Cumhuriyetin kültür ve sanat merkezi: Devlet Resim ve Heykel Müzesi
Türkiye’nin ilklerine ve Türk sanat tarihinin en değerli eserlerine ev sahipliği yapan Devlet Resim ve Heykel Müzesi, ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde, Namazgâh tepesinde bulunan Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi 1927’de “Türk Ocakları Merkez Binası” olarak inşa edilmiştir. İlklerin binası olarak adlandırılan Türk Ocağı Merkez Binası 1931 yılında ilk Türk Tarih Kongresi’ne ve 1934 yılında ilk Türk Operası olan Özsoy adlı operanın sahnelenmesine sahipliği yapmıştır. 1975 yılında Kültür Bakanlığı'na devredilen binanın müze haline getirilmesi için çalışmalar başlanmıştır. O yıllarda hayatta olan binanın mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu’nun nezaretinde Mimar Abdurrahman Hancı’nın projesiyle aslına ve yeni amacına uygun bir şekilde restore edilmeye başlanan müze, 2 Nisan 1980 tarihinde de törenle müze olarak hizmete açılmıştır. Asya-Avrupa Sanat Bienali, ulusal-uluslararası sergi organizasyonları, çeşitli sempozyumlar, toplantılar, konferanslar ve konserler gibi etkinliklere ev sahipliği yapan müze, Ankara'nın kültür ve sanat ortamına yeni bir renk ve hareketlilik getirmiştir.
Türk sanatçılara ait Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar tarihlenen resim, heykel, seramik, baskı ve Türk süsleme sanatı eserlerinin sergilendiği müzede daimi sergilerin teşhir edildiği 6 salon mevcuttur. Bu salonlarda 750 kadar yapıt sergilenmektedir.
Müze envanterinde 1114 resim bulunduğu tahmin edilmektedir. Türk sanatçılara ait Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar tarihlenen resim, heykel, seramik, baskı ve Türk süsleme sanatı eserleri sergilenir. Şeker Ahmet Paşa, Abdülmecid Efendi, Hüseyin Zekai Paşa, Halil Paşa, Hoca Ali Rıza gibi ressamların resimleri ilk bölümde, İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Namık İsmail gibi sanatçıların eserleri ise Cumhuriyet Dönemi ürünlerinin sergilendiği ikinci bölümde yer almaktadır.
Müzenin oluşumu 1978 yılında devlet kurumlarındaki sanat eserlerinin toplanmasıyla sağlanmıştır. Sanat eserlerinin tespit edilip toplanması için oluşturulan sanatçı grubu Eşref Üren, Turan Erol, Arif Kaptan, Orhan Peker, Refik Epikman, Osman Zeki Erol, Şefik Bursalı’dan oluşmuştur. Oluşan ekip, koleksiyona değecek değerde 500 kadar eser belirlemiş; bu eserler bir başbakanlık genelgesi ile toplanmış, restorasyon ve koservasyonları yapılmıştır.
Millî Kütüphane’nin kurucusu Adnan Ötüken’in başlattığı tablo alımları sonucu oluşan koleksiyonda yer alan bazı eserler restore edilerek müze koleksiyonuna eklenmiş; yurt dışındaki müzelerden tablo satın alınarak daha da genişletilmiştir. Şeref Akdik’in eşi Sara Akdik’in kırk yapıtlık Şeref Akdik koleksiyonu, Çelik Gülersoy’un yedi yapıtlık hat koleksiyonu, Emel Korutürk’ün İbrahim Çallı portreleri, İbrahim Cimcoz’un İbrahim Çallı portresi, Hikmet Onat, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eşref Üren ve Arif Kaptan’ın birer yapıtından oluşan bağışları ile koleksiyon genişlemiştir. Ratip Tahir Burak'ın yaptığı Ergenekon'dan Çıkış 1-2 tabloları da müzede sergilenmektedir.
1997 yılında yapılan sayım ve tespit çalışmalarına göre koleksiyonda toplam 4687 eser bulunmaktaydı. Müze binasında bulunması gereken resimlerin çeşitli kamu kurumlarına dekor amaçlı verilmesi gibi nedenlerle müzenin resim koleksiyonu zincirinde kırılmalar olmuştur.
Hırsızlık olaylarının da yaşandığı Devlet Resim Heykel Müzesi’nde, 2007 ve 2008 yıllarında eserlerin sayımının yapılarak, orijinalliklerinin tespit edilmesi için oluşturulan iki ayrı sayım komisyonunun çalışmaları sonucunda 256 parça eserin kayıp, 14 adet eserin kayıp/sahte (orijinalinden çekilmiş fotokopi), 32 eserin sahte olduğu, sahteler ile birlikte toplam 302 eserin orijinallerinin bulunmadığının rapor edilmiştir. Bu çalışmalar sürerken 2009’da müzede Hoca Ali Rıza’ya ait 13 adet karakalem eskizinin çalınarak yerlerine fotokopilerinin konulduğu anlaşılmıştır. Organize bir suç örgütü tarafından müzeden çalınarak satıldığı anlaşılan tabloların bir kısmı gerçekleştirilen soruşturma ve baskınlar sonucunda 2013 yılında çeşitli koleksiyonerlerin evinde ele geçirilmiş, 2014’te devam eden baskınlar ile kayıp tablolardan altmış biri bulunmuştur.
Fotoğraf: Muhammed Ali YAHŞİ