Dilek ŞAHİN

Genel Cerrah Op. Dr. Kamil Gülgezer, “İltihabı bağırsak hastalığı tanımı; başta bağırsaklar olmak üzere sindirim sisteminde kronik inflamasyon (iltihaplanma) sonucu ortaya çıkan hastalıklar için kullanılır. İltihabi bağırsak hastalıklarının en sık görülen iki tipi, ülseratif kolit ve Crohn hastalığıdır. Ülseratif kolit; başlıca kalın bağırsak ve rektumu etkileyen bir rahatsızlıktır. Ülseratif kolitte, kalın bağırsağı döşeyen yüzeyel tabaka etkilenir ve bağırsak yüzeyinde ülser oluşumu gözlenir. Crohn hastalığı; sindirim sisteminin herhangi bir bölgesini etkileyebilmek ile birlikte en sık ince bağırsak tutulumu yapar. Ülseratif kolitte bağırsağın sadece yüzey tabakası etkilenirken Crohn hastalığında daha derin dokular da etkilenebilir. İltihabi bağırsak hastalıklarının belirtileri, hastalığın etkilediği bölgeye ve iltihaplanmanın derecesine göre farklılıklar gösterir. Bazı hastalar daha hafif semptomlar gösterilen bazı hastalar şiddetli belirtilere sahip olabilir. İltihabı bağırsak hastalıkları; belirtilerin şiddetlendiği alevlenme ve semptomların hafiflediği remisyon dönemleri ile seyredebilir. İltihabi bağırsak hastalıkları belirtilerinden bir ya da birkaçını gösteren, son zamanlarda bağırsak hareketlerinde değişim fark eden kişilerin; doktora başvurarak gerekli tetkikleri yaptırması faydalı olacaktır. İltihabi bağırsak hastalıkları çok ciddi sağlık problemlerine sebep olabileceğinden tanısı ve tedavisi atlanmaması gereken rahatsızlıklardır” diye konuştu.

Op. Dr. Kamil Gülgezer, şu bilgileri verdi: “İltihabi bağırsak hastalıkları vücutta bazı istenmeyen etkilerin oluşmasına yol açabilir. Hem ülseratif kolit hem de Crohn hastalığında ortak olarak görülebilecek komplikasyonlar vardır.

Kolon kanseri: Kalın bağırsağının büyük bir kısmı ülseratif kolit ya da Crohn hastalığından etkilenmiş hastalarda kolon kanseri gelişme riski artmıştır. İltihabi bağırsak kanseri tanısı alan hastalar, tanıdan 8-10 yıl sonra kolon kanseri açısından taranmaya başlanır. Taramaya başlama süresi hastanın; yaşı, ek hastalıkları, aile öyküsü gibi özelliklerine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle tanı alan hastalar, kolon kanseri taramasına ne zaman başlanacağı ile ilgili olarak doktoruyla görüşmelidir. Cilt, göz ve eklem iltihaplanmaları: İltihabı bağırsak hastalıklarının alevlenme dönemlerinde artrit (eklem iltihabı), cilt lezyonları, üveit gibi rahatsızlıklar görülebilir.

İlaç yan etkileri: İltihabi bağırsak hastalıklarının tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, kanser gelişimi açısından az da olsa risk taşıyabilir. Yine tedavide kullanılan kortikosteroidler; kemik erimesi, yüksek tansiyon gibi durumlara yol açabilir.

Primer Sklerozan Kolanjit: Karaciğer içinde yer alan safra kanallarının iltihaplanarak daraldığı bu durum, karaciğer fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir. Primer sklerozan kolanjit hastası kişilerde, iltihabi bağırsak hastalığı bulunma ihtimali yüksektir.

Pıhtı: İltihabi bağırsak hastalıkları, damar içinde kan pıhtısı oluşma riskini artırır.

Bağırsak tıkanıklığı: Crohn hastalığı, bağırsak duvarının tüm katmanlarını etkileyebilir. Etkilenen kısımdaki bağırsak duvarı kalınlaşıp daralarak, sindirim materyallerinin bağırsak içerisindeki ilerleyişini engeller.

Malnütrisyon: Crohn hastaları; ishal, karın ağrısı ve krampları yüzünden yemek yemekte zorlanabilir. Ayrıca bağırsakta da besin emiliminde problemler meydana gelebilir. Bu durumlar hastada, vücudun ihtiyaç duyduğu gıdaların alınamamasına yol açar. Crohn hastalarında B12 vitamini ve demir eksikliğine bağlı anemi (kansızlık) gelişebilir.

Fistül oluşumu: Fistül, iki farklı vücut kısmı arasında anormal bir bağlantı oluşumu anlamına gelir. Crohn hastalığında, bağırsak duvarı tamamen iltihaplanarak başka organ duvarlarına kadar ilerleyip fistül oluşturabilir. En sık fistül oluşumu, anal (perianal) bölgede görülür. Fistül enfekte olarak abse halini alabilir.

Anal fissür: Crohn hastalarında, anüs çevresini döşeyen cilt yüzeyinde küçük bir yırtılma oluşabilir. Bu duruma anal fissür oluşumu adı verilir.

Toksik megakolon: Ülseratif kolit hastalarında, kalın bağırsak aniden şişip genişleyerek toksik megakolon adı verilen tabloya neden olabilir.

Bağırsakta delinme (perforasyon): Bağırsak delinmesine toksik megakolon sebep olabileceği gibi perforasyon kendiliğinden de oluşabilir.

Aşırı sıvı kaybı: İshal nedeniyle vücuttan aşırı miktarda sıvı kaybedilmesi dehidratasyona yol açabilir.

“TANI ALAN HASTALAR GENELLİKLE 30 YAŞINDAN KÜÇÜK”

İltihabı bağırsak hastalıklarının neden olduğu konusu henüz yeterince aydınlatılamamıştır. Uzmanlar; beslenme, genetik, stres ve çevresel etmenler gibi pek çok faktörün hastalık gelişiminde etkili olabileceğini düşünmektedir. İltihabi bağırsak hastalıklarının gelişiminde bağışıklık sistemi de rol oynar. Normal şartlarda bağışıklık sistemi; tüm vücutta olduğu gibi sindirim sistemine giren zararlı bakteri, virüs, parazit gibi mikroorganizmaları tanır ve yok eder. Bu süreç esnasında bağırsakta, enfeksiyonla mücadele etmek için bağışıklık sistemi aracılığıyla iltihaplanma oluşur. Enfeksiyon durumu ortadan kalktığında iltihaplanma düzelir ve bağırsak eski haline geri döner. Sağlıklı kişilerde enfeksiyon süreci bu şekildedir. İltihabi bağırsak hastalığında, ortada bir enfeksiyon olmamasına rağmen bağırsakta iltihaplanma oluşur. Bağışıklık sistemi, vücudun kendi hücreleri olan sağlıklı bağırsak hücrelerine saldırır ve organ hasarına neden olur. İltihabı bağırsak hastalıkları için risk oluşturan durumlarda bazı faktörler etken olur. Tanı alan hastalar genellikle 30 yaşından küçüktür. Ancak bazı kişilerde hastalık 50’li yaşlara kadar ortaya çıkmayabilir. Ebeveyn, kardeş, çocuk gibi birinci derece akrabalarında iltihabi bağırsak hastalığı bulunan kişilerde hastalık daha sık görülür. Sigara içmek, Crohn hastalığı gelişiminde en önemli kontrol edilebilir risk faktörüdür. İbuprofen, naproksen sodyum, diklofenak sodyum gibi etken maddeler içeren NSAİ grubu ilaçlar hem hastalık gelişimi hem de mevcut hastalığın ilerlemesi açısından risk oluşturur. Tanıda, belirti ve bulgulara neden olabilecek diğer rahatsızlıklar da göz önüne alınarak kapsamlı bir araştırma yapılır. Olası hastalıkların değerlendirilmesi için kan tahlili, gaita (dışkı) testleri uygulanır. Ülseratif kolit veya Crohn hastalığının sindirim organları üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi için endoskopi, kolonoskopi gibi yöntemler kullanılır. Endoskopik yöntemlerin uygulanamayacağı, bağırsak delinmesi (performasyonu) gibi durumları olan hastalarda; X,ray, BT, MR gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılabilir. İltihabi bağırsak hastalıklarının tedavisinde temel amaç; rahatsızlığa neden olan inflamasyonun (iltihaplanmanın) azaltılmasıdır. İltihaplanmanın azaltılması; hem belirti ve bulguların hafiflemesini hem de hastalığın uzun dönemde remisyona uğramasını sağlar. Bunların yanı sıra tedavi sayesinde hastalığa bağlı oluşabilecek komplikasyonların önüne geçilebilir.

“BAZI HASTALIKLARDA CERRAHİ KESİN ÇÖZÜM SAĞLAMAZ”

Hastanın durumuna bağlı olarak doktor; ishal önleyici, ağrı kesici ilaç ve vitamin takviyesi reçete edebilir. İltihabi bağırsak hastalığına sahip hastalarda aşırı kilo kaybı görüldüğünde veya hastanın beslenmesi ciddi derecede bozulduğunda, hastaya beslenme desteği başlanması gündeme gelebilir. Hastaya tüp ya da damar yolu aracılığıyla beslenmenin sağlandığı özel beslenme yöntemleri uygulanabilir. Bu sayede hem hastanın toparlanması hem de bağırsağın dinlendirilmesi sağlanır. Ülseratif kolit ve Crohn hastalığının cerrahi tedavisinde, etkilenen bağırsak kısmının çıkarılması ve geriye kalan bağırsağın sağlıklı bir biçimde işlevini yerine getirmesi amaçlanır. Hastalığa bağlı olarak gelişen bağırsak tıkanıklığı gibi komplikasyonların tedavisi de cerrahi müdahale gerektirebilir. Ancak bu hastalıklarda cerrahi kesin çözüm sağlamaz. Ameliyat, hastanın genel durumunun daha iyi hale gelmesi ve olası komplikasyonların önüne geçmek için yapılır. İltihabi bağırsak hastalığı şüphesi taşıyorsanız donanımlı bir sağlık merkezine başvurarak gerekli kontrollerinizi yaptırmalısınız. İltihabi bağırsak hastalığı tanısı almış kişilerin de en etkili tedavi yöntemlerini konuşmak ve hastalıkla ilgili ayrıntılı bilgi sahibi olmak için bir gastroenterologa başvurması faydalı olacaktır.”

Editör: Haber Merkezi