SGK’nın akıllı kanser ilaçlarını karşılamamasını eleştirerek, vatandaşların hayati ilaçlara erişebilmek için mahkeme yoluna mecbur bırakıldığını söyleyen Gürer, bir vatandaştan gelen şikayeti şu sözlerle aktardı:“Bir vatandaş aradı, dedi ki: 'Ben kanser hastasıyım, akıllı kanser ilacı kullanmak zorundayım. Bu ilacın 100 bin lira civarında bir tutarı var. Bunu ben ekonomik durumum nedeniyle alamıyorum ama bu ilaca da ihtiyacım var. SGK bunu ödemedi.' İçim acıdı, 'Ne yaptın?' dedim. 'Avukata verdim. Avukat dava açtı, davayı kazandı ve bu parayı tahsil ettik' dedi. Yani sonunda mahkeme kararıyla o vatandaş o kanser ilacını alıyorsa neden o akıllı kanser ilacı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmıyor da dava yoluna vatandaş gönderiliyor? Kanser de bildiğiniz gibi insan sağlığı açısından en riskli hastalıklardan biri. Benzer durumlarda bazı ilaçlara erişimde sorun var. Onun için mutlak surette yurttaşların bu tür ilaç konusundaki mağduriyetlerine eğilmek gerekir. İnsani anlamda da bu kabul edilebilir bir durum değil. Yine, Suriyelilerden alınmayan ama bizim ülkemiz emeklisinden alınan ilaç katkı payının da bu vesileyle kaldırılması gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum.”

"ÇİFTÇİ SİGORTA PRİMİ ÖDEMEKTE ZORLANIYOR"

Sigortalı tarım işçisi ve çiftçi sayıları ile tarımda SGK durumunu da konuşmasında yer veren Gürer, “SGK'nın tarımla ilgili sürecini irdelediğimizde de karşımıza çıkan tablo iyi bir tablo değil çünkü çiftçilerin 60 yaşında emekli olmaları, 9000 gün prim ödemeleri mevcut ekonomik yapıda olanaklı değil. 2002 yılında tarımda sigortalı kişi sayısı 7 milyon 511 bin kişiydi. 2023 yılına geldiğimizde bu sayı 4 milyon 767 bin kişiye düşmüş. Yani tarımda çalışanların ciddi biçimde azaldığını rakamsal verilerde de görüyoruz. Tarımda SGK'ya -önceki adıyla BAĞ-KUR'lu- 2009 yılında prim ödeyen 1 milyon 16 bin 692 çiftçi varmış, 2024 yıl sonunda prim ödeyen çiftçi sayısı 420 bin 991 çiftçiye düşmüş. Hani kalkıp diyoruz ya "Bize göre ÇKS'li 2 milyon 300 bin, Bakana göre 2 milyon 700 bin çiftçi var." diye, sigorta primini ödeyebilen çiftçi sayısı 420 bin arkadaşlar. 2 milyon 700 bin çiftçiden primini ödemekte bu kadar zorlananın varlığı tarım kesiminin içinde bulunduğu durumun da özeti gibi” diye konuştu.

"ESNAF VE ÇİFTÇİ İÇİN PRİM GÜN SAYISI NEDEN DÜŞÜRÜLMEDİ?"

Gürer “Cumhurbaşkanı seçimden önce söz vermişti; esnafın, çiftçinin 9000 gün olan prim gün sayısı 7200'e düşecekti. Bu kanun teklifinin içinde bu da yok. E, söz verildi, umutlandırdı, neden 9000 prim günü 7200 güne çekilmiyor? Şu anda eğer prim böyle devam ederse ödeme güçlüğü daha da artacak çünkü 7,735 lira çiftçinin aylık prim ödemesi gerekiyor ki emekliliğe erişebilsin. Ürettiği ürün para etmedi, düşük alım fiyatı uygulandı, girdi maliyetleri her geçen gün artıyor, bir de bunun yanında ürettiğinden para kazanamayan çiftçiden siz prim için para yatırmasını istiyorsunuz. Bunu nasıl sağlayacak? Verilen ile mevcut durum arasında değerlendirme yaptığınız zaman da sorunun ne kadar derin olduğu görülür” dedi.

Muhabir: Muhammed Ali YAHŞİ