Talas ilçesinde oturan Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi 5'inci sınıf öğrencisi Enes Ahmet Tekin, 21 Temmuz'da annesi ile hastaneye gitti. Annesinin yanından, 'Lavaboya gidiyorum' diyerek ayrılan Tekin'den bir daha haber alınamadı. Hayatından endişe eden ailesi, durumu polise bildirdi. Polis arama çalışması başlatırken, basına konuşan ailesi, Enes Ahmet’in tıp fakültesini istemediğini sırf kendilerini kırmamak için bu bölüme devam ettiğini belirterek, oğullarına eve dönmesi için çağrıda bulundu.

Ekipler, 3 Ağustos'ta kaybolduktan 13 gün sonra Tavlusun Mahallesi Derevenk Viyadüğü'ndeki dere yatağında Enes Ahmet Tekin'in cesedini buldu. Tekin, otopsi işlemlerinin ardından toprağa verildi. Tekin'in metrelerce yükseklikteki viyadükten atlayarak intihar ettiği ihtimali üzerinde duran polis, soruşturmayı sürdürüyor. 

Enes Ahmet'in ölüm nedeninin aydınlatılmasını isteyen aile Enes Ahmet'in doğum gününde Derevenk Viyadüğü'ne gelerek basın açıklamasında bulundu. Yaklaşık 80 kilogramlık insan maketi hazırlayan aile, maketi viyadükten atarak nereye düşeceğini test etti. Aile ayrıca viyadüğün çeşitli yerlerine, 'mobese koymak, file çekmek çok mu zor?', '4 yanlış 1 doğruyu götürürse kaç doğru 1 can kurtarabilir' gibi notların bulunduğu dövizleri astı. Oğullarının cesedinin bulunduğu viyadükte güvenlik önlemi alınması gerektiğini belirten baba Osman Tekin, "Şu yaptıkları bariyerlere bir bakın. Bu hangi insanlığa sığar. Oraya yatay basamak yapmışlar. Bunalıma giren bir sürü gençlerin hedef noktası olmuş. Öğrendiğim kadarıyla köprü yapıldığından beri 16 tane intihar girişimi olmuş. Bunun birçoğu da intiharla sonuçlanmış. Burayı kim yaptıysa şu demiri 30 santimetre daha yükseltemezler miydi? Sizde hiç Allah korkusu yok mu? Bari alt tarafa file koyun. MOBESE nerede? MOBESE olsaydı savcı ve polisin işi daha kolay olacaktı. Neden güvenlik önlemleri alınmıyor. Daha kaç cana kıyılması gerekiyor" diye konuştu.

'BURAYA İNSANCA TEDBİRLER ALINSIN'

Dron görüntülerinin incelenmesini isteyen Osman Tekin, "Oğlumun kaybolduğu günden hemen sonra bana ulaşanlar ifadelerini savcıya versin. Hani çocuğumun yerini biliyordunuz? Hani görmüştünüz? Hani emniyetteydi? Hani bizimle görüşmek istemediği için saklanıyordu, siz yerini biliyordunuz? Neden gidip savcılığa ifade vermiyorsunuz? Emniyet güçlerinden dron görüntülerini göndermelerini istiyorum. Bu olay ne zaman olmuş? Tespit edilsin ve olaylar aydınlığa çıksın. Allah korkunuz varsa buraya insanca tedbirler alınsın. Bugün yavrumun doğum günüydü. Doğum gününü kutlamamız gerekirken nerede olduğumuza bir bakın. Yetkililer duysunlar. Olay aydınlığa çıkarılsın" ifadelerini kullandı.

'BİZ YANDIK, DİRİ DİRİ ÖLDÜK'

Anne Tülay Tekin ise "O gün biz aradığımızda dekanın haberi olduğunu söylediler. Madem dekanın haberi var bize de haber versin. Biz yandık, diri diri öldük. Başka analar babalar ölmesin. Buraya bir önlem alınsın. Oğlumun ayaklarında terlik vardı. Aşağı düşen birinin terlikleri sağa sola dağılır. Terlikleri yan yana bulunmuş. Terlikleri böyle bulunabilir mi?" dedi.

'BİZİM AKLIMIZA CİNAYET ŞÜPHESİ GELİYOR'

Ağabey Aydın Tekin de şöyle konuştu:

"Biz kendi imkanlarımızla maket yaparak aşağıya attık. Maketin düştüğü yer ve kardeşimin bulunduğu yer arasında 40-50 metre mesafe var. Yuvarlanmış olamaz. Bizim aklımıza cinayet şüpheleri geliyor. Ayın 24 ve 28'inde çekilen dron kayıtlarını polis vermiyor. Bu görüntüler savcılığa teslim edilsin. Kardeşim o görüntülerde yoksa buraya sonradan gelmiş olabilir." 

Kaynak: DHA