Voleybolda mühür hak edene verildi

2024 Paris Olimpiyat Oyunlarının ardından yasa gereği 3 ay içinde yapılması gereken Kış Sporları hariç 58 Spor Federasyonu seçimlerinde yarıya gelindi.

Bugüne kadar yapılan 29 federasyon seçimlerinde 17 başkan koltuğunu korurken 12 federasyonda değişim yaşandı… İlginç sonuçların alındığı seçimlerde su ana kadar en fazla dikkat çeken Tekvando, Voleyboldaki beklenmeyen gelişmeler oldu.

Tarihin en büyük başarısını Mehmet Akif Üstündağ’ın 2 dönemlik başkanlığında yakalayan Türk voleybolu, özellikle kadınlarda alınmadık kupa bırakmadığı gibi dünya sıralamasında da zirveye çıktı… Ayrıca takım sporlarında 3 kez de Olimpiyat oyunlarına katılma başarısını da sergiledi. Kadınların gölgesinde kalan erkek voleyboluna da önemli yatırımlar yaparak yavaş yavaş meyvelerini de toplamaya başlandı. “Biz Voleybol ülkesiz” sloganını pekiştiren bir başkanın karşısına rakip çıkmak ya yürek ister ya da siyasetin gücünü arkasına almak gerekir. Bu bana 2004 Atina’dan 3 altın ve 2 bronzla döndükten sonra seçimlerde favori olan Kenan Nuhut’un atılan iftiralar nedeniyle kaybetmesini hatırlattı. Mehmet Akif Üstündağ, rahmetli Kenan Nuhut’tan daha şanslıydı. Çünkü ona iftira atılmamış karşısına sadece siyasi gücünü kullanan bir rakip çıkarılmıştı. Bütçelerinin büyük bir çoğunluğunu karşılayan bakanlığın, “parayı veren düdüğü çalar” zihniyetiyle sözde özerk olan federasyonlarda ciddi bir şekilde delege sayısına sahip olmasıyla seçimlerde genellikle dengeyi değiştirebilecek durumdadır. Ancak Voleybolda federasyonun gerçek temsilcileri olan kulüp delegelernin başarıyı siyasetin üstünde tutarak, mührü hak edene vermesi Türk sporu adına son derece anlamlı ve sevindirici bir olaydır.

Tekvando da ise çok farklı bir durum yaşandı. 21 yıldır görevde olan Prof. Dr. Metin Şahin’in aday olması için gerekli imzaları kura çekimi öncesi aldığı gerekçesiyle tahkim tarafından geçersiz sayılarak seçimlere girememesi sonucu rakibinin tek aday olmasını sağladı. Tıpkı Şahin gibi eski şampiyon sporcu olan Bahri Tanrıkulu’nun 257 delegesi olan genel kurulda oy kullanan 186 delegenin 181’inden kabul görerek Tekvando federasyonunun yeni başkanı oldu. Ancak işin ilginç yanı genel kurula gözlemci olarak katılan WT’nın (Dünya Tekvando Federasyonu) Küresel Dürüstlük Birimi Başkanı Corbin Min’in “WT’nın aday seçme sürecinin şeffaflığı ve adil olup olmadığı konusunda ciddi endişeleri olduğu” belirten konuşması oldu. 21 yıllık görev süresince tam 6 defa WT yönetimlerinde yer alan Metin Şahin’in etkinliğinin WT’nın seçim sonuçlarını tanımaması ve bunun sonucunda Türkiye Tekvando Federasyonunun üyeliğini askıya alınmasına yeterli olup olamayacağı konusu kafaları iyice karıştırıyor. Anlaşılıyor ki Tekvando camiası uzun süre bu seçim sonucunun etkisi altında kalacak gibi görünüyor.

Sonuçlar gösterdi ki başarılı federasyonların büyük çoğunluğu en rahat seçim dönemlerini geçirdiler. Olimpik federasyonlardan cimnastik, okçuluk, kürek ve badminton başkanları tek aday olarak seçimleri rahat kazandılar. Voleybol dışında Bisiklet, Judo, Basketbol federasyon başkanları da karşılarına rakip çıkmasına karşın fazla zorlanmadılar. 

Tekvando başta olmak üzere, Hentbol, Modern Pentatlon, Atıcılık, Eskrim, Dağcılık, Kaykay. Satranç, Briç, Dans, Oryantiring ve Geleneksel Spor Dalları federasyonları ise yeni başkanları ile yola devam edecek.

Federasyonlarda Profesör Başkan Kıyımı

Bu arada spor federasyonları seçimlerinde ilginç bir şekilde profesör ünvanlı başkan kıyımına şahit olduk. Akademik ünvanlı 5 başkandan 4’ü aday gösterilmezken biri de seçime katılma şartlarını yerine getiremediği için görevini sürdürebilme şansını elde edemedi. Seçim döneminde makamlarından olan profesör ünvanlı başkanlar şunlar: Prof. Dr.  Metin Şahin – Tekvando, Prof. Dr. Gürsel Çolakoğlu – Atıcılık, Prof. Dr. Ersan Başar- Dağcılık, Prof. Dr.  Murat Atalı – Eskrim, Prof. Dr. Tekin Çolakoğlu – Oryantiring.