Dönmez, Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Türk Standardları Enstitüsü (TSE) işbirliğiyle ASO 1. OSB'de düzenlenen "TSE ile Sektör Buluşmaları" etkinliğinde yaptığı konuşmada, kamu bürokrasisi ve kurumların değişen şartlara uyum sağlaması gerektiğini söyledi.
TSE'nin Türk sanayisine daha fazla katkı sunabilmesi için çalıştıklarını ve ilgili kurumlarla istişare içinde olduklarını ifade eden Dönmez, standardizasyonun her sektör için önemli olduğunu anlattı. Dönmez, özellikle ihracat aşamasında sanayicilerin çeşitli testler, sertifikasyon ve standartla karşılaştığına dikkati çekti.
Sanayicilerin bu konuyu Enstitü ile birlikte çalışarak aşabileceğini vurgulayan Dönmez, tüm sektörlerin başta TSE'nin laboratuvarları olmak üzere tüm illerdeki test merkezlerini aktif kullanması gerektiğini dile getirdi.
Dönmez, sanayi odalarının bünyesinde de standartlar konusunda çalışan uzman ekiplerin olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sanayicilerimizle birlikte sadece ihracatta değil, ithalatta da uyanık olmamız lazım. İthalatta Türkiye'ye kalitesiz, standart dışı malların girmesini elimizden geldiğince teknik engellerle önlememiz gerekiyor. Türkiye Uzak Doğu ülkelerinin kalitesiz mallarının pazarı olmaması lazım. Tüketiciye yönelik ucuz, kalitesiz ürünler sanayicimizi mahvediyor. Ticaret Bakanlığında yaptığımız toplantıda da gündeme getirdik, 'CE' işareti olmayan, bizim standartlarımızın geçerli olduğu alanda, dışarıdan gelen ürünlerin standartlara uygunluğunu test ve analiz etme konusunda mutabakata vardık."
ASO Başkanı Seyit Ardıç da Türkiye'nin Cumhuriyet'in 2. yüzyılına dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefiyle girdiğini söyledi. Bu hedefin lokomotifinin ise üretim ve ihracat olduğunu ifade eden Ardıç, bu kapsamda, AR-GE, inovasyon, tasarım ve markalaşmayla ilgili çalışmalara yoğunluk verilmesi gerektiğini anlattı. Ardıç, Ankaralı sanayicilerin küresel trendleri çok yakından takip ettiğini ve farkındalıklarının yüksek olduğunu belirterek, başkentin yüksek teknolojili imalatta büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getirdi.
Standartların, üretimin ortak dili olduğunu vurgulayan Ardıç, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu dile yabancı bir dil öğrenir gibi yaklaşmakla yetinmeyip, içselleştirmeliyiz ve geliştirmeliyiz. Dünya ihracatındaki payımızı hedeflediğimiz seviyelere çıkarmak için uluslararası standartlara katkı yapabilmeliyiz. Ekonomik üretim, standartlara uygun üretimdir. Küreselleşme ve beraberinde yaşanan teknolojik gelişmelerle sınırlar ortadan kalkmış ve uluslararası ticaret ön plana çıkmıştır. Günümüzde tüm dünyanın ortak dilinin standartlar olduğunu, standartlara uygun, kaliteli üretim yapan sanayicilerimizin çok çeşitli pazarlara rahatlıkla ulaşabildiğini vurgulamak isterim."
TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin de "TSE ile Sektör Buluşmaları" toplantısının 6'ncısını gerçekleştirdikleri bilgisini verdi. TSE'nin birçok uluslararası ve bölgesel standardizasyon kuruluşunda aktif rol üstlendiğini anımsatan Şahin, Türkiye'nin Avrupa Standardizasyon Komitesinde en fazla oy ağırlığına sahip ülke olduğunu bildirdi.
Şahin, sanayi ve ticaretteki gelişmelere dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Sanayi ve ticarette büyük dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşümler üretimin ilk aşamasından tüketimin son noktasına kadar tüm süreçleri derinden etkiliyor ve değiştiriyor. Bugün burada bir araya gelmemizin esas sebeplerinden biri de bu kuruluşlardaki oransal ağırlığımızı, standartları belirlemede söz sahibi ülke olma hedefimiz doğrultusunda büyük bir güce dönüştürmektir."
Şahin, yeni kuralların, regülasyonların, teknik düzenlemelerin tedavüle girmesinin yeni çalışma alanlarını da beraberinde getirdiğini ifade ederek, Enstitünün yeni dönemde başlatılan hizmetlerine ilişkin bilgi verdi.