Muhammed Ali YAHŞİ

Yabancıların ülkemizde edindikleri taşınmaz artışına dikkat çekmek ve olumsuzlukların önüne geçilmesine katkı sağlamak için Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hazırlayan Gürer, sunduğu teklifte “Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüzölçümünün yüzde beşini ve kişi başına ülke genelinde yirmi hektarı geçemez” dedi.


“BU UYGULAMAYA SINIRLAMA GETİRİLMESİ GEREKLİDİR”

Son yıllarda yabancıların ülkemizde edindikleri konut, işyeri, tarla ve arsa gibi taşınmaz miktarında büyük artış olduğunu söyleyen Gürer, “AKP iktidarları tarafından parayla edinilen mülk karşılığında ülke vatandaşlığının verilmesi toplumda rahatsızlık uyandırmaktadır. Ayrıca AKP iktidarı tarafından hayata geçirilen bu uygulama, ülkemizdeki arazilere yabancıların ilgisini artırmış olup yabancılar tarafından ülkemizde edinilen arazi, tarla, mesken, arsa vb. taşınmazların sayısını artırmaktadır. Toptan bu uygulamadan vazgeçilmesi ve en azından belirli bir sınırlama getirilmesi gereklidir” ifadelerini kullandı.

“YABANCILAR 2014-2020 YILLARINDA 5,2 MİLYON METREKARE TARIM ARAZİSİ SATIN ALDI“

2014-2020 yılları arasında yabancıların edindiği gayrimenkul miktarlarıyla ilgili verilere dikkat çeken Gürer, “Ülkemizde 2014-2020 yılları arasında yabancılar tarafından 8 bin 892 ana taşınmaz parsel adedi, 15 milyon 459 bin 099 metrekare ana taşınmazların hisseye isabet eden yüzölçümü ve 147 bin 368 bağımsız bölüm olduğu gözlenmektedir. 2021 yılı itibariyle yabancılar tarafından edinilen ana taşınmaz adedi 15 bin 950, bağımsız bölüm adedi 237 bin 515, edinimde bulunan yabancı gerçek kişi adedi 256 bin 603 ve toplam taşınmaz adedi ise 253 bin 466 olarak görülmektedir. 2022 yılında yabancı kişilerin satış ve benzeri yollarla edindikleri tarım nitelikli taşınmazların miktarına baktığımızda ise toplam bir yılda 5 milyon 219 bin 309 metrekare ülkemizden ana taşınmaz hissesi aldıkları görülmektedir” dedi.

“ULUSAL GÜVENLİK AÇISINDAN RİSK OLUŞTURABİLİR”

Yabancıların ülkemizden büyük miktarda arazi edinmesinin neden olabileceği tehlikelere da değinen Fethi Gürer, “Bu durum ülkenin ulusal güvenliği açısından risk oluşturmanın yanı sıra, ülkenin kendi tarım arazilerinde tarımsal üretim yapma yeteneğini sınırlayabilir. Bu da ülkenin dışa bağımlılığını artırabilir. Ayrıca yabancıların ülkemizde kontrolsüz arazi edinmesi, yerelde yaşam tarzı, kültürü ve gelenekleri üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Yerel nüfusun topraklarından uzaklaşması veya yer değiştirmesi, kültürel kimliğin zayıflamasına neden olabilir. Bu durum süreç içinde toplumsal eşitsizliği artırabilir ve yerel nüfusun refahını etkileyebilir. Bu da sosyal gerilimleri ve toplumsal dengesizlikleri tetikleyebilir” ifadelerini kullandı.

 “BENZER ÖRNEKLER DİKKATE ALINARAK SINIRLAMA SAĞLANMASI ÖNEMLİDİR”

Yabancı ülkelerde taşınmaz satın alınmasına yönelik sınırlamaların varlığına da değinen Gürer, “Bu düzenlemeler, yabancıların toprak edinmelerini kontrol altında tutarak, ülke çıkarlarını ve vatandaşlarının refahını koruma amacını taşır. Ülkemizde de 2644 sayılı Tapu Kanunu’nda yabancıların edinebilecekleri taşınmaz ve sınırlı ayni haklar kanuni sınırlamalara tabi tutulmuştur. Tapu Kanunu’nun 35’inci maddesinde, ‘Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüzölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemez.’ Esasen tümden mülk edinimi engellense daha doğru olur ancak dünyada da benzer örneklerin varlığı dikkate alınarak sınırlama sağlanması da önemlidir ” ifadelerini kullandı. 

“RAKAMLARIN DÜŞÜRÜLMESİ GEREKLİLİK ARZ ETMEKTEDİR”

Son dönemlerde ülkemizde yabancılara satılan arazi miktarlarının tartışma konusu olduğunu vurgulayan Gürer, “Bu rakamların düşürülmesi riskleri göz önünde bulundurarak gereklilik arz etmektedir. Bu kanun teklifi ile ülkemizde yabancılar tarafından edinilen taşınmazların sayısal artışının bir nebze yavaşlatılması ve olası olumsuzlukların önüne geçilmesi adına kanunda belirtilen sınırların aşağı çekilmesi amaçlanmıştır” açıklamasında bulundu. 

GÜRER’İN TAPU KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 22/12/1934 tarihli ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 35’inci maddesinin ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüzölçümünün yüzde beşini ve kişi başına ülke genelinde yirmi hektarı geçemez.

Editör: Ezgi Bardakçı