Fotoğrafçı ve akademisyen Barış Konor’un ikinci fotoğraf sergisi “Tek ve Hür” bugün saat 14:00’de Etimesgut Belediyesi Türk Tarihi Müzesi sergi alanında açılıyor. Konuyla ilgili Başkent’e açıklamada bulunan Konor, “23 fotoğraftan oluşan sergi, Anadolu’nun önemli varoluş simgelerinden tek ağaçları konu almaktadır. Tek ve Hür sergisi, tek başına olmanın yalnızlık olmadığını aksine köklerini aynı toprağa bağlamanın getirdiği özgürlüğü vurgulamaktadır. Tek ağaç, uçsuz bucaksız topraklarda tek başına ayakta olmanın gücünü ve kadim kültürlerin mirasını günümüze bir bedende aktarımını anlatmaktadır.” diye konuştu.

B3-1

Serginin Türkiye’nin birçok yerinden ağaçlarından oluştuğunu aktaran Konor, şunları söyledi: “Tek ve Hür sergisi 2024 yılında Türkiye’nin 7 bölgesinde bulunan ağaçlardan oluşmaktadır. Sergilenen ağaçlar, 28 günde 11 bin kilometre yol kat edilerek çekilen 98 ağaç arasından seçilen 23 ağaçtan oluşmaktadır. Sergilenen ağaçların yanında bulunan karekod aracılığıyla da hem ağacın Türkiye’nin neresine ait olduğu bulunabilmekte hem de yol tarifi aracılığıyla her ağaca ulaşılabilme fırsatı sunulmaktadır. 22-28 Şubat 2025 tarihleri arasında görülebilecek sergi tüm sanatseverlere ücretsiz şekilde açık olacaktır.”

B1-1

GELİR ÇEKÜL VAKFI ARACILIĞIYLA FİDANLARA DÖNÜŞECEK

Konor, ayrıca sergiden gelecek gelirin Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) aracılığıyla Türkiye’de dikilecek fidanlara dönüşeceğini söyledi. Sergiye ilişkin bir manifesto olduğunu belirten Konor bu manifestoyu şöyle açıkladı:

“Ben, rüzgârın dilini bilen, yıldızlarla konuşan, toprağın şarkısını dinleyen,

Ben, göğe uzanan dalları, yerin altındaki kökleriyle, hem yerin hem göğün arasında köprü olan “Tek Ağaç...”

Eski bilgeliklerin mirasıyım, şamanların dualarında saklıyım.

Her yaprağım bir niyet, her dalım bir dua, her köküm geçmişin hafızasıdır.

Tek başımayım ama yalnız değilim; çünkü toprak hepimizi birbirine bağlar.

Aynı yağmuru paylaşırız, aynı rüzgârda eğiliriz, aynı güneşin altında büyürüz.

Ne bir ormana sığınırım, ne bir duvara yaslanırım.

Ama yine de bilirim ki hiçbir ağaç bütünden kopuk değildir.

Görünmez damarlarla birbirimize bağlıyız.

Toprağın altında uzanan kökler gibi, birbirimizden besleniriz.

Her yalnız ağaç, uzak bir ormandaki kardeşini selamlarcasına göğe uzanır.

Bu sergi, geçmişin bilgeliği ve geleceğin umuduyla yankılanan bir çağrıdır.

Geçmişin kutsal saydığı kadim ağaçlar gibi, ben de hem tekim hem de bütüne aitim.

Beni gören herkes, kendi içindeki kökleri ve özgürlüğü hatırlasın.

Tek olmak yalnızlık değildir.

Bazen bir ağacın gölgesi bir başka ağacın özlemini taşır.

Ve gerçek özgürlük, yalnız durabilme cesareti kadar, köklerinin bir başka ormana dokunduğunu bilmektir.

Doğada, düşüncede, hayatta…”

Kaynak: BAŞKENT GAZETESİ - Zehra ŞAHİNDOKUYUCU