Bakan Fidan konuşmasında şu ifadelere yer verdi;
“Bu, kan dökmenin itidal ve sağduyuya üstün geldiği kritik bir dönemeçtir. Son birkaç hafta zihinlerimizde silinmez izler bıraktı bile. Birçoğumuz hala yaşananlara inanmakta güçlük çekiyoruz. Binlerce masum sivil gözlerimizin önünde hayatını kaybediyor. Filistin'deki durum her zaman bir trajediydi, şimdi ise bir katliama dönüşüyor. Gazze'de olduğu gibi insana böylesine toplu ve zalimce bir acı çektirmenin hiçbir mazereti ya da gerekçesi olamaz.”
HAREKETLER VE MESAJLAR KALİBRE EDİLMELİDİR
“Uluslararası toplum bu son derece kritik noktada hareketlerini ve mesajlarını kalibre etmelidir. İsrail'e, geçici sözde zaferlerin tarih boyunca uzun vadeli güvenlik getirmediği, şimdide getirmeyeceği telkin edilmelidir.”
BÖLGE ÜLKELERİNİ ZORLAMA, İŞGALİ DERİNLEŞTİRİR
“İsrail, bazı ülkelerin dayanışmasını, Filistinlilere karşı camileri ve hastaneleri bile hedef alan kör bir öfke salmak için açık bir çek olarak kullanmaktadır. Öte yandan, İsrail'e koşulsuz askeri yardım yapmanın ya da bölge ülkelerini gerçekçi olmayan ve sürdürülemez planlara zorlamanın işgali derinleştirmekten başka bir işe yaramadığını, çünkü bu politikaların denklemin hayati bir parçası olan Filistinlileri içermediğini ve görmezden geldiğini hatırlatmak isterim.”
KÜRESEL ÖLÇEKTE SAVAŞA YOL AÇABİLİR
İsrail’in Filistinlilerin yaşamlarını insanlıktan çıkararak Filistinlilerin acılarını normalleştirmeyi amaçladığını belirten Bakan Fidan “Eğer izin verilirse bu kriz, coğrafi gerginlik yoluyla küresel ölçekte savaşlara yol açabilir, ancak aynı zamanda adil ve kalıcı barış için bir zemin de oluşturabilir. Bu nedenle, bu tarihi dönemeçte, rotayı doğru belirlemek zorundayız. Türkiye, doğru yolun çatışmaların durdurulması ve Gazze'ye koşulsuz insani yardım sağlanmasıyla başlayacağına inanmaktadır” dedi.