Yargıtay üyelerinin Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla birlikte Cumhuriyetin ikinci yüzyılına büyük bir utançla girdiklerini söyleyen Ekmen, bunun Anayasa Mahkemesi’ne yönelik bir infaz girişimi olduğunu savundu.
Ekmen, bir grup yüksek mahkeme üyesinin anayasal güvenceye sahip başka bir yüksek mahkeme üyelerini hakkında suç duyurusunda bulunma cüreti gösterdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Arkadaşlar, bu ülkede, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim mahkemeleri, darbe sonrası yargılamalar ve genelkurmay brifingleri yaşandı. Kesif karanlığa rağmen, o mahkemelerde vicdanı ile karar veren çok sayıda hâkim gördük. Bu hakimlerin hiçbiri yargılanmadı. Hiçbirini yargılamak hiçbir zorbanın, hiçbir muktedirin aklına dahi gelmedi.”
Sadece vicdanın sesine uyan Anayasa Mahkemesi üyelerinin değil, topyekûn olarak hukuk ve adalet sisteminin, anayasal düzenin, binlerce yıllık devlet geleneğinin büyük bir tehdit altında olduğunu öne süren Ekmen, şu ifadeleri kullandı:
“Bu tehdit aynı zamanda anayasal düzene karşı bir darbe girişimidir. Bir sayın siyasetçi Anayasa Mahkemesi’nin yargısal aktivizmle suçluyor, bu bir aktivizm ise bir grup Yargıtay üyesinin girişimi nedir? Bu, maalesef bir infaz girişimidir, infaz girişimine karşı anayasal düzenimizi savunmanın tek bir yolu vardır. Yargıtay kanunu gereğince kararda imzası olan üyelerin işten el çektirilmesi için Yargıtay Başkanlığı’na çağrıda bulunulmalı ve Anayasa Mahkemesi kararı behemehal uygulanmalıdır.”