Muhammed Ali YAHŞİ

Alman fizikçi Prof. Dr. Wilhelm Conrad Röntgen'in X-ışınlarını keşfettiği 8 Kasım, Dünya’da ve Türkiye’de  Radyoloji Günü olarak kutlanıyor. Bugüne özel açıklamalarda bulunan Genel Sağlık-İş Başkanı Derya Uğur, ‘‘Tıbbi görüntüleme alanında yaşanan bilimsel gelişmeler, tanı ve tedavide önemli bir rol almaktadır. Ancak ülkemizde sağlıkta dönüşüm programı kapsamında getirilen performansa dayalı teşvik ek ödemesi ile birlikte tıbbi görüntüleme istem sayılarındaki artış dikkat çekici bir boyuta ulaşmıştır. Zararlı ışınlara maruz kalarak veya kalma riski yüksek birimlerde çalışarak hizmet üreten radyoloji çalışanlarının sağlığı ise maddi beklentiler için hiçe sayılmaktadır’’ diye konuşutu.

‘’SENDİKAMIZ SAĞLIK İZİN HAKLARI İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDİYOR’’

657 Devlet Memurları Kanunu’na aykırı bir şekilde “İyonlaştırıcı Radyasyon ve Radyonüklit Kullanılarak Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” yayınlandığını belirten Uğur, ‘‘Bu yönetmeliğin hükümlerine göre şua izinlerinin nasıl kullanılacağı belirtilmektedir. Ancak yayınlanan yönetmelik ve hukuksuz uygulamalarla radyoloji çalışanlarının hakları gasp edilmeye çalışılmaktadır. Sendikamız Genel Sağlık-İş, bu yönetmeliğin iptali için yargı süreci başlatmış, siyasi iktidar yargı süreci bitmeden yönetmelik hükümlerinde bir iki basit değişiklik yaparak yargı sürecini uzatmak amacıyla aynı yönetmeliği tekrar yayınlamıştır. Sendikamız hukuk birimi çıkartılan ikinci yönetmeliğe karşı da hukuk mücadelesi başlatarak radyoloji çalışanlarının kanuni hakkı olan sağlık (şua) izin hakları için mücadelesine devam etmektedir’’ dedi.

‘’KANSER VAKALARINA KARŞI CİDDİ ADIMLAR ATILMASI GEREKLİ’’

Radyoloji teknisyenlerine geçmişten bu yana görev tanımlarında olmamasına rağmen skopi görevi verilmekte olduğunu söyleyen Uğur, ‘‘Yargı kararlarına rağmen bu hukuksuz uygulamalara her gün bir yenisi eklenmektedir. Kanser, radyoloji çalışanları arasında neredeyse meslek hastalığı haline gelmişken, her geçen gün değiştirilen yasal mevzuatlar ile çalışma koşulları daha da kötüleştirilmektedir. Çalışma ortamları nedeni ile doğrudan ya da dolaylı olarak radyasyona maruz kalan ve büyük risk altında hizmet veren sağlık çalışanlarının sağlığının korunması, radyoloji çalışanları içinde her yıl giderek artan kanser vakalarının önüne geçilmesi için bir an önce ciddi adımlar atılması gerekmektedir’’ ifadelerini kullandı.

‘’RADYASYONA MARUZİYET SÜRELERİ DÜŞÜRÜLMELİ’’

Uğur, radyoloji çalışanlarındaki kanser vakalarındaki artışın önüne geçilmesi için atılması gereken adımları şu şekilde sıraladı:

Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu (ICRP), Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ve Avrupa Enerji Topluluğu (AURATOM) gibi birçok uluslararası kuruluşun ilke olarak radyasyon kaynaklarıyla çalışanların günlük çalışma sürelerini olabildiğince asgari seviyeye indirilmesi tavsiyesinin gereği yapılmalıdır.

Radyasyonla çalışanların çalışma şekli çalışma alanlarında ki yoğunluğa göre belirlenmeli, yoğun alanlarda çalışan sayısı arttırılarak radyasyona maruziyet süreleri düşürülmelidir.

Başta dozimetre ölçümleri olmak üzere radyoloji ünitelerinin kontrolleri konusuna hassasiyetle yaklaşılmalı, cihaz modernizasyonları sağlanmalı, uygun havalandırma ve izolasyon ile birlikte yeterli fiziki çalışma koşulları oluşturulmalıdır.

Sağlık Bakanlığı tarafından görüntüleme hizmetlerinin taşeron firmalara bırakılması uygulamasından vazgeçilmelidir. Tüm radyoloji ünitelerinde güvenceli, kadrolu istihdam modeli uygulanmalıdır.

Sağlık Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımları yönetmeliği kapsamında Tıbbi görüntüleme teknisyeni/teknikeri görev tanımının f. ve g. Maddelerinde geçen ‘Hekim eşliğinde’’ ifadelerine sığınılarak radyoloji teknisyenlerine eğitimini almadıkları konularda sorumluluk/görev verilmesine son verilmelidir.

Hukuksuzca uygulamaya konulan İyonlaştırıcı Radyasyon ve Radyonüklit Kullanılarak Sunulan Sağlık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmalı, Radyasyonla çalışanların Sağlık(şua) izin hakkı 657 DMK da geçtiği gibi ‘’Hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verilir’’ Şeklide mevzuat hükümleri çıkartılarak uygulama birliği sağlanmalıdır.

Bir gece kararnamesi ile aniden kaldırılan Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamnamesi, yerine çağın gereklerine uygun, radyoloji teknisyenlerinin kazanılmış haklarını koruyarak özlük haklarını genişleten yeni düzenlemeler ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Editör: Ezgi Bardakçı