Genel

ZMO:Kadın çiftçilerimiz insana yakışır çalışma ve yaşam şartlarına sahip olmalı

ZMO İkinci Başkanı Bilge, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde yaptığı açıklamada “Tarımda toprağı koruyan, tohumu saklayan, üreten, değer katan kadın çiftçilerimiz kırsal alanlarda insana yakışır çalışma ve yaşam şartlarına sahip olmalıdır.” dedi.

Ebru APALAK

TMMOB'a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü ile ilgili bugün genel merkezlerinde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan  Oda İkinci Başkanı Mehtap Ercan Bilge, Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 verilerine göre Türkiye'de istihdam edilen 10 milyon kadının yüzde 21’inin tarımda çalıştığını söyledi.

Bilge, tarımın somut önlemler alınmadığı için kayıt dışı çalışmanın en yoğun olduğu sektör olduğunu kaydederek, mevsimlik gezici tarım işçiliğinin yaygınlaştığına dikkat çekti. Mevsimlik tarım işçisi kadınların örgütlü olmadığına işaret ederek, bu durumun hak arama, işçi sağlığı ve iş güvenliği gibi konularda önemli bir sorun ve engel olduğunu belirtti.

ZMO:SİNCAN’DAKİ İŞÇİLERİN BARINMA KOŞULLARI İLKEL

Oda’nın Kadın Çalışma Grubu’nun, 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü kapsamında, Ankara’nın Sincan ilçesine bağlı Malıköy’de entansif soğan tarımı yapılan arazilerde gezici-geçici-mevsimlik olarak çalışan kadın ve çocuk işçileri ziyaret ettiğini aktardı. Şanlıurfa’nın Viranşehir ve Siverek ilçelerinden gelen, 17 aileden 120 tarım işçisiyle hasat sırasında görüştüklerini ve sorunlarını dinlediklerini söyledi. Ailelerden çocuklarının okula devam edemediklerini öğrendiklerini söyleyen Bilge, işçilerin barınma koşullarına dair şöyle konuştu. 

“Barınma şartları son derece ilkel olup, özelikle soğuk ve yağmurlu günlerde barınmada ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Soğuk havalarda ısınma ateş yakılarak yapılmaktadır.” 

“TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ TEMELLİ ORTAK İRADE GEREKLİ”

Bilge, kırsal alandaki yaşam şartlarının iyileştirilmesi, mevsimlik gezici tarım işçilerinin barınma sorunlarının çözülmesi gerektiğini vurguladı. İktidarların tarım politikalarında büyük işletmelere küçük çiftçilerden daha fazla yer verdiğine değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"Küçük çiftçilerin çoğunluğunun kadın emeği ile ayakta durması, kırsal kesimdeki tüm toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine karşın kadınlar olmadan tarımın ve de kırsal toplumun varlığını sürdüremeyeceği gerçeğini gözler önüne sermektedir.”

Türkiye’nin kalkınması için “emek sömürüsünün olmadığı toplumsal cinsiyet eşitliği temelli ortak bir iradenin gerekli” olduğunu belirtti. “Emekleriyle toprağı yeşerten ve ülkemizin tarımsal ekonomisine katkı sunan kadınların çözülebilecek sorunları çözülmediği için” 15 Ekim’i “buruk” kutladıklarına değindi.