Odunpazarı ilçesi Büyükdere Mahallesi'nde oturan inşaat ustası İdris Güneş ile Beyhan Gökçe, 13 yıllık evliliklerinin ardından boşandı. Çift, boşandıktan sonra çocukları için aynı evde yaşamaya devam etti. İddiaya göre; Beyhan Gökçe, İdris Güneş'in cep telefonunda başka kadınlarla konuşmalarını görüp, evden gitmesini istedi. Evden ayrılan İdris Gökçe, 15 Haziran'da saat 20.30 sıralarında tekrar eve gidip, barışmak için Beyhan Gökçe ile konuştu. Bu sırada yine cep telefonuna başka kadınlardan mesajlar geldiğini gören Beyhan Gökçe ile İdris Güneş arasında tartışma çıktı. İdris Güneş, tartışmanın ardından 10 DBA 53 plakalı otomobille evden ayrıldı. Yaklaşık 3 dakika sonra da Beyhan Gökçe kendisine ait 26 ADP 570 plakalı motosikletle evden çıktı. İdris Güneş, iddiaya göre; Beyhan Gökçe'yi otomobille takip edip, Ali Çetinkaya Caddesi'nde aracını bilerek üzerine sürerek çarptı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan Gökçe, 1 gün sonra hayatını kaybetti. Gözaltına alınan İdris Güneş, 'eski eşi tasarlayarak kasten öldürme' suçlamasıyla tutuklandı.
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İdris Güneş hakkında 'tasarlayarak yakın akrabayı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle hazırlanan iddianame kabul edilerek Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
Davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık İdris Günel, cezaevinden SEGBİS yöntemiyle bağlandı. Mahkemede avukatların yanı sıra ölen Beyhan Gökçe’nin yakınları yer aldı. Hakim karşısında ilk savunmasını yapan İdris Güneş, “Gökçe benim daha önceden resmi nikahlı eşim olur. Kendisiyle 12 yıl evliydik. Bu olaydan 8-9 ay önce ayrıldık. Eşim benim telefonumda başka bir kadınla görüştüğümü yakalayınca boşandık. Bir süre sonra onun isteğiyle nikahsız olarak aynı evde yaşamaya başladık. Olay günü de konuşmak için eve gittim. Evdeyken başka bir kadından gelen mesajı yakalamış. Bana ne olduğunu sordu. Sonra aramızda kavga yaşandı; ‘sen işe gitmeyeceksin karıya gideceksin’ dedi. Ben de arabanın anahtarını alarak aşağıya garaja indim” dedi.
‘KASITLI OLARAK ÇARPMADIM’
Fabrikadaki işe gitmek için arkadaşı Vedat’ı araca aldıktan sonra yola çıktığını anlatan sanık Güneş, “Arkadaşım Vedat'ı almaya gittim. Vedat'ın evinin bulunduğu sokağın başında Vedat'ı beklemeye başladım. Bu sırada merak ettiğim için eşimi aradım. Bana ‘Allah belanı versin kendimi Porsuk'a atacağım, senin başını belaya koyacağım, hepinizin başını yakacağım, sorumlu olarak aileni ve seni yazacağım’ dedi. Eşim Beyhan Gökçe ile konuşurken motor sesi geliyordu. Motorda olduğunu anladım, ancak bana nerede olduğunu söylemedi. Bende sormadım. Beyhan ile konuşurken bu sırada Vedat araca binmişti. Ben işe gitmek için U dönüşü yaparken aynı zamanda telefonla konuştuğum için direksiyon hakimiyetini kaybetmişim. Motosikletin geldiğini görmedim. Çarpmadan önce Vedat bana ‘İdris dikkat’ dedi. Ben frene bastım ve durdum. Motor bana çarptı. İndiğimde eşimin olduğunu fark ettim. 112’yi aradım, hastaneye götürdüm. Ben eşime kasıtlı olarak çarpmadım. Ben eşimle konuşurken kendisine zarar vermemesi için ikna etmeye çalışıyordum. Bu nedenle direksiyonun hakimiyetini kaybettim. Ayrıca inşaatta çalıştığım için uykusuz ve yorgundum. Ben eşimi seviyordum” dedi.
Mahkeme heyeti, olayın yaşandığı caddede keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı tarihe erteledi.