Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) verilerine göre, yapay zeka modeli ChatGPT'ye sorulan tek bir soru, Google üzerinden yapılan herhangi bir aramanın yaklaşık 10 katı enerji harcıyor. Veriler, ChatGPT'deki standart bir sorgunun 2,9 vatsaat elektrik, bir Google aramasının ise 0,3 vatsaat elektrik tüketimine neden olduğunu ortaya koydu.

Bu da yapay zeka uygulamalarının yüksek miktarda enerjiye ihtiyaç duyduğu anlamına geliyor.

Teknoloji şirketleri, yapay zeka uygulamalarını hem yazılı komutlarla gerçekçi veya yaratıcı görüntüler oluşturmak hem de dil modellerinin geliştirilmesi gibi farklı amaçlarla kullandıkça harcanan enerji miktarı da artıyor.

Enerji ihtiyaçlarını rüzgar ve güneş çiftlikleri inşa ederek karşılamaya çalışan işletmeler, bu kaynakların enerji üretiminin sürekliliği konusundaki sorunlar nedeniyle farklı yollara başvurmaya başladı.

YAPAY ZEKA BİR ÜLKE KADAR ENERJİYE İHTİYAÇ DUYABİLİR

IEA'nın yıllık raporunda, yapay zeka sistemlerinin hesaplamalarını yapan veri merkezlerinin kullandığı elektrik miktarının yakın gelecekte artacağına ilişkin öngörüler sunuldu.

Veri merkezilerinin 2022'deki enerji kullanımının yaklaşık 460 teravatsaate denk geldiği belirtilen raporda, 2026'da bu miktarın 620 ila 1050 teravatsaate yükselebileceği, bunun da İsveç veya Almanya'nın enerji talebine eş değer olacağı kaydedildi.

Hollandalı uzmanların "Joule" dergisinde yayımlanan çalışmasına göre de Google'ın yapay zeka sistemlerinin, mevcut donanım ve yazılımlarda yapay zekanın tam ölçekli kullanıldığı senaryoda, her yıl İrlanda kadar elektrik tüketebileceği öngörülüyor.

ŞİRKETLER ÇÖZÜMÜ NÜKLEER ENERJİDE BULDU

Artan enerji talebi Amazon, Google ve Microsoft gibi teknoloji devlerinin yeni enerji yatırımlarına yönelmesine neden oldu.

Google, yapay zeka veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için küçük modüler reaktörlerden (SMR) nükleer enerji satın almayı hedeflediğini, bunun için de "Kairos Power" adlı firmayla anlaşma yaptığını duyurdu.

Amazon'dan yapılan açıklamada da şirketin bulut bilişim yan kuruluşu Amazon Web Services'in (AWS) nükleer enerji projelerinin geliştirilmesini desteklemek için aralarında birkaç yeni SMR inşa edilmesinin de yer aldığı üç yeni anlaşma imzaladığı bildirildi.

Şirket ayrıca, Pensilvanya eyaletindeki Talen Energy nükleer tesisinin yanına bir veri merkezi tesisi kurmak için de çalışmalar başlattığını ilan etti.

Enerji yatırımlarına devam eden Microsoft da eylül ayında, Pensilvanya'da bulunan Three Mile Island nükleer elektrik santralinde operasyonları tekrar başlatmak için anlaşma imzaladı.

YAPAY ZEKA TEKNOLOJİLERİ KARMAŞIKLAŞTIKÇA ENERJİ TÜKETİMİ DE ARTACAK

İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tuğçe Bilen, yapay zeka sistemlerinin enerji tüketiminin geleneksel yazılımlara göre yüksek olmasının yapay zeka modellerinin eğitilmesi, sistemlerin yürüttüğü yoğun hesaplamalar, modellerin karmaşıklığı ve sistemin kullanım oranları gibi çeşitli sebeplerden kaynakladığını belirterek, büyük dil modellerinin milyarlarca parametre ile oldukça yoğun hesaplama gerektirdiğini ve bu durumun yüksek enerji tüketim ihtiyacını ortaya çıkardığını kaydetti.

Enerji tüketiminin, yapay zeka geliştirme süreçlerinde karşılaşılan, çevresel ve ekonomik maliyet açıdan sorunlar oluşturan konulardan biri olduğunu aktaran Bilen, daha verimli çalışacak donanımlar ve bulut bilişim teknolojisinin kullanılan modellerin hesaplama yükünü azaltacak şekilde geliştirilmesini, enerji yönetiminde kullanılabilecek stratejiler olarak sıraladı.

Bilen, yapay zeka teknolojilerinin günlük hayatın her aşamasında yer alarak yaygınlaşmasıyla enerji talebinde önemli ölçüde bir artış beklenmediğinin, öte yandan teknolojilerin karmaşıklığı arttıkça enerji tüketiminde de artış olacağının altını çizdi.

"NÜKLEER ENERJİ TEK ÇIKIŞ YOLU GİBİ GÖZÜKÜYOR"

Enerji tüketimindeki artışın yapay zeka modellerini geliştirme sürecinde karşılaşılan engellerden biri olduğunu belirten Özdemir, "Bunun şirketler üzerine çok büyük bir yük getirdiği kesin. OpenAI şu an zarar ediyor. Ücretli versiyondan aldığı para dahi yetmiyor." değerlendirmesini yaptı.

Yenilenebilir enerji kaynaklarının yapay zekanın ihtiyacı olan enerjiyi karşılamakta yetersiz kalacağını söyleyen Özdemir, bu kaynaklardan elde edilen enerjinin depolanamamasını da dezavantaj olarak değerlendirdi.

Özdemir, "Aslına bakarsanız nükleer enerji tek çıkış yolu gibi gözüküyor. Yenilenebilir enerji çok güzel ama maalesef sınırlı. Nükleer enerjinin verimliliği ise çok yüksek. Yüzde 92,5 gibi bir verimlilikle çalışıyor nükleer enerji santralleri. Yani hemen hemen yüzde 100'e yakın şekilde sürekli aynı enerjiyi verebilecek kapasitedeler." dedi.

Nükleer enerjinin karbon emisyon oranının mevcut sistemlere kıyasla oldukça düşük olduğuna işaret eden Özdemir, öte yandan bu enerjinin bazı dezavantajları bulunduğunu da söyledi.

Özdemir, "Nükleer enerjinin atığını yönetmek oldukça güç. Atık konusu çözülmesi gereken bir problem ama şu an günümüzde bu sorun nasıl çözülüyorsa, yapay zeka firmaları da o şekilde bu atık çözümüne devam edecekler." diye konuştu.

Kaynak: AA