CHP Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın 6 Şubat depremindeki kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarına ilişkin kendisi aleyhine suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Nazlıaka, “Deprem sürecinde yaşanan rezillikler kamuoyuna yansımıştı. Çocuklar tarikatlara teslim edilirken sessiz kalamazdım, kalmadım da! Dönemin Bakanı Yanık, kayıp çocuk olmadığını savunurken 5 yaşındaki depremzede çocuğun Hollanda’da bulunduğunu da unutmadık. AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık ile yargı önünde hesaplaşacağız” dedi.

Eski Bakan Yanık’ın hakkında “hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlamasında bulunduğunu belirten Nazlıaka, şunları kaydetti:

“Türkiye’yi yasa boğan 6 Şubat depreminin ardından Gaziantep Koordinasyon Sorumlusu olarak bölgeye gittim. Depremin yaşandığı illerden yükselen feryada tanıklık ettim. O süreçte çok can yakıcı bir problemle karşı karşıya kaldık. Kayıp çocuklar… Yanık, kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarım nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğimi iddia etse de biz kendisinin o günlerde yaptığı çelişkili açıklamalarını unutmadık!

Bir siyasetçi olarak, çocukların kaybolduğu veya farklı oluşum/tarikatlara teslim edildiği bilgileri her gün kamuoyuna yansırken sessiz kalamazdım, kalmadım da… Konuyu sürekli kamuoyu gündeminde tuttum.

Depremde kurtarılan refakatsiz çocukların Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na teslim edilmesi gerektiğini, medya ve sosyal medya kanalıyla defalarca duyurdum. Deprem sonrası çocukların tarikatlara ve cemaatlere teslim edilmesini engellemeye çalıştım. Partimiz, Meclis Grubu üzerinden çocuklarla ilgili iddiaların titizlikle incelenmesi için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu harekete geçirdi.

“UNUTTUYSA HATIRLASIN!”

Deprem sonrası Yanık’ın bütün açıklamalarını ve kamuoyuna yansıyan skandalları yakından takip ettim. Yanık, 8 Şubat’ta kayıp çocuk olmadığını iddia etti, daha sonra yoğun bakımda olduğu gerekçesiyle kimliği tespit edilemeyen çocukların olduğunu açıkladı. Ailesine teslim edilen, takipte olunan, bakanlık kurumunda olan çocuk sayıları açıklanmaya başlandı. İşte o zaman çelişkiler açığa çıktı. Bir tarafta ‘Depremzede çocukların hiçbirini, herhangi bir üçüncü şahsa dernek, vakıf vs. çocuk teslimi diye bir şey söz konusu değil” denilirken diğer yanda Adıyaman’da cemaate ait bir köyde 1100 depremzede ve çocuğun bulunduğu gerçeği ortaya çıktı. Sonrasında yapılan açıklamalarda çocukların aileleri ile gitmiş olmasının suç teşkil etmediği savunuldu. Depremin üzerinden bir ay geçtikten sonra yapılan açıklamalarda kimliklendirme işleminin tamamlanamadığı itiraf edildi. Yetmedi, Yanık, ‘Çocukların önemli bir kısmının sağlık kuruluşlarında olduğunu varsaydıklarını’ söyledi. Kayıp çocuk olmadığını savunurken, 5 yaşındaki depremzede çocuğumuz Hollanda’da bulundu! Yaşananlara ilişkin sorularımız yanıtsız bırakıldı.”

“KEŞKE KAYIP ÇOCUKLARIMIZI BU KADAR DERT ETSEYDİ”

Nazlıaka, Yanık’ın kendisini cinsiyetçi dil kullanmakla da suçladığını belirterek, “Kadına yönelik şiddeti tolere edilebilir bulduğunu açıklayan Yanık’ın beni cinsiyetçi dil kullanmakla suçlaması gülünç olmuş. Bir televizyon programında kendisine ‘Yanık Derya’ dememden rahatsız olmuş. Sanırım incinmiş! Keşke kayıp çocuklarımızı bu kadar dert etseydi.Kaldı ki; şikayete konu edilen ‘yanık’ kelimesi TDK’ya göre ‘verimsiz’, ‘kaybolmuş doku’ gibi anlamlar içeriyor. Mecazi olarak ‘üzüntülü’, ‘dertli’ gibi anlamlarda kullanılıyor. Asla cinsiyetçi bir gönderme içermiyor. Hayatını eşitlik mücadelesine adamış biri olarak benim cinsiyetçi bir dil kullanmam asla söz konusu olamaz. Dönemin Bakanı şimdi AK Parti Osmaniye Milletvekili olan Derya Yanık ile yargı önünde hesaplaşmaya hazırım”ifadesini kullandı.

Kaynak: Cemil Cahit SARAÇOĞLU