Londra'da 2020'de kurulan "Filistin İçin Hukuk" Kuruluşunun Başkanı Adil, UCM kararının, "İsrail'i destekleyen ülkeler için büyük bir zorluk teşkil ettiğini" ve bu ülkeleri, "İsrail'in savaş suçlarına devam eden destekleri konusunda ahlaki ve hukuki sorumluluk altına soktuğunu" ifade etti.
UCM'nin kararının "çok önemli ve tarihi olduğunun" altını çizen Adil, böylece uzun süredir Gazze'de işlenen suçları araştırdıklarını iddia eden İsrail'i destekleyen ülkelerin argümanlarının sona erdiğini ve bu iddiaların "önünün kesildiğini" kaydetti.
Adil, UCM'nin kararının doğal olarak İsrail'e silah tedarikinin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) siyasi korumasının devamını olumsuz etkileyeceğini savundu.
Kararın Almanya, Avustralya, Kanada ve İngiltere de dahil UCM üyesi 124 ülke için bağlayıcı olduğunu hatırlatan Adil, ancak UCM üyesi olmadığı için ABD için bağlayıcı olmadığını aktardı.
"Hakkında karar çıkarılan iki İsrailli yetkili, UCM'ye üye 124 ülkeden birine giderse bu ülkeler onları derhal tutuklamak zorunda." diyen Adil, "Burada teyit edebileceğim şey şu ki, bu karar mahkemeyi kuran Roma Tüzüğü'ne taraf olan 124 devlet için bağlayıcıdır ve İsrailli yetkililer tutuklanma riski olmadan bu ülkeleri ziyaret edemeyeceklerdir." diye konuştu.
İnsan haklarına saygı duyduğunu iddia eden üye ülkelerin, uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmemek için İsrailli bu yetkilileri ülkelerine kabul edemeyeceklerini söyleyen Adil, "Almanya'ya gelirler ve tutuklanmazlarsa dünyanın Almanya'yı işgal edeceğini söylemeyeceğim, ancak insan haklarına saygı duyduğunu iddia eden ve mahkemeye taraf olan bu ülkeler, bu İsraillileri kabul etmeyi kabul etmeyeceklerdir. Çünkü bu, Uluslararası Ceza Mahkemesini kuran Roma Tüzüğü kapsamındaki yükümlülüklerin ihlali anlamına gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Mahkemenin, hakimlerin oybirliğiyle verdiği tutuklama kararının "tarihi bir karar" ve adalet ile Filistinli mağdurlar için önemli bir zafer olduğunu vurgulayan Adil, "İsrail ve müttefikleri, Filistin'in mahkemeye katılmaya yönelik ilk girişiminden bu yana mahkemenin işleyişine hukuki engeller koymak için her yolu aradı." ifadesini kullandı.
UCM'nin kararının Netanyahu ve Gallant'ın üye ülkelerden birine gittiğinde tutuklanması yönünde çok açık bir karar olduğunu tekrarlayan Adil, UCM'nin Netanyahu ve Gallant'ı, "Gazze'deki sivil halkı kasten, gıda ve ilaçtan mahrum bırakma ve açlıktan öldürme, savaş suçundan ve insanlığa karşı işlenen cinayet ve zulümle binlerce insanın yaşamına son verme" suçlarından sorumlu tuttuğunu kaydetti.
UCM'nin, "siyasi lider olmalarına rağmen ordunun Gazze'de cinayet işlemesini engellememek ve Filistinlilere yönelik kasıtlı bir saldırı gerçekleştirmekten Netanyahu ve Gallant'ı sorumlu gördüğünü" aktaran Adil, kararın sadece "mahkeme salonunda kalmayacağını", soruşturmanın devam ettiğini dile getirdi.
UCM'NİN NETAHYAHU VE GALLANT HAKKINDAKİ KARARI
UCM, dün açıkladığı kararda, "Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü" İsrail Başbakanı Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurdu.
Kararda Netanyahu ve Gallant'ın açlığı bir savaş yöntemi olarak kullanma, savaş suçu ile cinayet, mahkum etme ve diğer insanlık dışı muameleleri içeren insanlığa karşı suçları işlediğine dair makul şüphe olduğu belirtildi.
Kararda ayrıca, Netanyahu ve Gallant'ın bilinçli olarak sivil nüfusu hedef alan bir saldırının talimatını verdiklerine dair makul şüphe olduğu ifade edildi.