Hasar, yaptığı yazılı açıklamada, başkanlık olarak tüm insanlığın ortak evi dünyanın geleceğini iklim değişikliği tehdidine karşı korumak adına sağlam adımlar attıklarını belirterek, iklim değişikliğinin yükselen deniz seviyelerinden eriyen buzullara, olağanüstü hava olaylarından tarımsal verimdeki değişikliklere ve biyolojik çeşitlilik kayıplarına kadar birçok alandaki değişimleri de beraberinde getirdiğini vurguladı.
"Sıfır Atık Projesi"nin Türkiye'nin dünyaya taşınan marka projesi olduğunu ifade eden Hasar, şunları kaydetti:
"Daha önce uluslararası ödüller almış olan Sıfır Atık, geçtiğimiz ay düzenlenen G20 Liderler Zirvesi sonuç bildirisinde vurgulanan konular arasında yer aldı. İki hafta önce Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Bakanımız ve Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi ile gerçekleştirdiğimiz BM Genel Kurulu ziyaretlerinde de Sıfır Atık dünyanın gündemindeydi. BM'de kurulan Danışma Kurulu'nun da başkanı olan Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi ile BM Genel Sekreteri 'Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı'nı imzaya açtı. Sıfır Atık bugün hem döngüsel bir ekonomi modeli hem küresel bir çevre hareketidir. Bugüne kadar Sıfır Atık ile 96 milyar lira ekonomik kazanç sağlanmış, 703 milyon kilovat saat enerji, 711 milyon metreküp su, 82 milyon metreküp depolama alanından tasarruf sağlanmış, 4,9 milyon ton sera gazı salımı önlenmiş, 432 milyon ağaç kurtarılmış, 108 milyon varil petrolden tasarruf edilmiştir."
"Karbon nötr hedefimize ulaşma yolunda bize büyük destek sağlayacak"
İklim kanunu mücadelesine güç katma hedefiyle kurgulanan bütün projelerde "2053 Net Sıfır Emisyon" hedefi ekseninde çalışmaların sürdürüldüğünü bildiren Hasar, iklim kanunu çalışmalarına da özel önem verdiklerini belirtti.
Hasar, şunları kaydetti:
"İklim değişikliğinin hayatın her alanını etkilediğini düşündüğümüzde iklim kanunu; bütün sektörleri olumlu yönde etkileyecek ve temel bir çerçeve kanun niteliğinde olacak. İklim değişikliğiyle mücadeleyi bir anlamda yasal bir zeminden hareketle güçlendirip, atacağımız adımları da bu yasal çerçeve vasıtası ve yeşil dönüşüm hamlesiyle endüstriyel sektörlerimizdeki üretimi destekleyeceğiz. Örnek verecek olursak; iklim kanunu ile birlikte Emisyon Ticaret Sistemi'ni kanuni bir zemine oturtacağız. İklim değişikliğiyle mücadelede en etkili yöntem; emisyonların azaltımıyla iklim değişikliğine uyumdur. Bu anlamda dünyanın iklim değişikliğiyle değişen dengesine karşı onarıcı ve yapıcı bir tutum sergilemek adına güçlü tedbirler almak zorundayız. Bunu da tüm paydaşların görüşlerini alarak hazırladığımız, '2053 Net Sıfır Emisyon' hedefimize ulaşma noktasında lokomotif gücümüz olacak olan iklim kanunuyla gerçekleştirmek istiyoruz. İklim kanunu bu açıdan düzenleyici, sınır çizici olmakla beraber yeşil dönüşümü teşvik ve tahkim eden bir özelliğe sahip olacak. İklim kanunu, yüce Meclisin onayından geçtikten sonra lokomotif gücümüz olacak ve karbon nötr hedefimize ulaşma yolunda bize büyük destek sağlayacak. Bunun yanında daha yeşil, daha temiz, daha güvenli ve iklim dostu yarınlarımız için bugünden güçlü bir adım atmamızı sağlayacak."
Hasar, iklim değişikliğinin aktif bir tehdit olması nedeniyle gelişen yeni şartlar ve yaşanan son hadiselere göre iklim kanunu taslak önerisini, toplumun tüm kesimlerinden gelen görüşleri de dikkate alarak sürekli güncellediklerini belirtti ve "Bu aktif tehdide karşı bütün bilimsel birikimimizle, uzmanlarımızın tecrübesiyle ve proaktif bir tavırla iklim kanunu taslak önerisini en makul şekilde sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kararlıyız, çocuklarımıza yeşil ve temiz bir dünya bırakacağız." değerlendirmesinde bulundu.