Genel

'Türkiye girişimcilikte altın çağını yaşıyor'

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, Türkiye'nin girişimcilikte altın çağını yaşadığını belirterek, "Türkiye, girişimcilik ekosisteminin kabuğunu kırmış durumda. Girişimcilik, insan kaynağıyla gerçekleşiyor. Girişimcilik ekosistemimizde hedefimiz, ülkeden 2030 yılına kadar 100 bin girişim ortaya çıkartacağız" dedi.

İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası (İTB), Ege İhracatçılar Birliği (EİB), Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ve Ege Genç Sanayici İş İnsanları Derneği'nin (ESİAD) katkılarıyla kurulan İzQ İnovasyon ve Girişimcilik Merkezi bünyesindeki İzmir'in ilk dijital deneyim merkezi 'İzQ Dijital Deneyim Merkezi'nin açılışı gerçekleştirildi. Sanal, artırılmış gerçeklik uygulamaları ile ilk ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler başta olmak üzere, tüm ziyaretçilerine dijital deneyim yaşatması hedeflenen İzQ Dijital Deneyim Merkezi'nin açılışına Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, İzmir Milli Eğitim İl Müdürü Ömer Yahşi, İzmir Sanayi ve Teknoloji İl Müdür Vekili Yücel Yavuz, Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Vekili Damla Turan, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Ateş İlyas Demirkalkan, İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı ve iş dünyası temsilcileri katıldı.

'TÜRKİYE TEKNOLOJİ EKOSİSTEMİNDE ÖNEMLİ BİR NOKTAYA ULAŞTI'

Zekeriya Çoştu, Türkiye'nin teknoloji alanında son 10-20 yıllık süreçte önemli atılımlar kaydettiğini söyledi. Çoştu, "Türkiye geleneksel olarak sanayi ülkesiydi, bölgesinde önemli bir sanayi altyapısına sahip nadir ülkelerden bir tanesi. Çin'den Doğu Avrupa'ya kadar uzanan bir coğrafyada en çeşitli ürünü, en rekabetçi şekilde dünya pazarlarına ihraç edilebilen tek ülke. Şimdi artık aynı zamanda teknoloji ülkesi konumuna erişti. Türkiye 104 teknoparkta 10 binden fazla teknoloji firması, yenilik ve teknoloji üretiyor. 1600'den fazla Ar-Ge ve tasarım merkezi, 100 bine yakın Ar-Ge insan kaynağı sanayiye, doğrudan katma değere yönelik Ar-Ge faaliyetlerine imza atıyor. 20 yıl kadar önce 30 binin altında seyreden Ar-Ge insan kaynağımız, bugün 300 binlere ulaştı, 10 kat artıştan bahsediyoruz. Türkiye'nin Ar-Ge'ye ayırdığı kaynaklar bakımından muazzam bir ilerlemesi söz konusu. Aynı dönemlerde milli gelirimiz içinde Ar-Ge'ye ayırdığımız kaynağı 1000'de 5'lerden, 100'de 1,42'lere ulaştırmış durumdayız. Ar-Ge'ye rakam olarak 1,5 milyar dolar seviyesinde kaynak ayırırken, bugün 16 milyar doların üzerine çıkabilmiş durumdayız. Bu performans ile İspanya, İtalya gibi gelişmiş ülkelerin önüne geçmiş durumdayız. Türkiye teknoloji ekosisteminde ve kapasitesinde de önemli bir noktaya ulaşmış durumda. Önümüzde çok daha parlak bir gelecek olduğuna inanıyoruz. Türkiye inşa ettiği kapasitesini kaldıraç olarak kullanmaya hazır" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN ÖNÜNDE ÖNEMLİ FIRSATLAR OLDUĞUNA İNANIYORUZ'

Çoştu, şöyle devam etti:

"Dünyanın içinden geçtiği teknoloji devrimi bizim gibi ülkeler için önemli fırsatlar yaratıyor. Bazı öncül alanlarda bunları değerlendirmeye başladık. Bunlardan birisi elektrikli araçlar, TOGG ile bu alana kuvvetli giriş yaptık. Doğru zamanda doğru teknolojilerle bu alanda yer sahibi olmak için önemli bir inisiyatif başlattık. Yine batarya teknolojilerinde, yenilenebilir enerji teknolojilerinde, güneş enerjisi hücrelerinde, çip teknolojisi gibi yenilikçi alanlarda Türkiye'nin önünde önemli fırsatlar olduğuna inanıyoruz. Türkiye, inşa ettiği kapasite ve teknolojinin sunduğu fırsatlarla geleceğin teknoloji merkezlerden biri olmaya en güçlü adaylardan biri olarak görüyoruz. Türkiye'yi dünyada teknoloji üretim merkezi, küresel hat noktasına getirmek için gayret içindeyiz."

'ARTIK KABUĞUNU KIRMIŞ BİR TEKNOLOJİ EKOSİSTEMDEN BAHSEDİYORUZ'

Yüksek teknoloji üretiminin artırılması gerektiğini dile getiren Çoştu, "Artık kabuğunu kırmış bir teknoloji ekosisteminden bahsediyoruz. Kendi ihtiyaçlarını öncelikle karşılayabilmiş bir teknoloji ekosistemi hızlıca ihracat yapmaya başlıyor olacak. Ancak bölgesel hatta küresel bir oyuncu, teknoloji merkezi olmayı konuşuyorsak, özellikle yeni gelişen teknoloji alanında, yeni yatırımları ülkemize kazandırıyor olmamız kaçınılmaz bir zaruriyet. Yakın zamanda 'HIT - 30 Türkiye'nin Yüksek Teknoloji Yatırım Programı' diye bir program ilan ettik. Bu programda biraz teknoloji alanlarında dünyanın yatırımlarını ülkemize kazandırmak için önemli bir inisiyatif başlatmış durumdayız. 2030'a kadar Türkiye tarihinin en yüksek bütçeli teşvik mekanizmasını, 30 milyar dolarlık teşvik mekanizmasını hep beraber hayata geçiriyor olacağız" diye konuştu.

'SINIRSIZ SAYIDA GİRİŞİMCİYE İHTİYACIMIZ VAR'

Çoştu, "Dijital ve yeşil dönüşüm dediğimiz ikiz dönüşümü hep beraber gerçekleştiriyor olmamız lazım. Bakanlık olarak birkaç ay evvel hayata geçirdiğimiz 2 önemli program bu anlamda ülkemizin gelişimine nitelikli katkı sağlayacak diye umuyoruz. Dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm destek programlarını birkaç ay önce ekosistemimizin, sanayimizin, ekonomimizin istifadesine sunmuş durumdayız. Yapay zeka gibi yıkıcı teknolojiler önümüzde katma değer üretmek için sayısı kullanım senaryoları üretiyor. Geniş yelpazade katma değer üretme potansiyeli sağlıyor. Sınırsız sayıda girişimciye, inovasyon faaliyetine ihtiyacımız var. Girişimcilik faaliyetlerini Türkiye yüzyılının ana itici gücü olarak konumlandırdık" dedi.

'TÜRKİYE, MUAZZAM BİR GENÇ NÜFUSA SAHİP'

Türkiye'nin girişimcilikte altın çağını yaşadığını aktaran Çoştu, şöyle devam etti:

"Türkiye girişimcilik ekosisteminin kabuğunu kırmış durumda. Türkiye, girişimcilik ekosisteminde daha fazlasını yapma potansiyeline sahip. Girişimcilik insan kaynağıyla gerçekleşiyor. Girişimcilik ekosistemimizde hedefimiz, ülkeden 2030 yılına kadar 100 bin girişim ortaya çıkartacağız. Türkiye için gerçekçi bir hedef olduğuna inanıyoruz. Çünkü Türkiye, muazzam bir genç nüfusa sahip. Dünyada bu avantajımızla rekabet avantajı elde ediyoruz. Bunu çok iyi değerlendirmemiz lazım. İnsan kaynağı geliştirme faaliyetler milli teknoloji hamlesinin kalbinde yer alıyor."

'DİLEĞİMİZ, BU PROJENİN ÖRNEK OLMASI'

Toplantıda konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener de "İzQ'yu kurmak üzere yola çıkarken bir başka hedefimiz, her yaş grubundan çocuklarda ve gençlerde bilim ve teknoloji farkındalığını en üst düzeyde geliştirmek, onlara erken yaşta girişimcilik kültürünü tanıtmak ve sevdirmek üzere özgün bir projeyi hayata geçirmekti. İzQ genç girişimcilerden sonra şimdi de geleceğin girişimcileri olacak çocuklarımızı bilim ve inovasyon dünyasıyla buluşturuyor. Bugün İzmir'de bilim ve teknolojide bir bayrak yarışını hep birlikte başlatıyoruz. Bu merkezde İzmir ve çevre iller başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinden geleceğin girişimcileri ve bilim insanları olacak çocuklarımızın doğrudan yaşayacakları ilham verici deneyimlerle ilgi alanlarında bir bilim yolculuğuna çıkmalarını istedik. Dileğimiz, bu projenin örnek olması ve benzerlerinin tüm yurda yayılmasıdır" dedi.