Virgülden sonraki rakamlara sığınmak…

İktidar, ekonomiyi 2002 yılında devraldığında yüzde 36’lardaki enflasyonu yüzde 5-7 aralığına düşürmeyi başarmıştı.

Ama önemli kriterleri göz önüne aldığı için başarmıştı.

Meşhur “yüzde 3 Maastricht Kriterleri” hatırlardadır mesela…

Yıllar önce üyelik başvurumuza rağmen kabul edilmediği halde biz sanki AB üyesiymişiz gibi Maastricht Kriterlerini ilke kabul etmiş, “Üye devletlerin planlanan ya da fiili kamu açıklarının GSYİH oranının yüzde 3’ü aşmaması” şartını korumuştu iktidar.

Çünkü bugün enflasyonun temel nedenlerinin başında gelen “kamu açığını düşürerek” başarmıştı.

Ama ne oldu da şimdilerde “sıfırdan sonra gelen virgülün ardındaki rakamlara sarılacak” hale getirildi ekonomi.

2023 yılı dış ticaret rakamlarını işte o virgülden sonraki rakamlarla överek açıklıyoruz…

“2023 yılı ihracatının geçen yıla göre yüzde 0,6 artışla 255,8 milyar dolar olarak “rekor kırdık”a sarılıyoruz artık.

Yüzde yarımı bir tık geçen “0,6” olan artış...

Ne büyük bir artış!

Devam ediyoruz “sıfırdan sonraki virgülün ardından gelen” o küçücük, toparlanamayan ekonomiyi başarılı göstermekteki “işlevi büyük” rakamlara…

“Yıllık ithalat yüzde 0,5 düşüşle 361,8 milyar dolar oldu.”

“0,5”…

Rakamın büyüklüğüne bakar mısınız?

Yüzde 1’in yarısı olsa da övündüğümüz rakam bu….

2023 yılı Aralık ayındaki ihracatta oluşan o olağanüstü artışı da övünerek anlatıyoruz…

Yüzde yarım bile olamayan rakamı nasıl da büyük başarı olarak anlatıyoruz.

“Yüzde 0,44 artışla 23 milyar dolar oldu.”

İhracatın ithalatı karşılama oranının yüksekliği cari açık ya da fazlamızı gösteriyor ya…

Daha az cari açık oluştu diye onda da övünür olduk…

“2023 senesinde ihracatın ithalatı karşılama oranı 0,8 puan artışla yüzde 70,7’ye yükseldi. Bu oran 2002 yılında sadece yüzde 50 civarında idi.”

Ne kadar artırmışız 22 yılda… sadece yüzde 41,4

Böylece 2023'te dış ticaret açığı, yüzde 3,2 gerileyerek 106 milyar dolar oldu.

Hele bir ara ayar verdiğimiz IMF’nin raporunda bizim ekonomi ile ilgili 0,1’lik artış olacağı yorumunu da övünerek bir anlatışımız var ki…

“Flaş flaş” olarak verdi gazetelerimiz…

Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu güncelleyen IMF, "Yavaşlayan Enflasyon ve İstikrarlı Büyüme Yumuşak İnişin Yolunu Açıyor" başlığıyla yayımladığı raporunda açıklamış...

Gazetelerimiz haberlerinde; “Türkiye’de ekonomi yönetiminin attığı adımlar küresel çapta ses getiriyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2024 yılına ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini güncellerken Türkiye açıklaması dikkat çekti. IMF, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminini 2024 yılı için yüzde 3'ten yüzde 3,1'e çıkardı.” demiş.

Ekonomi yönetimi hangi adımları attı ise; ‘küresel çapta ses getirmiş’…

Enflasyonun resmiyette yüzde 65, hissederken yüzde 125 olarak yaşanması gerçeğindeki rakamları da bir övünerek anlatabilirler mi sizce?