Asayiş

Canlı yayında eşini öldürüp, gömdüğünü itiraf eden kocaya ağırlaştırılmış müebbet

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde, geçen yıl 18 Ağustos'ta kaybolan eşi Mine Kocadağ'ı (26), katıldığı televizyon programında boğarak öldürdükten sonra gömdüğünü itiraf eden tutuklu sanık Mithat Kocadağ (33), yargılandığı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde takdir indirimi uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kocadağ mahkemede son savunmasında, “Bir anlık cinnetle oldu, çok pişmanım. Aileme, eşimin ailesine ve oğlumiza yaşattıklarım için pişmanım” dedi.

Pamukkale'nin Gözler Mahallesi'nde oturan 1 çocuk annesi Mine Kocadağ, 18 Ağustos 2022'de ortadan kayboldu. Bir otelde bahçıvan olarak çalışan eşi Mithat Kocadağ, polise gidip, kayıp ihbarında bulundu. Polisin yaptığı aramada Mine Kocadağ bulunamadı. Kocadağ'ın ağabeyi Tayfun Koç, polise verdiği ifadesinde, kardeşini eşinin öldürmüş olabileceğinden şüphelendiğini söyledi. Mithat Kocadağ ise ifadesinde eşinin nerede olduğunu bilmediğini savundu. O dönem yapılan aramalardan sonuç alınamadı. Soruşturmayı derinleştiren cinayet büro ekipleri, çelişkili ifadeler veren Mithat Kocadağ'ın, çalıştığı otelden alınan güvenlik kamerası kayıtlarında el arabasıyla çuval taşıdığı görüntülere ulaştı. Polis ekipleri otelin arkasında ve bahçesinde ocak ayında Mine Kocadağ'ı aradı, ancak iş makineleriyle yapılan kazı çalışmalarında bir ize rastlanılamadı.

DAHA ÖNCE ÇALIŞTIĞI OTELİN BAHÇESİNE GÖMMÜŞ 

30 Ocak'ta bir televizyon kanalındaki programa katılan Mithat Kocadağ, canlı yayında eşi Mine Kocadağ'ı öldürdüğünü itiraf edip, cesedini gömdüğü yeri tarif etti. Tarif üzerine Kocadağ'ın daha önce çalıştığı otelin bahçesinde yapılan kazı çalışmasında eşinin çuvalda cesedi bulundu. Savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmasıyla çuvaldan çıkartılan Mine Kocadağ'ın cesedi, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.

ÖN OTOPSİDE BOĞAZINA DÜĞÜMLENMİŞ ŞEKİLDE HAVLU BULUNDU

Mithat Kocadağ'ın eşini gömdükten sonra otelden istifa ederek ayrıldığı belirlendi. İstanbul'da polis tarafından gözaltına alınan Mithat Kocadağ ilk ifadesinde, "Olay gecesi saat 03.00'te mutfakta tartıştık. İttim, yere düştü. Başını vurdu ve öldü. Saat 05.00'e kadar yaklaşık 2 saat boyunca kanlar içinde yerde kaldı. Yerden kaldıramadım. Mine'nin yüzünü havluyla sildim. Sonra da sarılıp, öptüm. Cesedini mutfaktan, önce banyoya götürdüm. Sonra ise yatak odasındaki bazanın altına sakladım. Sabah duş aldım ve işe gittim. Ceset bazanın altında 2 gün boyunca kaldı. Cesedi bazanın altından çıkarıp, çarşafa sardıktan sonra çuvala koydum, o şekilde taşıdım. Kardeşimin otomobilinin bagajına koydum. Cesedi ilk önce köye götürmek istedim ama daha sonra çalıştığım yere götürdüm. Saat 06.00'da otelin bahçesine gömdüm. Cesedi el arabasıyla taşıdım, sera olan yerin yakınına gömdüm. Üzerine biraz toprak attım" dedi. Denizli'ye getirilen Kocadağ, ifadesinde eşinin düşerek öldüğünü söylerken, yapılan ön otopside ise boğazına düğümlenmiş şekilde havlu bulundu. Kocadağ, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

İNTERNETTE 'BİR CESET NE KADAR SÜREDE BOZULUR' ARAMASI YAPMIŞ

Soruşturmanın ardından Mithat Kocadağ hakkında 'kasten öldürme' suçundan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Denizli 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Bugün görülen karar duruşmasına Mithat Kocadağ SEGBİS ile katılırken, Mine Kocadağ'ın yakınları, taraf avukatları ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları da hazır bulundu. Cumhuriyet Savcısı duruşmada, Mithat Kocadağ'ın televizyon programında anlattıkları ve ifadelerinde söylediklerine, Adli Tıp Kurumu raporlarına, tanık beyanlarına, telefon kayıtlarına ve sanığın mahkemedeki savunmalarına yer vererek, “Elde edilen bulgular ışığında sanığın boşanma aşamasındaki eşini boğarak öldürdüğü sabittir. Telefon kayıtlarındaki incelemelerde ortaya çıkan 'bir ceset ne kadar sürede bozulur' gibi aramalarda suçu tasarladığı kesindir. Cinayetten sonra kayıp başvurusunda bulunarak kolluk kuvvetlerini oyalamıştır. Bu nedenle tahrik ve takdir indirimleri uygulanmaksızın 'kadına karşı tasarlayarak öldürme' suçundan ağırlaştırılmış hapis cezası ile cezalandırılmasını talep ediyoruz” şeklinde mütalaa verdi. 

'AİLEME, EŞİMİN AİLESİNE VE OĞLUMA YAŞATTIKLARIM İÇİN PİŞMANIM'

Duruşmada son sözü sorulan sanık Mithat Kocadağ, “Eşimle mutlu olalım diye hep geçinmeye çalıştım. Olay günü bir anlık cinnet getirdim. Ağzını mı kapattım, hatırlamıyorum. Bir anda oldu. Bir anlık cinnetle oldu, çok pişmanım. Aileme, eşimin ailesine ve oğluma yaşattıklarım için pişmanım. Çocuğumun yüzüne bakacak halim yok” dedi. 

Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından kararını açıkladı. Kararda, mevcut deliller ışığında kasten öldürme suçunun sabit olduğu, telefonda yapılan 'bir ceset ne kadar sürede bozulur' şeklindeki arama ile olay günü arasındaki sürenin 2,5 gün olduğu, bu sürenin sanığın kararından geri dönmesi için yeterli bir süre olduğu, fakat sanığın öldürme kararında sebat ettiğinin kabul edildiği, öldürme suçunun kadına karşı olmasının mahkemece ağırlaştırıcı neden kabul edildiği, bu nedenle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca uzun süre kolluk kuvvetlerinin oyalanması nedeniyle takdir indirim uygulanmaması yönünde karar verdi.