CHP’nin savunma sanayine verdiği önemin altını çizen Bağcıoğlu, parti olarak ilk kez kurulan Gölge Millî Savunma Bakanlığı’nın savunma alanında kurumsal bilgi birikimi sağlama ve yapıcı eleştiriler geliştirme amacı taşıdığını belirtti. Bağcıoğlu, açıklamasında milli savunma sanayimize sahip çıkmanın tüm siyasi yaklaşımların ötesinde bir vatanseverlik görevi olduğunu vurgulayarak yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Savunma sanayimiz ortak değerimiz ve milli gururumuzdur. Her Türk vatandaşı savunma sanayimizin ulaştığı seviyeden memnuniyet duymakta ve geleceğe güvenle bakmaktadır. Savunma sanayi projeleri bir günde doğmamıştır. Projelerde aslan payının; özellikle 1974’den itibaren bu projelere destek veren tüm cumhuriyet hükümetlerine, ödediği vergilerle ve yaptığı bağışlarla kaynak sağlayan halkımıza, kanları ile harekât konseptleri ve harekât ihtiyaçlarının belirlenmesine katkıda bulunan şehit ve gazilerimize, birçoğu projelerin oluşturulmasında yer alan ve sonrasında FETÖ kumpasları ile hapislerde çürütülen ve bir kısmı vefat eden Türk Silahlı Kuvvetleri personeline ait olduğu unutulmamalıdır.
Savunma sanayimiz ortak değerimiz ve milli gururumuzdur. Her Türk vatandaşı, savunma sanayimizin ulaştığı seviyeden memnuniyet duymakta ve geleceğe güvenle bakmaktadır. Bu çerçevede CHP; milli savunma faaliyetleri ve milli savunma sanayisine verdiği önemi vurgulamak, parti içinde bu konularda kurumsal bilgi birikimi sağlamak, yapılan faaliyetleri takip etmek ve geliştirici tekliflerde, eleştirilerde bulunmak maksadıyla; parti tarihinde ilk kez Gölge Kabine ve gölge Millî Savunma Bakanlığı tesis etmiş ayrıca, Milli Savunma faaliyetlerinden sorumlu genel başkanlığı yardımcılığı oluşturulmuştur.
Bir gemi komutanının bir milli İnsansız Hava Aracı ile ufkun ötesini görebilmesi, harekat icra eden bir birlik komutanının hedefe yönelik bir milli İHA ile keşif yapabilmesi, teröristle mücadele harekatında bir üs bölgesinde gelişmiş milli gözetleme sistemleri ile teröristlerin tespiti, milli hava savunma sistemleri, ürettiğimiz savaş uçakları, güdümlü mermi ve torpido sistemleri ile harekat bağımsızlığının elde edilmesi, bunların yanında milli gemimizin kullanılması ve ihraç edilmesi onlarca yıllık başarılar olup, tüm milletimizi mutlu eden gurur kaynaklarıdır.
MİLLİ SAVUNMA SANAYİİNİ SAHİPLENMEK VATANSEVERLİK GEREĞİDİR
Bugünkü başarıda emeği geçenleri, destekleyenleri, siyasi irade ortaya koyanları takdir etmek gerektiği gibi, onlarca yıllık emeğe dayanan bu projelerin geçmişte harekât ihtiyacını ortaya koyanlara, projeleri başlatanlara da vefa göstermemiz yok saymamamız vatanseverlik gereğidir. Siyaset üstü olması gereken milli savunma sanayini sahiplenmeyi veya desteği siyasi parti taraftarlığına indirgemek en başta Türk milletine hakarettir.
Maalesef günümüzde; milli savunma projelerine ilişkin haklı, iyi niyetli ve yerinde eleştiriler bile neredeyse vatan hainliği ile suçlanmaktadır. Ayrıca unutulmamalıdır ki; 2007-2015 döneminde FETÖ’nün göz yumulan, müdahale edilmeyen kumpasları nedeni ile yüzlerce general, amiral, subay ve astsubay hapse atıldı, tasfiye edildi, bir kısmı hayatlarını kaybetti. Gemi komutanları, pilotlar, birlik komutanları iftiralarla, general / amiraller hükümetin onayladığı YAŞ kararları ile tasfiye edildiği için TSK’da büyük zafiyet oluşmuştur. TSK’na yönelik, 2007 - 2015 dönemindeki bu ahlaksız saldırılar esasen çok büyük milli güvenlik sorunu yaratmış, ayrıca savunma sanayimizde şimdi özlemle beklediğimiz KAAN MMU gibi projeleri hatta MİLGEM projesini de geciktirmiştir. Göz yumulan kumpaslar neticesinde ortaya çıkan, bilgi birikimini ve tecrübeyi yok eden personel zafiyeti, ciddi bir milli güvenlik ve beka sorunu olarak tarihe not edildi. Milli güvenliğe ve milli savunma sanayisine esas ve en önemli darbe budur.”