CHP Ankara Milletvekili Dr. Aylin Yaman açıklamasında 2005 yılında yürürlüğe giren, 5378 sayılı Engelliler hakkında Kanun, özellikle eğitim alanında fırsat eşitliğine vurgu yaparak, engelli bireyin eğitim hakkından mahrum bırakılamayacağı hükmünü getirmiştir değerlendirmesinde bulundu ve “mevzuat, eğitimde hem kalitenin, hem de eşitlikçi bir anlayışın bulunması gerektiğinin altını çizmekle birlikte, engellilerin, ülkemizde, eğitim hakkından eşit koşullarda yararlandığını söylemek maalesef mümkün değildir” dedi.
Dr. Aylin Yaman özel eğitim öğretmenlerinin önemine ve özelliklerine değindiği konuşmasında, “bugün bizimle beraber olan çok değerli misafirlerimiz, özel gereksinimli bireylerin eğitimini gerçekleştiren eğitmenlerimizdir. Duygusal ve fiziksel olarak desteğe ihtiyacı olan öğrencilerin öğrenme ihtiyacını sağlayan, her öğrencinin yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirmesi için çabalayan, ebeveynlerle sürekli iletişim kurarak her türlü desteği sağlamak için uğraşan eğitimcilerimizdir. Öğretmenlik mesleği, hiç şüphesiz fedakarlık isteyen, duygusal yönden yıpratıcı bir meslek iken, özel eğitim öğretmenlerinin yıpranma düzeyi ve duygusal tükenmişliği biraz daha fazla gözlenmektedir” dedi.
Yaman, “Özel Eğitim Öğretmenleri; okul olanaklarından kaynaklanan sorunlarla, bedensel engele uygun olmayan okul altyapılarıyla, araç-gereç eksiklikleri, personel yetersizliği, resim-müzik-spor odası olmaması gibi imkansızlıklarla, uygulama kopukluklarıyla ve her öğrencinin durumunun farklı bir uygulama gerektirmesinin getirdiği hassas durumlarla da mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar” dedi.
GÖLGE ÖĞRETMEN KAVRAMI ÇOK DEĞERLİDİR
Öğretmenlerimize tüm bu konularda en büyük desteği okul yöneticileri ile merkezi idarenin vermesi gerektiğinin altını çizen CHP’li Yaman, “öğretmenlerimize, mutlaka olumlu bir okul iklimi oluşturma, ailelere destek, kaynak sağlama gibi destekler, öncelikle okul yöneticilerince sağlanmalıdır. Okul yöneticilerinde de liyakate dayalı atamalara özen göstermelidir, zira liyakate dayalı olmayan siyasi atamalar, öğretmenler üzerinde ekstra ciddi baskılara neden olmaktadır. Ayrıca gölge öğretmen kavramı, bu grupta oldukça değerlidir. Kaynaştırma eğitiminde kolaylaştırıcı olan, özel eğitimli gölge öğretmenler, öğretmenlerin ve öğrencilerin uyumunu kolaylaştırmakta, aileleri rahatlatmaktadırlar. Mutlaka ailelere ücret yükü olmadan, kadrolu olarak atanmalı ve mutlaka özel eğitime tabi tutulmalılardır” dedi.
KAMUDA, ÜCRETLİ, SÖZLEŞMELİ VE KADROLU ÖĞRETMENLİK AYRIMINA SON VERİLMELİDİR
Yaman, “tüm öğretmenlerimizin gününü gönülden kutluyor, çocuklarımız ve gençlerimizin yolunu ve ufkunu açan; büyük fedakarlıklarla, maddi/manevi her türlü zorluğa göğüs gererek çocuklarımıza en iyi eğitimi sunan tüm öğretmenlerimize yürekten teşekkür ediyoruz. Son bir nokta olarak, tüm bunların yanı sıra, kamuda, ücretli, sözleşmeli ve kadrolu öğretmenlik kavramları, öğretmenlerimizin iş barışını bozmakta, mutlaka bu ayrıma son verilmelidir. Öğretmenlerimizin tamamı kadroya geçirilmeli ve özlük hakları yeniden düzenlenmelidir” değerlendirmesinde bulundu.