75'inci Yıl Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi Çene Cerrahisi Uzmanı Benay Sevim Kocakahyaoğlu, "Kliniğimize son yıllarda başvuran hastaları incelediğimizde çene ağrısı ile başvuran hastaların sayısında artış görmekteyiz. Genelde günlük hayatın stresli, kaygılı, öfkeli zamanlarında hislerimizin bir yansıması olarak görüldüğü düşünülmektedir. Altta bunların dışında yatan psikolojik ve nörolojik sebepler de olabilir ve bunlar incelenebilir. Bunun dışında hatalı protezlerden kaynaklı alt, üst çene uyumsuzlukları, eksik dişlerden kaynaklanan uyumsuzluklardan da kaynaklanabilir" dedi.

'ÇENE KİTLENMESİNE NEDEN OLABİLİR'

Genelde hastaların, diş ve çene sıkma alışkanlıklarını uyudukları esnada kazandıklarını ve bu nedenle diş ve çene sıkma alışkanlıklarının farkında olmadıklarını belirten Kocakayhanoğlu, "Bazen çok yakın çevresinden gece dişlerini gıcırdattığı için uyarıldıklarını söyleyen hastalar bize başvurur. Ama sabah uyandığında kişi çene ve baş ağrısı ile uyanıyorsa, bunun dışında zaman zaman çene açıklığında kısıtlılık yaşıyorsa bu konuda bir diş hekimi muayenesi için başvurmalıdır. Diş hekimi muayene sırasında hem ağız içi hem eklem muayenesi ile teşhisi koyabilir. Bu alışkanlık tedavi edilmediği sürece hastanın bunu kendiliğinden bırakması kolay olmayacaktır. Fark etmeden gece uykuda yaptığı bir eylem olduğu için ağrıları devam edecektir. Çene ağrısı, baş ağrısı, çenelerde tanımlanamayan ağrı bunların sonucunda tedavi edilmezse çene kitlenmesi, ağız açıklığında kısıtlılık gibi daha majör problemlere kadar uzanabilir. Diş sıkması ve gıcırdatma vakalarını değişik yaş gruplarında görebilmekteyiz. Artık 18 yaş altı çocuklarda da çok sık karşılaşmaktayız. Çünkü artık sınav stresi, karne telaşı daha ileri yaşlarda iş hayatındaki stres ve kaygı ile ilişkilendirildiğinde yaş grubuna bakmaksızın diş gıcırdatma ve sıkma alışkanlığı geliştirilebilir" ifadelerini kullandı.

'HASTA BİR HAFTA SONRA RAHATLAYACAKTIR'

Kocakayhanoğlu, diş ve çene sıkmanın tedavi yöntemlerinden birinin plak bir diğerinin ise çene botoksu olduğunu söyleyerek, "Gece uykuda kullanılması için gece plağı verilebilir. Plakta kasların kasılmasının önüne geçemiyoruz fakat hasta dişlerini sıktığında dişler birbirine temas etmediği için dişlere zarar vermenin önüne geçiliyor. İkinci tedavi şekli ise çiğneme kaslarına, diş sıkma esnasında aktifleşen temporal ve masseter kasa botulinum toksini enjekte etmektir. Botoks enjeksiyonu yapılan kas kasılamayacağı için hasta bir hafta sonra rahatlayacak ve düzenli uygulanan dozlardan sonra da hem etki süresi uzayacak hem de hasta bu alışkanlığını bırakacaktır. Botoksun uygun dozlarda, uzman ellerde, doğru noktalara yapıldığı sürece bilinen bir yan etkisi yoktur. Gebelerde, 18 yaş altı hastalarda, nörolojik kas ve sinir problemi olan hastalarda, alerji geçmişi olan hastalarda botoks yapılmamalı ya da dikkatli yapılmalıdır. Hastalarımızın düzenli olarak 6 ayda bir diş hekimi muayenesine gelmesini önermekteyiz" diye konuştu.

Kaynak: DHA