CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu kasabasında domates üreticilerinin yaşadığı sıkıntıları yerinde inceledi. Karşılaştıkları zorlukları Gürer’e ayrıntılı bir şekilde aktaran domates üreticileri, “Domates için bu yıl tam bir hüsran yaşadık. Ürün halen tarlada” dedi. Gürer’de, Türkiye'nin domates üretiminde dünyanın önde gelen ülkelerinden olduğunu ancak iktidarın süreci yönetemedi için domatesin heba olduğunu ifade etti.

“NİĞDE’NİN EN ÇOK DOMATES ÜRETİLEN BÖLGELERİNDE DOMATESLERİN ÇOĞU TARLADA KALDI”

2024 yılında TÜİK’e göre domates üretiminin 14,5 milyon ton olacağının tahmin edildiğini. Ve bu yıl üretimin geçen yıla göre 1 milyon ton arttığının belirtildiğini aktaran Gürer “Yemelik ve salçalık domates olarak Türkiye üretici ülkeler içinde dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Son yıllarda üretimi artan salçalık domatesi sanayide işleyip yurt dışına ihraçta etmekteydi. Geçtiğimiz yıl  yurt dışı pazarı genişletmek ve çeşitlendirmek yerine yurt içi fiyat artışı dikkate alınarak  ihracatla ilgili sınırlama getirildi. Bu süreçte sanayiciler önemli ölçüde domatesi salça olarak yurt dışına gönderemediler. Pazara farklı ülkelerde yöneldi. Yurt içinde Sözleşmeli üretim yapan fabrikalar dikim öncesi açıkladıkları fiyatı geriye çektiler. Bu durum fiyatların baskılanması ile üreticiyi olumsuz etkiledi” dedi.

Artan girdi maliyetlerine karşın geçen yılın altında fiyat oluşunca çiftçinin işçilik maliyetini dahi karşılayamaz duruma geldiğini ifade eden Gürer, “Bölgelere göre üretim olgunlaştıkça sorun derinleşti ve Çukurkuyu kasabası gibi Niğde'nin en çok domates üretilen bölgelerinde, domateslerin büyük bir bölümü tarlada kaldı." dedi.

“SALÇA FABRİKALARINA BORÇLU KALIYORUZ”

Tüccarların domates almaya gelmediğini ve bu durumun kendilerini büyük bir mali sıkıntıya soktuğunu ifade eden domates üreticisi Vahit Durukan, "Tüccarlar domatesi almaya gelmiyor. Domatesin dönüm başına maliyeti en az 25 bin lira. İşçiler burada, tarlalar burada, ama salça fabrikaları domatesi 2 lira 30 kuruşa alacaklarını açıkladı. Nakliye masrafı bize ait, artı bunun yüzde yirmi fire payı da var. İşçilik de bize ait. Bu durumda bize hiçbir şey kalmıyor, hatta üstüne salça fabrikalarına borçlu kalıyoruz" şeklinde konuştu.

Kredi kullanarak ekim yaptıklarını ve borçlarını ödeyemediklerini de belirten Durukan, işçi bulmanın ve işçi yevmiyelerinin de büyük bir sorun olduğunun altını çizdi.

Durukan, "Sabahtan beri seçerek iki kamyon mal yükledik, ama işçiler üç kez kaçtı. Üç kez yeni işçi tuttum, çünkü yevmiye düşük bulunuyor. Şu an için bir işçinin günlük yevmiyesi 700 lira. Bir işçi 28 kasa domates topluyor.” dedi.

Durukan, domatesin yetiştirilmesi sırasında kullanılan suyun maliyetinin arttığını ve diğer maliyetlerin de yükseldiğini belirterek, "Bir domates yetiştirilirken yaklaşık 148 litre su kullanılıyor. Su gideri de arttı; sulama saati 300 lira. Bir saat su 300 lira, geçen sene 130 lira olan sulama saati %100'ün üstünde arttı. Tohumda, ilaçta ve gübrede de artış var" diye konuştu.

“NİĞDE’DE TÜCCARLAR DOMATESE PARA VERMİYOR”

Türkiye’nin farklı illerinde de domates üretiminde yaşanan sorunların üreticiyi isyan ettirdiğini belirten Gürer, "Türkiye'nin farklı illerinde domates, Niğde’ye göre daha önce yetişir. Bu nedenle oralarda büyük bir tepki oluştu. Aynı durum şu anda Niğde bölgesinde de yaşanıyor. Şu an Niğde’de de tüccarlar domatese para vermiyor. Doğal olarak çiftçinin topladığı domatesler işçiliği karşılamayınca sıkıntı yaşıyorlar. Pazarda ve markette ise tarladaki ürünün fiyatı katlamış durumda. Vatandaş aldığı ürünün fiyatından, üretici girdi maliyetlerinden, pazarcı ise nakliye, işçilik, işgaliyle poşet giderlerinden dert yanıyor." dedi.

“TARIM KREDİ KOOPERATİFİ ÇİFTÇİNİN YANINDA OLMUYOR”

Tarım Kredi Kooperatifi aracılığıyla yapılan sözleşmelerin uygulanmadığından ve kooperatifin üreticilere gereken desteği sağlamadığından yakınaan bir diğer domates üreticisi, "Tarım Kredi Kooperatifi’nin en çok üyesi Çukurkuyu'dadır. Her sene sözleşme yapıyoruz, ancak kooperatif sözleşmelerin dışına çıkıyor. Örneğin, bir liraya sözleşme yaptığımızda, piyasa düştüğünde piyasanın altında mal almaya çalışıyorlar. Tarım Kredi Kooperatifi çiftçiyi ciddi şekilde mağdur ediyor. Çiftçinin yanında olması gerekirken yanında olmuyor” diye konuştu.

Tarım Kredi Kooperatifi’nin çiftçiyi destekleyen bir politika ile alım yapmadığını ve piyasadan daha kötü davrandığını belirten üretici, “Biz istiyoruz ki sözleşmemizi yapalım, gübremizi ve bütün ihtiyaçlarımızı oradan alalım ve borcumuzu mahsuplaşarak ödeyelim. Ancak Tarım Kredi Kooperatifi her sene verdiği sözleri yerine getirmiyor, sözleşmelere de uymuyor. 'Alamıyoruz, işleyemiyoruz, yerimiz yok, satamıyoruz,' diye sürekli bahaneler üretiyorlar. Adı var, kendi yok; Tarım Kredi Kooperatifi şu anda çiftçinin dostu değil” şeklinde konuştu.

“ÇİFTÇİ BOĞULDU”

Tüccarların alım yapmadığını ve ellerindeki domateslerin tarlada kaldığını ifade eden üretici, "Çiftçilik bitmiş durumda, çiftçi boğuldu. Ne yapacağız? Seneye ne olacağı belli değil, yapacak bir şey yok" dedi.

Diğer üreticiler de borçları ve mali sıkıntılar hakkında şu bilgileri verdi: "Yaklaşık 1 milyon lira kredi kullandık, ödeyebildiğimizi ödeyeceğiz. Ne yapalım? Haciz gelecek, traktörümüzü bağlatacağız"

Muhabir: Muhammed Ali YAHŞİ