Akçam, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın kira fiyatlarının enflasyonu yukarı çekmesine ilişkin açıklamalarını değerlendirdi. Akçam, 2025 yılında kira enflasyonunun konuşulması gerektiğine dikkat çekerek, kira fiyatlarını düşürmenin öncelikli hedeflerden biri olması gerektiğini ifade etti. Kira fiyatlarının yükselişteki hızını büyük ölçüde kaybettiğini, buna rağmen yine de kira fiyatlarının çok yüksek olduğunu söyleyen Akçam, “Özellikle son bir yıldır kira enflasyonu yüksek olduğu kadar yavaşlama eğilimine girdiğini de görüyoruz. Son dönemde Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan sosyal konut projesinin başlaması ile bu yavaşlamanın artacağı kanaatindeyiz” dedi.

"PANDEMİ VE DEPREM FELAKETİ KONUT VE KİRA FİYATLARINI YÜKSELTTİ"

Ekonomi nezdinde bazı kalemlerin enflasyonun yükselmesine büyük oranda neden olduğuna değinen Akçam, “Bu kalemlerin en başında gelen başlıklardan birini de kira fiyatları oluşturuyor. Pandeminin başlaması ile tüm dünyada ekonomi alabora olurken özellikle gayrimenkul sektörü de en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Sadece Türkiye’de değil gelişmiş ülkelerde dahi konut sahibi olmak büyük sorun haline geldi. Küresel çapta yaşanan soruna Türkiye’de bir de 6 Şubatta yaşanan deprem felaketi eklenince konut ve kira fiyatları inanılmaz derece yükseldi” diye konuştu.

Kira fiyatlarında yaşanan fahiş artış sonrası 2022'de yürürlüğe konulan yüzde 25 zam sınırının büyük oranda yükselişi yavaşlattığına değinen Akçam sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında buna son verilmesiyle kira zam oranını belirleyecek unsur bir önceki ayın TÜFE oranı oldu. Enflasyonda düşüş yaşansa da bu düşüş tam olarak TÜFE oranlarına yansımadığından kira fiyatlarındaki yükseliş yıl sonuna kadar devam etti.”

 "SOSYAL KONUT PROJESİNİN YARAYA MERHEM OLACAĞI KANAATİNDEYİZ"

Kiraların astronomik düzeyde artışının başladığı günden bu yana sosyal konut projelerinin geliştirilmesinin sorunu biz nebze de olsa çözeceğini her platformda söylediklerini ifade eden Akçam, bunun için birçok devlet yetkilisi ile de görüşmeler gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Akçam, “Özellikle alt gelir grubunda yer alan aileler konut açısından büyük sorun yaşamaktadır. Çeşitli konut projeleri devreye girse de tam olarak hedeflenene ulaşılamamıştır. Son süreçte detayları açıklanan sosyal konut projesinin yaraya merhem olacağı kanaatindeyiz. Bu tür projelerle dar gelirlinin konut sahibi olması kolaylaşacak, konut sektöründe oluşturulan balon da bir anlamda sönmeye başlayacaktır diye düşünüyoruz. Bunun yanı sıra TOKİ, Emlak Konut gibi kurumların ürettikleri konutlara yüzde 10 oranında sosyal konut imal etme zorunluluğu getirilmesi ve gerçekten ihtiyacı olan ailelere konutlar hibe edilmesinin de çözümün bir parçası olacağı düşüncesindeyiz." dedi.

"ÖZEL SEKTÖRE KONUT ÜRETİMİNİ ARTTIRMASI İÇİN ÇEŞİTLİ KOLAYLIKLAR GETİRİLMELİ"

"Öte yandan özel sektöre de konut üretimini artırması için çeşitli kolaylıklar getirilmeli, piyasayla ilgili çekinceleri ortadan kaldırılmalıdır." diyen Akçam, sadece devletin elini taşın altına koyması ile sorunun çözülemeyeceğini de ekledi. 

Akçam, "Özel sektör ile devletin el ele vermesi ve bizim gibi sivil toplum örgütlerinin de sürecin parçası olması ile sorunlar aşılacaktır. Özel sektör; maliyetlerde yaşanan artışlar, konut satışlarının düşük olması gibi nedenlerden dolayı konut üretimine girmekten çekinmektedir. Özel sektöre çeşitli avantajlar sunarak konut imal etmeleri için yüreklendirilmelidir. Tüm bunlar kira enflasyonu düşürecektir.” ifadelerini kullandı.

Akçam sözlerini, “Sunulan çözüm önerilerini bir bütün olarak düşünecek olursak ve bu noktada adımların atılacağını masaya koyarsak tüm bunlar aynı zamanda konut arzında artışı da sağlayacaktır. Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası ve Tüm Emlak Danışmanları Birliği olarak biz de sürecin bir parçası olmaya, tecrübemizi her anlamda paylaşmaya, elimizi taşın altına koymaya hazırız” diyerek sonlandırdı.

Muhabir: Muhammed Ali YAHŞİ