Futbol da Türkiye Kupası, Başkent takımlarının kanayan yarasına, dinmeyen hasretine bir ilaç gibi gelir.
Nedeni de dünyada, takımları 1959 yılında resmi olarak kurulan Milli lig şampiyonluğuna ulaşamayan tek başkentin Ankara olmasından ve dolayısıyla kupaya olan hasretinden kaynaklanıyor. (Nedense Gençlerbirliği’nin 1941 ve 1946, Ankaragücü’nün de 1949’da Türkiye Futbol Şampiyonasında birincilikleri olmasına rağmen TFF tarafından bir türlü geçerli sayılmıyor.)
Üstelik 1910’da kurulan Ankaragücü 54, 1923’te kurulan Gençlerbirliği ise 48 sezon Süper Ligde mücadele etmiş olmalarına rağmen Ankaragücü’nün en iyi derecesinin 4 defa lig 4’üncülüğü (En son 2001-2002 sezonu) Gençlerbirliği’nin de 2 defa lig 3’üncülüğü (En son 2002-2003 sezonu) oldu. Ne garip tesadüf ki her iki Başkent ekibinin son başarılarında da aynı teknik adam Ersun Yanal’ın imzasının olmasıydı.
Ligde umduğunu bulamayan, kazandıkları da tescil edilmeyen Başkent ekipleri, bu nedenle tarihleri boyunca Avrupa’ya gitmenin en kestirme yolu olarak gördükleri Türkiye Kupasına ağırlık verdiler.
Hem Ankaragücü hem de Gençlerbirliği ligde yaşayamadıkları şampiyonluk sevincini, 5’er kez final oynadıkları Türkiye Kupasında 2’şer kez kupayı kaldırarak yaşadılar.
Ankaragücü; 1971-72’de Altay’ı yenerek ilk kupasını aldı 1980-81’de aldığı kupa beraberinde getirdikleriyle büyük bir anlam taşıyordu. Çeyrek finalde Beşiktaş, yarı finalde Fenerbahçe gibi devleri eleyerek finale yükseldiği, finalde ise Boluspor’u 2-1 ve 0-0’lık skorlarla geçtiği bu kupa, ilk kez bir 2.lig takımının aldığı kupa olarak tarihe geçti. Başkent ekibi bu kupa sayesinde; TFF yönetmeliğinde yapılan değişiklikle Devlet Başkanlığı Kupasını da Trabzonspor’u 1-0 mağlup ederek kazanan takım olarak 1.lige alındı. Ne acıdır ki Sarı-lacivertli ekibin 1972-73, 1981-82 ve 190-91 sezonlarında oynadığı 3 kupa finalinin üçünde de Galatasaray’a yenilerek kupayı müzesine götüremedi.
Gençlerbirliği ise 1986-87’de Eskişehir’i, 2000-01 sezonunda ise Fenerbahçe’yi normal süresi 2-2 biten maçta penaltı atışları (6-3) ile geçerek kupanın sahibi oldu. Başkent ekibi; 2002-03 ile 2003-04 sezonlarında üst üstte Trabzonspor’a, 2007-08’de de Kayserispor’a finalde kaybetti.
Kırmızı-siyahlılar, kupalardaki en büyük başarısını 2003-04 sezonunda katıldığı UEFA Kupasında gösterdi. Avrupa’nın o dönemki güçlü ekiplerinden İngiliz Blackburn Rovers’ı 3-1/1-1, Portekiz Sporting Lizbon’u 3-0/1-1 ve İtalyan Parma’yı 3-0/1-0‘lık sonuçlarla dize getirerek 4.tura yükseldi. Kupayı alan İspanyol Valencia’ya tek yenilgiyi tattırarak çeyrek final kapısından dönen Gençlerbirliği, adından epey söz ettirmeyi başardı.
2008’den sonra Başkent ekiplerinin Türkiye Kupasındaki varlığı ta 2022-23 sezonuna kadar pek hissedilmedi. Kupa Beyi olarak anılan Ankaragücü, geçen sezon Beşiktaş ve Trabzonspor’u eleyerek yükseldiği yarı finalde şimdiki teknik direktörü Emre Hocanın Başakşehirin’e 1-0 ve 2-2’lik sonuçlarla elenmekten kurtulamadı.
Geçen hafta yeni sezonun 4.turundan kupaya katılan Ankaragücü, İskenderunspor’u 3-1, Gençlerbirliği ise Bornova’yı 4-1 ile geçerek 5.tura yükseldi.
Kupada geçmişte büyük başarılara imza atan iki ekibin rakiplerini küçümseyerek rotasyonlu kadrolar ile maçlara çıkmaları, Başkentli futbolseverlerce biraz garip karşılandı. Özellikle Ankaragücü, son Beşiktaş maçındaki kadrodan sadece 2 oyuncuya yer verdi. Emre Belözoğlu bile oyuncularını motive etmekte zorlandığını itiraf ettiği maçın ikinci yarısına 3 değişiklik birden yaparak zorlandığı İskenderun engelini aşmayı başardı.
Avrupa’ya gitme yolundaki en kestirme olan Türkiye Kupası maçlarını büyük hedefleri olan takımlar gibi bol rotasyonla oynamaya kalkarsan Bayern Münih’in başına gelenden sen de nasibini alırsın. Eğer Avrupa hedefine ulaşmak için önünde nihai 6 maça gereken önem gösterilmezse takım bir anda hedefsiz kalabilir. Nitekim 5.turda karşına çıkan rakip, son dönemde istim üzerindeki Çaykur Rize… En büyük şansı evinde 12.adam desteğinle oynayacak olması… Daha sonraki turda çıkacak güçlü rakipler de çabası…Bu yüzden Emre Hoca elini sıkı tutmaz motive etmekte zorlandığı futbolcuları sahaya sürerse o geçen sezon kucaklamayı çok istediği kupaya yine kavuşamaz. Üstelik bu takımın kupa hasreti de 43 yıla dayandı…
Gençlerbirliği’nin 1.ligdeki Play-off hedefi nedeniyle Bornova maçına rotasyonlu kadroyla çıkması normal karşılanabilir. Şu anda Kırmızı Siyahlılar için Avrupa değil lig öncelikli hedef. Çünkü ligde yükselişe geçen Göztepe’yi düşünmek ve bu maçı kayıpsız geçmek zorunda. Zaten 5.turdaki rakibi de son 6 haftada 5 galibiyet ve 1 beraberlik alarak süper ligde Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ardına yerleşen Kayserispor. Üstelik de maç Kayseri’de oynanacak.
Bu yüzden Başkent’in kupadaki umudunun bu sezon bir tek “Kupa Beyi” olarak anılan Ankaragücü’nde olması son derece doğaldır.