Cumhuriyetin ilk müzesi: Etnografya
Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan ve Türk Sanatının Selçuklu döneminden günümüze kadar önemli örneklerinin sergilendiği Etnografya Müzesi, aynı zamanda Türkiye’nin müze olarak yapılan ilk binası olma özelliğini taşıyor. Bir dönem Atatürk'ün geçici kabrine de ev sahipliği yapan bu bina, içinde barındırdığı binlerce eserle ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde, Namazgâh tepesinde bulunan Etnografya Müzesi, önceleri Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması düşünülmüş, sonra Resim Heykel Müzesi olmasına karar verilmiş, açılış töreninden sonra bugünkü işlevine kavuşmuştur.
Cumhuriyet döneminin önemli mimarlarından biri olan Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından yapılan binanın müteahhitliğini Nafiz Bey üstlenmiştir. Diikdörtgen planlı ve tek kubbelidir yapının taş duvarları küfeki taşı ile kaplanmıştır. Alınlık kısmı ise mermer olup üzerleri oyma ile süslenmiştir.
28 basamaklı bir merdivenle çıkılan binanın kapısından girilince kubbe altı holüne ve buradan da iç avlu denilen sütunlu kısma geçilmektektedir. Buranın ortasına mermer bir havuz yapılmış, çatı kısmı açık bırakılmıştır. Daha sonra bu iç avlu 1938’den 1953’e kadar Atatürk'e geçici kabir olarak ayrıldığında, havuz bahçeye nakledilerek çatısı kapatılmıştır. İç avlunun etrafında simetrik olarak büyüklü küçüklü salonlar yer almaktadır. İdare kısmı müzeye bitişik olup iki katlıdır.
Müze önünde at üstünde duran bronz Atatürk Heykeli 1927'de Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı tarafından İtalyan sanatkâr Pietro Canonica'ya yaptırılmıştır.
Etnografya Müzesi, Türk sanatının Selçuklu devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir müzedir.
Fotoğraf: Muhammed Ali YAHŞİ
On ayrı salonda on ayrı kurguyla düzenlenen müzenin giriş kısmında Mustafa Kemal Atatürk'ün Anıtkabir'e nakledilmeden önce naaşının bekletildiği mozole bulunmaktadır.