Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen ‘Yüzyılın Dönüşümü İstanbul’ programına katıldı. Programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra,  Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti İstanbul Milletvekili Murat Kurum, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, ilçe belediye başkanları da yer aldı.  

MEHMETÇİKLERİMİZİN KANI YERDE KALMADI 

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dün Irak'ın Kuzeyinde bölücü hainler tarafından gerçekleştirilen saldırılarda şehit olan kahraman askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Yaralı Mehmetçiklerimize Mevla'dan acil şifalar temenni ediyorum. Şehitlerimizin ruhu şad, mekanları cennet, makamları ali olsun. Mehmetçiklerimizin kanı yerde kalmamış, bölücü alçaklardan döktükleri kanın hesabı misliyle sorulmuştur ve sorulmaktadır. Pençe Harekatı bölgesiyle Suriye'nin Kuzeyi’nde şimdiye kadar 12 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terörü kaynağında kurutma, bu stratejimizi uygulamayı son terörist bertaraf edilene kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye ne pahasına olursa olsun Irak'ın veya Suriye'nin Kuzeyinde bir terör yapılanmasına müsaade etmeyecektir. Emperyalistlere taşeronluk yapan kiralık katil sürüleriyle mücadelemizden kesinlikle geri adım atmayacağız. Hem eli kanlı caniler hem de bölücü örgüte destek verenler bölgemizin geleceğinde teröre yer olmadığını er ya da geç anlayacaklardır. Sınırlarımız içinde ve dışında teröristlere nefes aldırmayan tüm güvenlik güçlerimize yüce Allah’tan muvaffakiyetler niyaz ediyorum. Rabbim kahraman askerlerimizi muzaffer eylesin diyorum" ifadelerini kullandı.

1 BUÇUK MİLYON LİRALIK DESTEK VERECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün, İstanbulumuzu depreme hazırlama noktasında tarihi nitelikte adımları eş zamanlı olarak atmanın gururunu yaşıyoruz. Nisan ayında şehrimizin en acil ihtiyaçlarından olan kentsel dönüşümle ilgili özgün bir projeyi kamuoyumuzla paylaşmıştık. Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden adını verdiğimiz kampanyamıza İstanbullu kardeşlerimiz çok yoğun teveccüh gösterdi. Kampanyaya bugüne kadar 1 milyon 233 bin bağımsız bölüm için başvuru yapıldı. Yarısı Bizden kampanyasıyla toplamda 350 bin konutun dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Her bağımsız bölüm için toplamda 1 buçuk milyon liralık destek vereceğiz. Bunun 100 bin lirası kira desteği olmak üzere 800 bin lirası hibe, 700 bin lirası çok uygun şartlarda kredi şeklinde verilecektir. Kredilerin ödenmesi evler tamamlandıktan sonra başlayacak ve ilk yılı faizsiz olarak tahsil edilecektir. Kalan yıllarda kredi maliyet oranı TEFE’nin yarısı kadar olacak. Vatandaşımız alacağı 1 buçuk milyon liralık destekle, inşallah evini yapacak, yeni yuvasında huzurlu, güvenli, mutlu bir şekilde oturacaktır. Kampanyamıza başvurup yüzde 100 anlaşmaya varan bağımsız bölüm sayısı 71 bini aştı. Yine başvuru yapıp yüzde 50 ve üzerinde mutabakat oluşan bağımsız bölüm sayısı ise 158 bine ulaştı. Bu insanlarımız da aralarındaki pürüzleri giderip anlaşma sağlayabilirse kampanyadan faydalanma imkanına kavuşacaklardır. 100 binadaki 500 insanımızla ilk sözleşmelerini imzalayacağız. Toplamda 350 bin konutu dönüştürmeyi amaçlayan Yarısı Bizden kampanyasını Bismillah diyerek fiilen başlatmış olacağız" ifadelerini kullandı. 

DEPREME KARŞI HAZIRLIK YAPMAK BİZİM İÇİN TERCİHTEN ÖTE ZORUNLULUKTUR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul Kentsel Dönüşüm Yıkım Programının başlatılmasıdır. Şehrimizdeki kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında toplam 17 yapıda yer alan 261 bağımsız bölümün yıkımını gerçekleştireceğiz. Bugün ayrıca Bağcılar’da 371, Gaziosmanpaşa'da bin 96, Tuzla'da 3 farklı noktada bin 570 olmak üzere toplam 3 bin 37 konutun temellerini atıyoruz. Dolayısıyla bugünkü programımızla imza, yıkım ve yapım dahil tüm aşamalarıyla İstanbul'da Yüzyılın Dönüşümü projemize start veriyoruz. Bu projelerde emeği geçen tüm bakanlarımızı ve ilgili kurumlarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Buradan özellikle yüzde 50 oranlarında anlaşma sağlamış vatandaşlarımı, henüz evet dememiş komşularını da ikna etmek suretiyle bir an evvel yarısı bizden kampanyasında yer almaya davet ediyorum. 6 Şubat'ta yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli şiddetli sarsıntılar, millet olarak bize deprem gerçeğini tekrar hatırlatmıştır. 50 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz 11 ilimizdeki 14 milyon insanımızı doğrudan etkileyen, böylesine büyük bir afetten sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olması düşünülemez. Devlet ve vatandaş olarak deprem konusunu önceliklerimizin en başına almamız gerekiyor. Nitekim yakın zamanda Marmara Bölgemizde meydana gelen depremler, çalışmalarımızı daha da hızlandırmamız gerektiğini gösteriyor. Burada bir hususa özellikle dikkatlerinizi çekmek isterim. Depreme karşı hazırlık yapmak bizim için tercihten öte zorunluluktur. Çünkü coğrafi olarak biz depremle burun buruna yaşayan bir ülkeyiz. Ülkemiz topraklarının yüzde 66’sı, nüfusumuzun ise yüzde 71’i deprem açısından riskli alanlarda yer alıyor. Son bir asırda 6 ve üzeri büyüklükte 230’dan fazla depreme maruz kaldık. Bu depremlerde 130 bini aşkın kardeşimiz vefat etti. Sadece insani açıdan değil ekonomik açıdan da çok ağır bedeller ödedik. 17 Ağustos Marmara Depremi’nin ekonomimiz üzerindeki menfi etkilerini yıllarca hissettik" dedi.

6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN TÜRK EKONOMİSİNE MALİYETİ 104 MİLYAR DOLARDAN FAZLA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son olarak 6 Şubat depremlerinin Türk ekonomisine maliyeti 104 milyar dolardan fazladır. Her deprem sonrasında madden ve manen toparlanmak için yıllarımızı harcadık. Bunlar depremin mali yüküdür. Toprak altında yitirdiklerimizin kalbimizde açtığı yaralarsa muhtemelen hiç kapanmayacaktır.  Yarım kalan umutlar enkaza dönen evlerin hafızalarda bıraktığı tortular, özellikle depremzedelerimizin yüreğini yakmaya devam ediyor. Hal böyleyken hiçbirimizin depremi hafife almak, deprem gerçeğine gözlerini kapama gibi bir lüksü olamaz. Bu topraklarda yaşamaya devam edeceksek, biz buna inanıyoruz. Böyle deprem riskini bir an olsun aklımızdan çıkaramayız. Bunu unutmak demek, Allah korusun, 17 Ağustos ve 6 Şubat benzeri felaketlerle yeniden karşılaşmak demektir" dedi.

81 VİLAYETİMİZE YAPACAĞIMIZ EN BÜYÜK İYİLİĞİN KENTSEL DÖNÜŞÜM HAMLELERİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşhisi doğru koymak, tedavinin yarısıdır. Sorunla yüzleşmek, kabullenmek çözümün ilk adımıdır. Dolayısıyla depremle mücadeleyi önce zihinlerde başlatmamız gerekiyor. Deprem değil, çürük, sağlıksız, dayanıksız bina öldürür ilkesini tamamen özümsemeden hiçbir yere varamayız. Tartışmasız bir şekilde Türkiye'nin birincil meselesi yapı stokunun süratle yenilenmesidir. Bu sebeple başta İstanbul olmak üzere 81 vilayetimize yapacağımız en büyük iyiliğin kentsel dönüşüm hamleleri olduğuna inanıyoruz. Aynı şekilde bu çabaları dinamitleyenler de ülkeye ve millete ihanet ediyorlardır. Bunu sadece biz değil esas rakamlar söylüyor. Türkiye genelinde 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan 36  milyon bağımsız bölüm bulunuyor. Bunların 6 milyonu şu anda risk altında. 2 milyonunun ise acilen dönüşmesi lazım. Bu gerçeklerin ışığında göreve geldiğimiz andan itibaren bu meseleye özel önem ve öncelik verdik. 2012 yılında tarihimizde ilk defa kentsel dönüşüm yasasını çıkardık. Toplam 2 milyon 200 bin bağımsız bölüm dönüşümünü tamamladık. Kentsel dönüşüm çalışmaları için 480 milyar liralık kaynak açtık. 400 bin bağımsız bölümün dönüşümü halen devam ediyor. TOKİ başkanlığımız vasıtasıyla 1 milyon 300 binden fazla konut ürettik. Milyonlarca vatandaşımızı gecekondu denilen sağlıksız yapılardan kurtararak modern, güvenilir, dayanıklı yuvalarına kavuşturduk. Yalnızca kentsel dönüşüm ve sosyal konut projeleriyle 13 milyonu aşkın insanımızın hayatına dokunduk" ifadelerini kullandı. 

TOKİ BİNALARIMIZ TEKNİĞİ VE İNŞAATIYLA DEPREM İMTİHANINI ALNININ AKIYLA VERMİŞTİR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa 6 Şubat depremlerinde TOKİ'nin depreme karşı mücadelede ne kadar hayati, ne kadar kritik bir rol oynadığı ortaya çıkmıştır. Yıllardır CHP zihniyetinin acımasızca eleştirdiği TOKİ binalarımız tekniği ve inşaatıyla deprem imtihanını alnının akıyla vermiştir. TOKİ'miz tarafından yapılan binalarda hamdolsun hiçbir sıkıntı, hiçbir can kaybı yaşanmadı. Muhalefete ve medyadaki kalemşörlerine rağmen TOKİ'mize böyle bir misyon yükleyerek milyonlarca konut ürettiğimiz için bugün hamd ediyoruz. İnşallah bundan sonra da TOKİ'nin lokomotifliğinde Türkiye'nin konut stokunu yenilemeye devam edeceğiz. Kentsel dönüşüm ihtiyacının had safhada olduğu illerimizin başında hiç şüphesiz İstanbul vardır. İstanbul'da 6 milyon konut ve 1 buçuk milyon ticari alandan oluşan toplam 7 buçuk milyon bağımsız bölüm yarattık. Bunların 600 bini süratle dönüştürülmek zorunda. Şehrimizde 2012 yılından itibaren 800 bin bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. 170 bin 941 bağımsız bölümün dönüşümü ise devam etmektedir. İstanbul genelinde, yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları için toplamda 128 milyar lira tutarında kaynak kullandık. Hedefimiz 5 yıl içerisinde İstanbul'da 600 yüz bini acilen olmak üzere toplam 1 buçuk milyon riskli bağımsız bölümü dönüştürmektir" diye konuştu. 

KENTSEL DÖNÜŞÜM MESELESİNİ, RANTSAL DÖNÜŞÜM YALANIYLA SABOTE ETMESİNE KESİNLİKLE İZİN VEREMEYİZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu amaçla alanında uzman isimlerin görüşünü de alarak kapsamlı bir yol haritası hazırladık. Bu yol haritasının ana başlıklarından birinin mevzuatta yapılması gereken düzenlemeler teşkil ediyor. Kısa süre önce yürürlüğe giren kentsel dönüşüm kanunuyla hızlı dönüşüm için gereken hukuki zemini oluşturduk. Yasayla ilgili muhalefetin gündeme getirdiği iddialar tamamen safsatadır. Tamamen bühtandan ibarettir. CHP ve aynı zihniyete sahip çevreler her zaman olduğu gibi iş yapmanın değil yine takoz koymanın, hizmeti engellemenin peşindeler. Çünkü kanunla ne vatandaşın evine el konulması, ne insanımızın mülkiyet hakkının ihlal edilmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. Düzenlemenin yegane amacı keyfi sebeplerle tıkanan kentsel dönüşüm sürecini çabuklaştırmak, bu meseleye süratle çözüm bulmaktır. Burada bir kez daha vatandaşlarımızı, muhalefetin ve marjinal örgütlerin yalanlarına itibar etmemeye çağırıyorum. Ülkenin ve milletin hayrına olan her işe saldırmaktan başka hiçbir vasıfları olmayan bu çapsızların kentsel dönüşüm meselesini, rantsal dönüşüm yalanıyla sabote etmesine kesinlikle izin veremeyiz. Kendileri lüks binalarda yaşarken benim İstanbullu kardeşime dayanıksız, çürük, çirkin yapıları reva görenlere eyvallah edemeyiz. Onlar istemese de, İstanbul'la birlikte diğer şehirlerimizin kentsel dönüşüm sürecini başarıyla tamamlayacağız" ifadelerini kullandı. 

REZERV ALANLARA 400 BİN KONUT İNŞA EDEREK DÖNÜŞÜM ÇALIŞMALARINI HIZLANDIRACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yol haritamızın bir diğer başlığı şehrimizdeki rezerv alanlardır. İstanbul'da belirlenen rezerv alanlara 400 bin konut inşa ederek dönüşüm çalışmalarını hızlandıracağız. Bugün ilk sözleşmelerini imzaladığımız Yarısı Bizden kampanyasıyla, 350 bin konutun dönüşümünü sağlayacağız. Bunlara ilaveten ilimiz genelinde 100 bin sosyal konut inşa edeceğiz. Kentsel dönüşüm seferberliğimiz sayesinde elbette vatandaşlarımızın da desteğiyle inşallah şehrimizin çehresini tamamen değiştireceğiz. Zihninde soru işaretleri, kalbinde tereddüt olan her bir kardeşimizi güvenli, modern, estetik ve yaşanabilir evlere mutlaka kavuşturacağızö dedi.

SADECE BİZE OY VERENLERİN DEĞİL, 85 MİLYONUN TAMAMININ SORUMLULUĞUNU YÜREĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ

Yunus Emre’nin sözlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen viran olmazsan, sen çabalamazsan, sen koşturmazsan ortaya ne imar çıkar, ne imaret çıkar, ne de eser çıkar. Asıl mesele dert sahibi olmak. Bir dava, ideal, ülkü peşinde koşmaktır. Bir derdi olmayan, bir meselesi, bir davası olmayanların çözüm peşinde, eser peşinde, hizmet ve yatırım peşinde koşması zaten beklenemez. Bizi ittifak ve hükümet olarak rakiplerimizden ayıran temel vasfımız ülkeye ve millete hizmet aşkıyla viran olmamızdır. Hangi görüşten, kökenden, gelir grubundan olursa olsun milletimizin derdi, bizim derdimiz, bizim meselemizdir. Kardeşlerim, sadece bize oy verenlerin değil, 85 milyonun tamamının sorumluluğunu yüreğimizde hissediyoruz. Aziz milletimizin teveccühüyle geldiğimiz tüm makamları, siyasi sıçrama tahtası olarak değil ülkemize hizmet etme vasıtası olarak gördük. 40 yılı aşan siyasi hayatımızın hiçbir safhasında şov peşinde koşmadık. Millete karşı görevlerimizi en güzel şekilde ifa etmeye çalıştık. İnsanımızın da bizim bu gayretlerimizi görmüş olması işte bizi 20 yıldır bu makamda tutmasını sağlamıştır. Benim milletim, bizim çabalarımızı takdir etti. Samimiyetimize inandı. Bize ve hükümetimize güvendi. İtimat etti. Bu güvenin bir neticesi olarak son 21 yılda girdiğimiz 17 seçimin hepsinde milletimiz bizden desteğini, duasını asla esirgemedi" diye konuştu. 

İSTANBUL'LA ŞEHREMİNİLİĞİ YAPMAYI EN BÜYÜK ŞEREF PAYESİ BİLECEK ADAYIMIZI YAKINDA AÇIKLAYACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi ne kaldı? Şurada 3 buçuk ay kaldı. Gece gündüz mütevazı olarak kapı kapı dolaşmak suretiyle ana kademe kadın kolları, gençlik kolları olarak yol yürümeye var mıyız? Var mıyız? Yeniden İstanbul diyor muyuz? Milletimizin tüm kesimleriyle aramızda kurulan bu gönül bağını siyasetteki en büyük sermayemiz olarak görüyoruz. Önümüzdeki dönemde karşılıklı güvene dayanan bu ilişkiyi inşallah daha da güçlendireceğiz. Başkaları gibi meydanlarda bol keseden atıp tutup göreve gelince bunları unutanlardan, verdiği sözlerin üzerine beton dökenlerden olmayacağız. Yerel yönetimle merkezi hükümet arasındaki vizyon, ufuk, ideal ve inanç birlikteliğinin önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Vatandaşa hizmet etmek yerine farklı hayallere kapılan fırsat buldukça belediyeye uğrayan, zihni ve kalbi sürekli başka yerlerde olan idarecilerin şehirlerini çok kısa sürede nasıl geriye götürdüklerini 2019 yılında el değiştiren belediyelerde çok acı bir şekilde hep beraber tecrübe ettik. Özellikle Fatih'in emaneti, bu güzel şehrin son 5 yılının temel atmama törenleriyle, engelleniyoruz yalanlarıyla nasıl heba edildiğinin, nasıl boşa harcandığının hepimiz şahidiyiz. Bunun için 31 Mart seçimleri çok önemli. İstanbul'un hizmet ve eser hasretinin dinmesi için 31 Mart kritik bir eşik… İnşallah 31 Mart'ta İstanbul'un fetret devrini kapatacak, irtifa kaybına son verecek, hak ettiği hizmetlerle yeniden buluşmasını sağlayacağız. İstanbul'a kendini vakfedecek, İstanbul'dan başka hiçbir şeyi gözü görmeyecek, İstanbul'u payidar etmekten başka bir hedefi olmayacak, İstanbul'u emanet bilip ona layıkıyla sahip çıkacak, tüm kalbiyle bu şehri sevecek, bu şehrin insanlarını kucaklayacak, hasılı Fatih'in yadigarı olan aziz İstanbul'la şehreminiliği yapmayı en büyük şeref payesi bilecek adayımızı yakında açıklayacağız. Ardından da yeniden İstanbul hedefiyle inşallah hep beraber yola revan olacağız. Hiçbir insanımızı ötekileştirmeden, kimseye hor, hoyrat davranmadan… Kimseyi ayırmadan, ayrımcılık yapmadan milletimizin tüm fertlerini birleştirmek, bütünleştirmek, kardeşlik hukukunu yüceltmek için sabırla, tevazuyla ve kararlılıkla 31 Mart akşamına kadar çalışacağız. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Depremlerde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle yad ediyorum. Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı’nın tekrar hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. 

Programda konuşmaların ardından Pendik’te dönüşümü gerçekleşecek temsilen 64 yapının yıkımı yapılırken, Bağcılar’da yapımına başlanacak olan 371 konutluk Asburçaklar Sitesi kentsel dönüşüm projesinin temeli atıldı. Ayrıca, Yarısı Bizden Kampanyası’na katılım sağlayan temsilen 100 hak sahibinin Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü Çamlıca Spor Okulu Salonunda sözleşmesi imzalandı. 

Kaynak: DHA