Ebru APALAK
Elektrik üretiminin yaklaşık üçte birini kömürlü termik santrallerden karşılayan Türkiye’nin farklı illerindeki ekoloji örgütleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nden önce mevcut kömürlü termik santrallerin 2030 yılına kadar kademeli olarak kapatılması talebini ‘‘Kömürden Adil Çıkış: Hedef 2030’’ bir bildiriyle kamuoyuna duyurdu. Bildirinin imzacıları arasında Çanakkale, Muğla, Kahramanmaraş’ın yer aldığı farklı illerden 17 kurum bulunuyor.
İmzacı kurumlar, karar alıcılardan, hiç kimsenin işsiz, güvencesiz, sağlıksız, enerjisiz kalmadığı planlı ve kademeli bir kömürden çıkış planı hazırlanmasını talep etti. Planın ekolojik, ekonomik ve sosyal açıdan adil bir geçişi sağlamasının şart olduğu vurgulandı.
“ÇOCUKLARIMIZ VE GENÇLERİMİZ SİNSİ HASTALIKLARA YAKALANDI”
TEİAŞ verilerine göre Türkiye’de kömürlü termik santral kurulu gücü 21,8 GW. Kömür madenciliği ve kömürlü termik santraller nedeniyle bölgede yaşayan insanların topraklarını kaybederek köylerini terk etmek veya madene inmek zorunda kaldıklarına bildiride dikkat çekildi. Kömürün vadesinin dolduğuna belirtilerek, yapılan bilimsel çalışmalara göre Türkiye için rüzgârı ve güneşi odağa alan, toplumun gerçek enerji ihtiyacına yönelik bir enerji dönüşümünün 2030’a kadar mümkün olduğu belirtildi. Enerji dönüşümü sağlanırken bölge halkının ekolojik ve sosyal haklarının gözetilmesi gerekliliğine işaret edildi. Bildiride “Ancak bu sayede iklim krizinin doğa ve toplum üzerindeki olumsuz etkileri ile mücadele edebiliriz’’ denildi.
Bildiride şu ifadelere yer verildi: ‘‘Yıllar içinde kömür; suyumuzu, toprağımızı, gıdamızı kirletti. Madende ve santralde çalışan ve etrafında yaşayan herkes, her gün kömürün zehirlediği kirli havayı soluyor, kirli gıdayı tüketiyor. Kanser olduk; çocuklarımız ve gençlerimiz sinsi hastalıklara yakalandı.”
Bildiride kömürden adil çıkış için talepler şöyle sıralandı:
• Mevcut kömürlü termik santraller bugünden başlayarak 2030 yılına kadar kademeli olarak kapatılsın.
• Yeni kömür santralleri ve kömür madenleri için verilmiş izinler istisnasız iptal edilsin.
• Kömür madeni genişletmeleri durdurulsun.
• Kömür arama çalışmaları durdurulsun.
• Kömür madenlerinde ve termik santrallerde çalışan tüm emekçiler özlük haklarını ve geleceklerini güvence altına alacak programlarla desteklensin.
• Kömür bölgelerinde yaşanan ağır ekolojik yıkım ve buna bağlı insan sağlığındaki ve yerel ekonomideki çöküşün onarılması için etkilenen tüm ekosistemleri ve halkı kapsayan iyileştirme programları hayata geçirilsin.
• Krizlere karşı dirençli bir toplumu inşa etmek için şirketlerin çıkarlarını değil, kamu yararını, bilimi önceleyen politikalar geliştirilsin.
Kurumlar ayrıca kampanyaya destek olmak isteyenler için komursuz2030.org üzerinden imza kampanyası başlattı.