İsrail- Filistin savaşında 25. güne gelindi. Bu süreçte İsrail Gazze’yi abluka altına aldı, genç, yaşlı çocuk demeden şehri bombardımana tuttu.

UNICEF Sözcüsü James Elder'in Cenevre Palais des Nations'da düzenlenen basın toplantısında şiddetin bir an önce durdurulması çağrısında bulundu.

Elder şu ifadeleri kullandı:

 “Gazze Şeridi'ndeki benzeri görülmemiş şiddetin başlangıcından bu yana UNICEF, ateşkesin acilen sağlanması, yardım malzemelerinin ulaştırılması ve alıkonulan çocukların serbest bırakılması gerektiği konusundaki duruşundan bir an bile geri adım atmadı.  Pek çok kişi gibi biz de çocuk ölümlerinin durdurulması için çağrıda bulunduk.

“Öldürülen çocuk sayısının düzinelerce, ardından yüzlerce ve en sonunda da binlerce olmasıyla ilgili en büyük endişelerimiz sadece iki hafta içinde gerçeğe dönüştü. Rakamlar dehşet verici. Şu ana kadar 3.450'den fazla çocuğun öldürüldüğü bildirildi ve korkutucu olan bu sayının her geçen gün önemli oranda artması.

GAZZE BİNLERE ÇOCUĞUN MEZARI, VE İÇİNDE YAŞAYAN HERKES İÇİNDE CEHENNEM HALİNE GELDİ

Çocuklara yönelik tehditler sadece bomba ve havan toplarıyla da sınırlı değil. Kısaca su ve travma konusundan bahsetmek istiyorum.

“Bir milyondan fazla çocuk su kriziyle karşı karşıya. Gazze’nin günlük su üretimi şu an normalin sadece yüzde 5’i oranında gerçekleşiyor. Çocuk ölümleri özellikle küçük yaştakiler için dehidrasyon gittikçe büyüyen bir tehdit.

Gazze’de yaşayan, UNICEF çalışanı ve meslektaşım Nesma da  bu konudan bahsediyor. 4 yaşındaki Talia ve 7 yaşındaki Zain’in anneleri Nesma:“Çocukların etrafta çaresizce su arayıp bulamadıklarını görmek içimi paramparça ediyor. Oğlum Zain bana sürekli normal su içmek istediğini söylüyor.”

“Sözünü ettiği bildiğimiz içme suyu, 7 yaşındaki Zain’de dahil birçok çocuğu hasta eden ve şu an tek alternatifleri olan tuzlu su değil.

“Bir de travma var. Çatışmalar sona erdiğinde, bunun çocuklara ve içinde bulundukları toplumlara olan maliyeti gelecek nesiller tarafından ödenecek. Bu son artıştan önce, Gazze'deki 8 yüz bin'den fazla çocuğun (tüm çocuk nüfusunun dörtte üçünün) ruh sağlığı ve psikososyal desteğe ihtiyacı olduğu tespit edilmişti. Tabii bu bilgi, yaşanan bu son kabustan öncesine ait.

“Aynı meslektaşım, 7 yaşındaki oğlunun sürekli içme suyu sorduğunu anlatan Nesma, 4 yaşındaki kızının yaşadığı travmadan da bahsediyor. Dört yaşındaki Talia, ciddi anlamda stres ve korku belirtileri gösteriyor ve kendine saç yolmak, vücudunun belirli bölgelerini kanayana kadar kaşımak gibi fiziksel zararlar veriyor. Ancak annesinin de söylediği gibi: “Çocuklarımın ruh sağlığını düşünme lüksüm yok. Kendi kendime sürekli olarak ‘Nesma ne olursa olsun önce hayatta kalmalarını sağla’ diyorum. Bütün bunlar bittiğinde onlara gereken psikolojik desteği ve tıbbi bakımı sağlayacağım.

“Talia, Zain ve Gazze'de bu kabusu yaşayan 1,1 milyon çocuk adına bir kez daha söylüyoruz: Şu an çok acil olarak ateşkese ihtiyacımız var. Su, gıda, tıbbi malzeme ve yakıt da dahil olmak üzere insani yardım malzemelerinin güvenli, sürekli ve engelsiz olarak bölgeye ulaştırılması için Gazze'ye giden tüm geçişlerin bir an önce açılması için harekete geçilmesi gerekiyor.

“Peki ya ateşkes olmazsa, su olmazsa, ilaç olmazsa ve kaçırılan çocuklar serbest bırakılmazsa ne olur? İşte o zaman tüm dünya, masum çocukların başına bela olacak daha da korkutucu ve dehşet verici olaylara doğru süratle savrulacaktır.”

FOTOĞRAF: AA

Kaynak: Baskent