Sevgili dostlar;
Tarihi, Demokrat Parti'ye dayanan seçim öncesi ülkeyi uçuracak doğal zenginliklerimiz oluyordu.
Menderes her seçim öncesi Trakya'da petrol bulunduğunu açıklarken AKP yönetimi petrole doğalgaz ekledi.
Akçakoca açıklarındaki doğalgazdan haberi olan var mı?
Rize açıklarında yapılacak olan çalışmayı çoktan unuttunuz değil mi?
Adana'da bulunduğu açıklanan petrol üretimi ne aşamada?
Ya Gabar'daki yüksek oktanlı petrol...?
Seçim tarihi yaklaşınca iktidarın yayın organlarında yeni kuyular açılmaya başlandığını okuruz.
Göbels yöntemi de artık fayda etmiyor.
Tıpkı güneşin balçıkla sıvanamadığı gibi.
Hoş, biliniyordu ama örneğini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 yılı faaliyet raporundan öğreniyoruz.
Rapora göre 2024 yılında aşırı yoksulluk sınırının altında yaşayan hane sayısı 3 milyon 6 bine ulaşmış.
4 milyon 500 bin aile ise sosyal yardımlara muhtaç hale gelmiş. Bu ailelerin 272 bin 348 çocuğunun ise temel gıda ve giyim ihtiyacı karşılanamıyor.
Enflasyonun önlemek için işçi ve emekliyi açlığa mahkum eden iktidar ne yazık ki yine başarılı olamadı.
Akademisyenlerden oluşan Enflasyan Araştırma Grubu’nun (ENAG), verilerine göre şubat ayında enflasyon yüzde 3.37, yıllık enflasyon ise yüzde 79,51 olarak hesaplandı. TÜİK verilerine göre ise enflasyon şubat ayında yüzde 2,27 oranında artış gösterirken, yıllık enflasyon yüzde 39,05 olarak hesaplandı.
Zaten çarşı-pazardaki fiyatlara bakınca ENAG rakamlarının doğru olduğu ortaya çıkıyor.
Pahalılık ENAG, Maaş artışı TÜİK!
CIA Ajanı FETÖ terör örgütü liderinin "Mezardakileri bile kaldırıp 'evet'oyu kullandırmak lazım" dediği 12 Eylül 2010 tarihli Anayasa değişikliği halk oylaması ile başlayan yoksullaşma süreci Erdoğan'ın, "Nas var nas" açıklaması ile hız kazandı ve sabit gelirli yoksullaşmaya devam ediyor.
Yoksullaşmayı gölgelemek için geçen seçim öncesi olduğu gibi yine Öcalan'a başvuruldu.
Sanki bu ülkede yaşayan Kürtler zenginlik içinde yüzüyormuş da tek derdi anadilde eğitim ve federasyonmuş gibi!
Bu ülke halkının en temel sorunu adalet, hukuk, liyakat. Yani demokrasi sevgili dostlar!
Tek adamların yönettiği ülkelerde demokrasi ne yazık ki olmuyor!
Demokrasinin olmadığı yerde ise ne adalet ne hukuk ne bilim ne de adil zenginleşme olmuyor.
Özetle bu anlayışla olmuyor.