4 fiziksel, yüzde 48,2 sözlü, yüzde 15 mobbing , yüzde 1,6 cinsel tacize uğradığını görüşüyor.
Elinde pompalı tüfekle acil servis basanlar, kadın aile hekimini saçından tutup sürükleyenler, hemşirelerimizi yumruklayanlar, ambulans sürücülerimizi darp edenler aramızda hala aramızda dolaşıyor. Sağlıkta şiddetin sadece artan hapis cezaları ile azalmayacağını gördük. Sağlıkta şiddet olayını ‘’ katalog suçlar ‘’ kapsamına alınması olumlu ancak yetersiz bir adım olduğunu acı tecrübelerle anlıyoruz.
Sağlık çalışanlarına sözlü ya da fiziki saldırıda bulunan kişilerin ‘yasaklı hasta’ ilan edilip bazı haklardan mahrum bırakılmasını talep eden Kaya sözlerine şöyle devam etti: “Şiddet olayına karışan şahısların sosyal güvenlik kapsamında dahi olsa ilacı eczaneden parası ile almasını, kamu hastanelerinde ise acil servis hizmeti dışında diğer poliklinik ve servislerden süreli olarak yararlanmamasını talep ediyoruz. Buna göre 112 acil görevlilerini darp eden bir şahıs, ertesin gün ambulans çağırdığı zaman ambulansın ücreti ne ise cebinden ödesin, sabah aile hekimini darp eden bir zanlı öğleden sonra elini kolunu sallayarak ilaç yazdırmaya gidemesin istiyoruz. SGK primi ödemeyen bir işçi ya da esnaf nasıl birçok haktan mahrum kalıyorsa sağlıkta şiddet olayına karışmış biriside bazı sağlık haklarından mahrum kalmalıdır. Sağlıkta şiddetin önlenmesi adına bürokrasinin hantallığı aşılmalı, caydırıcılığı yüksek adımlar ivedilikle atılmalıdır.”