Gıdada her geçen gün artan fiyatlar tüketicide üründen beklentiyi yükseltmeye başladı. Kullanıcı deneyimi de kalite odaklı oldu.  Kullanıcının kalite farkındalığı artıyor. Gıda markalarının sürdürülebilir olması ve marka itibarını tüketici nezdinde koruması için, kullanıcıda, kalite algısı ve deneyimle arasında fark oluşmaması gerekiyor. Fark oluşursa tüketici güven kaybı yaşıyor ve tercih seçeneklerini değiştiriyor.

Tüketici gıda alışverişinde bir ürünü satın almaya karar verirken ürünün içerik ve bilgilerinin eksiksiz ve doğru olmasını yüzde 88 oranında önemsiyor. Süt ve süt ürünleri, beyaz –kırmızı et şarküteri ürünlerinde tüketici en çok ürün bilgisine dikkat ediyor. Tüketicinin yüzde 89’u gıda alışverişinde bir ürünü satın almaya karar verirken ürün içerik ve bilgilerinin eksiksiz ve doğru olmasını önemsiyor.

Tüketicinin ambalaja ve etikete eskisinden daha fazla dikkat ettiği araştırmalara da yansıyor. Özellikle gıda tercihlerinde yüzde 90,6 oranında markaya önem veriyor.  Gıda Mühendisi, Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı Türkiye’de gıda pazarının, ekonomik daralmaya rağmen özellikle organik ve fonksiyonel ürünlerde büyüme gösterdiğini belirtiyor.  Küresel eğilimlerin gıdada kaliteyi sağlıkla ve ambalajla bağdaştırdığını söyleyen Bahçekapılı: “Dünyada yerel kaynaklı ürünlere eğilim var. Türkiye’de yerel kaynaklı ürünler 3-5 yıl içinde daha fazla önem kazanacak. Gıdadaki fiyat artışları tüketicinin fiyat-kalite dengesine dikkat etmesine yol açtı. Tüketici artık gıdada ambalaja bakarken etiket okumanın da önemini keşfetti. Tüketicilerin yüzde 51’i ürün satın alırken fiyat araştırması yapıyor, yüzde 45’lik kesim ise fayda maliyet ilişkisine bakıyor. Besin değerini göz önünde bulunduran ve etiket bilgilerini okuyanların oranı da yüzde 44. Küresel anlamda ise yüzde 54 sadece güvendikleri markalardan alışveriş yapıyor. Tüketicilerin yüzde 57'si kapsamlı bir şekilde araştırma yaparken, yüzde 51 özel olarak tasarlanmış ürün istiyor.”

MARKALAR GERÇEĞİ SÖYLEMİYOR

Tüketicinin fiyat-kalite dengesini anlama çabasının onu ambalaj ve etikete daha çok dikkat etmeye ittiğini belirten Bahçekapılı konuya ilişkin şunları ifade etti: “Kalite iletişimi için ambalaj ve etiket de en az diğer mecralar kadar önemli çünkü ambalajla marka kendi adına konuşabiliyor. Ambalaj, etiket küresel olarak da önemli bir bilgi kaynağı. Bilgi kaynaklarının daha da tek elden kaynaklara kaydığını görüyoruz. Tavsiye ve kullanıcı yorumları artıyor.”

“Tüketicilerin yüzde 72'si gıdada izlenebilirlik kavramını daha önce hiç duymamış olduğunu söylüyor yani tüketici izlenebilirliği yeni keşfediyor" diyen Bahçekapılı vatandaşın markalara güvenmediğini de şu rakamlarla açıklıyor: "Tüketicinin sadece yüzde 27’si ürünün üzerindeki bilgilere güvendiğini söylerken, yüzde 83'ü ürünlerle ilgili daha ayrıntılı bilgi istiyor. Bu rakamlarla vatandaş bize 'markalar gerçeği söylemiyor' diye uyarıda bulunuyor.  Tüketiciler için en önemli güven unsuru ise bilgilerin tarafsız olarak güvenilir ve birebir gözlemlenebilir mecralar aracılığıyla aktarılması. Kalite algısında belge/sertifika/kanıt sunmak güven sağlamadan tüketici için yeterli olmuyor. "Markanın tüketicinin güvenini sağlamak için şeffaf olması gerektiğini söyleyen Sinem Bahçekapılı, "ülkemizde ambalajın üstündeki kalite ibarelerini okuyanların payı artsa da yani, kullanıcı belge, sertifika, içerik takibi yapıyorsa da bunların ne olduğu ile ilgili bilgisi ideal seviyede değil. Rakamsal olarak açıklamak gerekirse; kullanıcıların yüzde 77’si belgenin olmasını çok önemsiyor ama sadece yüzde 44’ü bu sertifikalar hakkında bilgi sahibi olduğunu düşünüyor." dedi. Bahçekapılı kalite algı iletişiminin gıda sektörü açısından her geçen gün yeniden keşfedildiğini ifade ederken bu konuda düzenlenen seminer, workshopların gibi buluşmaların sektörün gelişmesi açısından çok değerli olduğunu söyledi. Bu anlamda 23-24 Kasım 2023 tarihlerinde İstinye Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşecek "Kalite ve Ürün Deneyimi Semineri’nde "Rafta Kalite"ye Tüketici Eğilimleri ve Sürdürülebilirlik bakış açısıyla yaklaşacağız" diyen Bahçekapılı seminerde Tüketici davranışları, tüketici iletişimi, tüketici trendleri; tedarik zincirinde atık geri kazanım stratejileri ve maliyet hesapları; fonksiyonel gıdalarda yeni eğilimler; ambalajın gücü, raf ömrü analizleri, tasarım gibi bir çok konuyu ele alacaklarını dile getirdi.

Algı ve deneyim arasında fark olmamalı 

Vatandaşın bu tercihlerinin ürün kalite algısını belirlediğini söyleyen Gıda Mühendisi, Karma Grup Satış ve Pazarlama Koordinatörü Sinem Bahçekapılı, "gıda sektörünün ortalama kalite beklentisinden bahsetmek kalite algısı yaratmak için yeterli değil. Kalite algısını yönetirken sürecin her aşamasına yatırım yapmalıyız. Kullanıcı deneyiminden önce verilen algı ile sonrasında kullanıcının deneyimlediği arasında kalite anlamında fazla fark olmamalı" dedi.

Güven ve tutarlılığın da kalite ile ulaşılabilecek duygusal kavramlar olduğuna dikkat çeken  Bahçekapılı kalite algısını oluşturmak için markanın hangi kalite türü ya da türlerine vurgu yapacağına karar vermesinin önemli olduğunu dile getirdi.

Kaynak: Başkent