Dünyanın birçok yerinden ziyaretçileri olduğunu ifade eden Dedaj, “Merkezimizi ziyaret eden sağlık turistlerinin saç dökülme problemlerine kalıcı çözümler sunuyoruz. Her hastayla birebir ilgilenerek tedavi sürecini konforlu deneyimlere dönüştürürken, en çok talep ettikleri yöntemleri son teknolojiyle harmanlayarak başarı oranı en üst seviyeye ulaştırıyoruz” diye konuştu.
“HASTALAR, KISA SÜREDE GÜNLÜK HAYATLARINA DÖNEBİLİYOR”
Saç ekimi kliniklerinde iki ana tedavi seçeneği bulunduğunu belirten Dedaj, “Saç ekiminde sağlık turistlerinin en çok tercih ettiği folikül transferi, diğer adıyla Safir FUE ve doğrudan saç ekimi DHI yöntemlerini uyguluyoruz. Safir FUE tekniği, saç ekiminde doğal bir görünüm elde edilmesini sağlıyor. Bunun başlıca nedeni, çok önden veya geriden başlayan ön saç çizgisinin hastayı doğallıktan uzaklaştırırken Safir FUE’de ilk adımda ön saç çizgisi belirleniyor ve ardından saç dökülmesinin yoğun olduğu açık alanlar tek tek kapatılıyor. Saç kökleri muhafaza edilerek ekim yapılıyor. DHI yönteminde ise saç köklerinin doku dışında kalış süresi en aza indirilerek ekim daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştiriliyor. Böylece köklerin canlı kalma oranı artırılıyor. İyileşme döneminin kısa sürdüğü her iki yöntemde de hastalar, günlük hayatlarına kısa sürede dönebiliyor” ifadelerini kullandı.
“PAZAR PAYIMIZI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”
Dedaj, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Türkiye’de diğer ülkelere kıyasla daha uygun maliyetlerle saç ekimi yapılırken biz de yerli rakiplerimizden bu özelliğimizle bir adım öne çıkıyoruz. Uzman ekibimizle birlikte yüksek performans sergileyerek her yıl yüzlerce hastayı hayal ettikleri görüntüye kavuşturuyoruz. Gelecek dönemde daha çok sağlık turistine hizmet vererek hem pazar payımızı artırmayı hem de ülkemizi uluslararası arenada temsil etmeyi hedefliyoruz.”