Türk Eğitim Derneğinin düşünce kuruluşu TEDMEM, “Bir Bakışta Eğitim 2023: Türkiye Üzerine Değerlendirme ve Öneriler” raporunda 100'den fazla veri tablosu ve grafiği inceleyerek, eğitim sistemimize ilişkin önemli verileri ve bunların uluslararası karşılaştırmalarını bir araya getirdi. Rapor, verilerin değerlendirilmesinin ve anlamlı karşılaştırmaların yanı sıra “mesleki eğitim” konusunu da ayrıca odağına aldı. OECD tarafından her yıl yayımlanan ve ülkelerin eğitim sistemlerine ilişkin gidişatı çeşitli göstergeler üzerinden ortaya koyan “Bir Bakışta Eğitim” raporları, eğitim alanında dünyanın en önemli ve güvenilir kaynaklarından biri. TEDMEM tarafından eğitim sistemimizin niteliğine katkı sunmak üzere hazırlanan “Bir Bakışta Eğitim 2023: Türkiye Üzerine Değerlendirme ve Öneriler” raporunda ise OECD raporunda yer alan bilgilerin süzgeçten geçirilmesinin yanı sıra Türk eğitim sistemine ilişkin veriler inceleniyor, uluslararası karşılaştırmalar yapılarak çözüm önerileri sunuluyor. Ana teması “mesleki eğitim” olarak belirlenen “Bir Bakışta Eğitim 2023” raporunda eğitim sistemlerinin değerlendirilmesine yönelik göstergeler eğitim süreçlerinin çıktıları, eğitime erişim, eğitim harcamaları ile öğretmenler, öğrenme ortamları ve okullar olmak üzere dört temel başlık altında inceledi.

“LİSE MEZUNU KADINLARIN ORANINDAKİ EN BÜYÜK DÜŞÜŞ TÜRKİYE'DE”

“Bir Bakışta Eğitim 2023: Türkiye Üzerine Değerlendirme ve Öneriler” raporunun alt başlıklarından öne çıkanlar şu şekilde: “Türkiye'de 25-64 yaş aralığındaki her iki yetişkinden biri en fazla ortaokul mezunudur. Türkiye'de lise mezunu dahi olmayan yetişkinlerin oranı yüzde 53,3, OECD ülkeleri ortalamasında ise yüzde 19,8'dir. Yıllar içinde lise mezunu dahi olmayan genç kadınların oranındaki en büyük düşüş Türkiye'de gerçekleşmiştir. 2015 yılında yüzde 52,1 olan bu oran 2022 yılında yüzde 33,7'ye gerilemiştir. Türkiye'de 18-24 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 67,1'i eğitimde değildir. Türkiye'de 18-24 yaş aralığındaki her üç gençten biri (yüzde 33,5) ne eğitimde ne istihdamdadır. OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 14,7'dir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin oranının en yüksek olduğu OECD ülkesidir. Bu gençlerin yüzde 9,4'ünü işsizler, yüzde 24,1'ini ise istihdamda olmadığı halde iş aramayanlar oluşturmaktadır. 18-24 yaş aralığındaki kadınların yüzde 44,9'u ne eğitimde ne istihdamdadır. Türkiye'de her dört yükseköğretim mezunu yetişkinden biri istihdamda değildir. Türkiye'de ve OECD ülkeleri genelinde eğitim düzeyi arttıkça istihdam edilen bireylerin oranı da artmaktadır. Ancak Türkiye, hem 25-64 yaş aralığındaki nüfusun tamamı için hem lise mezunları için hem de yükseköğretim mezunları için en düşük istihdam oranına sahip OECD ülkesidir. Tüm eğitim seviyeleri için, Türkiye'de kadınların istihdama katılım oranları erkeklere kıyasla oldukça düşüktür. Türkiye'de 25-29 yaş aralığındaki genç yetişkinler arasında meslek lisesi mezunlarının istihdamda olma oranı genel lise ve yükseköğretim mezunlarından daha yüksektir. 25-34 yaş grubunda en düşük işsizlik oranına sahip grup yüzde 10 ile meslek lisesi mezunlarıdır. Türkiye'de ilkokul ve ortaokul dönemlerine denk gelen 6-14 yaş arasındaki okullaşma oranı yüzde 100'dür. 15-19 yaş aralığındaki okullaşma oranı ise Türkiye'de yüzde 71, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 84'tür. Türkiye'de liseye devam eden öğrencilerin yüzde 38'i, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 43,6'sı mesleki programlara devam etmektedir. Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Lüksemburg, Hollanda, Slovakya, Slovenya ve İsviçre'de bu oran yüzde 60'ın üzerindedir. Türkiye'de 3 yaş grubu çocuklar için erken çocukluk eğitimine katılım oranı yüzde 6,4, OECD ülkeleri ortalamasında ise yüzde 72'dir. 4 yaşta yüzde 20,1, 5 yaşta ise yüzde 67,7 olan bu oranlar OECD ülkeleri ortalamasının oldukça altındadır.

“EĞİTİM KURUMLARI HARCAMASI 5 BİN 352 DOLARDA KALDI”

Türkiye, tüm eğitim kademelerinde öğrenci başına en düşük harcama yapan OECD ülkelerinden biridir. Tüm eğitim kademelerinde öğrenci başına yapılan eğitim kurumları harcaması Türkiye'de ortalama 5 bin 352 dolar, OECD ülkeleri ortalamasında ise 12 bin 647 dolardır. Türkiye'de GSYH'nin yüzde 4,7'si eğitim kurumlarına harcanırken, OECD ülkeleri ortalamasında bu oran yüzde 5,1'dir. Tüm eğitim kademelerinde öğrenci başına yapılan harcamaların kişi başına düşen GSYH'ye oranı Türkiye'de yüzde 19,1 iken, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 27,2'dir. Türkiye, ilkokul kademesinde zorunlu öğretim süresi en az olan 4’üncü OECD ülkesidir. OECD ülkelerinin çoğunda ilkokul altı yıl sürmektedir ve ortalama toplam zorunlu öğretim süresi 4 bin 561 saattir. Hatta Avustralya, Danimarka, İzlanda ve Norveç'te zorunlu ilkokul kademesi toplam yedi yıldır. Türkiye; Avusturya, Almanya, Macaristan, Litvanya, Polonya ve Slovakya ile birlikte ilkokulun dört yıl sürdüğü yedi ülkeden biridir. Türkiye'de yıllık ortalama zorunlu öğretim süreleri ilkokul için 720, ortaokul için 843 saat iken OECD ülkelerinde ilkokul için 805, ortaokul için ise 916 saattir. Türkiye'de bir ilkokul öğretmeninin alabileceği en yüksek maaş, mesleğe yeni başlayan bir ilkokul öğretmeninin alacağı maaşın yaklaşık yüzde 9 fazlasıdır. OECD ülkeleri ortalamasında ise bir ilkokul öğretmeni en üst kıdeme ulaştığında mesleğe yeni başlayan bir öğretmene kıyasla yaklaşık yüzde 70 daha fazla maaş almaktadır. Türkiye'deki bir okul müdürünün alabileceği en yüksek maaş OECD ülkeleri ortalamasından düşüktür.”

Kaynak: Baskent