Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Para Politikası Değerlendirme Notu’nun 17’inci sayısı yayımlandı. Bu sayıda Perşembe günü MB’nin açıklayacağı Para Politikası Kurulu’ndaki faiz kararı ele alındı. Bu kapsamda TEPAV Para Politikası Çalışma Grubu’nun 8 üyesinden 6’sı MB’nin faizi sabit tutacağı yönünde görüş belirtirken, 2 üye 250 baz puan düşüreceği beklentisini dile getirdi.

TEPAV Para Politikası Değerlendirme Notu’nda, faiz indirimlerinin zamanlamasının enflasyon tahminleriyle uyumlu olması gerektiği, kararların ise toplumu ikna edici şekilde açıklanmasının ekonomik istikrar için kritik olduğu belirtildi.

Bu çerçevede Notta, TEPAV Para Politikası Çalışma Grubu’nun toplantıya katılan sekiz üyesinden altısı, politika faizinin sabit tutulması, ikisi ise 250 baz puan düşürülmesi yönünde görüş bildirirken son kertede Aralık 2024’te yapılan faiz indiriminden sonra, enflasyon verilerinin tahminlerle uyumlu olduğu bir ortamda daha yüksek düzeyde faiz indirimlerinin daha sağlıklı olacağı ifade edildi. Aynı zamanda, faiz indiriminin ertelenme nedenlerinin toplum kesimlerine ikna edici bir şekilde açıklanması gerektiği belirtildi. Bu yaklaşımın, bekleyişlerin bozulmasını önlemek açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.

Enflasyonla mücadele hala önem taşıyor

Notta, Türkiye’nin enflasyon oranının G20 ülkeleri arasında yüksek seyrettiği belirtilerek enflasyonla mücadelenin hâlâ önemli bir sorun olduğu vurgulandı. Enflasyonun ana eğiliminde bir miktar iyileşme görülmekle birlikte, yüksek bütçe açığı, kredi piyasasındaki kısıtlamalar ve kamu tarafından belirlenen fiyat artışlarının süreci olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekildi. Özellikle, fiyat istikrarını sağlamaya yönelik adımların devam ettirilmesi gerektiği vurgulandı.

Yapısal reform ihtiyacı sürüyor

TEPAV, enflasyonla mücadelede başarılı olunabilmesi için maliye politikalarının da destekleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade etti. Vergi reformu ve kamu harcamalarının verimli yönetimi gibi adımların önemine dikkat çekilirken ekonomik büyüme ve istikrar için eğitim, hukuk ve kurumsal yapının güçlendirilmesi gerektiği kaydedildi. TCMB, TÜİK ve BDDK gibi kurumların bağımsızlıklarının artırılmasının, ekonomiye güveni artıracak önemli bir adım olacağı ifade edildi.

Merkez Bankasının iletişim stratejisi önemli

Faiz indirimlerinin toplumun farklı kesimlerine iyi anlatılması gerektiği vurgulandı. Notta, faiz politikasındaki değişimlerin yalnızca teknik bir karar olmadığı, aynı zamanda ekonomik aktörlerin güvenini ve beklentilerini doğrudan etkileyebileceği belirtildi. Bu bağlamda, Merkez Bankasının iletişim stratejisinin hem yurt içi hem de uluslararası aktörlerin ekonomiye olan güvenini artırıcı yönde olmasının önemi dile getirildi.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU