Ekonomi

İçeride siyaset ısınırken, piyasalar ABD seçimine endeksli

Geçen hafta İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı’nın görevden alınması tartışmaları sürerken, bugün sabah Mardin ve Batman büyükşehir belediye başkanları ile Urfa’nın Halfeti belediye başkanı da görevden alınarak, yerlerine kayyım atandı.

Siyasetteki bu gelişmeler sürerken, dış yatırımcılarının, not kuruluşlarının asgari ücret ve emekli maaş artışları ile ilgili titizlenilmesi uyarıları dikkat çekiyor. Kredi notunu artıran S&P’nin Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesinde de bu konuda bir uyarı yer aldı. S&P açıklamasında, ücret belirlemede artış oranının, hükümetin 2025 yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 17 yerine, yaklaşık yüzde 44 olan 2024 enflasyon oranına endekslenmesinin, enflasyonla mücadele programı için bir risk olduğuna işaret edildi. S&P düpedüz iktidara asgari ücreti 2025 sonu yüzde 17 enflasyonu baz alarak ayarlamasını öneriyor.

Öte yandan İTO enflasyonu aylıkta yüzde 3,4 ile oldukça yüksek geldi. TÜİK ise rakamı bugün saat 10.00’da açıklayacak. İTO rakamında yıllık bazda da düşüş yok seviyede. Enflasyondaki gelişmeler hükümetin, MB’nin beklediği hızda düşüşün olmayacağını gösteriyor. Bu nedenle de bu yıl içinde faiz indirimi beklentisi daha da zayıflamış görünüyor. İndirimdeki süreç uzadıkça hem bütün yükünü çeken dar gelirliye eziyeti artıyor hem de yüksek faizin kendisi enflasyonist etki üretiyor. MB’nin, faiz artırma dışında yeni sıkılaştırma önlemlerine yönelebileceği ise piyasalar açısından endişelenelim mi sorularına yol açıyor.

Dünya ekonomisinde gözler ABD seçimlerinde. İki başkan adayının farklı politikaları beklentileri şekillendiriyor ve kazanacak adaya göre pozisyonlar gelişiyor. Son haftalarda Trump’ın kazanma olasılığı yatırımlara yön vermeye başladı. Altındaki yükselişte bu faktörün etkisine dikkat çekiliyor. Trump kazanırsa ticaret savaşının derinleşebileceği, gümrük vergilerinin yükselebileceği, enerji ve düşük gelirli kiracılar için konut maliyetlerini azaltmaya yönelik sübvansiyonların artabileceği enerji, çelik ve alüminyum gibi ürünlerin fiyatlamaları üzerinden yeni bir küresel enflasyon riskine işaret ediliyor. Siyaset, dış politika yönünden nasıl etkide bulunacağı ayrı bir konu ancak, Trump tablosu, Türkiye’ye ekonomide pek yardımcı bir konjonktür yaratmıyor gibi duruyor.

Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın başkanlık yarışını kazanması olasılığına karşı “güvenli liman” arayışı altını yükseltiyor. Dünya Altın Konseyi (WGC) verilerine göre, küresel altın talebi 3. çeyrekte yıllık yüzde 5 artış göstererek 1.313 tona ulaştı. Altın talebi değeri yıllık yüzde 35 artışla 100 milyar doları aştı. WGC küresel araştırma başkanı Juan Carlos Artigas, talebin 3’üncü çeyrekte “özellikle düşük faiz oranları ve devam eden jeopolitik risk kombinasyonuna yanıt veren Batı piyasalarından gelen yatırımcılar” tarafından desteklendiğini söyledi.

Fotoğraf: AA