Ebru APALAK

Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde (DTCF) “Cumhuriyet’in 100. Yılında DTCF” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansa tarihçi İlber Ortaylı konuk oldu.

DTCF Dekanı Prof. Dr. Levent Kayapınar, açılış konuşmasında DTCF mezunu Prof. Ortaylı’yı ağırlamanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Prof. Kayapınar’ın ardından konuşan AÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, öğrencilerin Ortaylı’ya “teveccühhünün fazla” olduğunu kaydetti. DTCF’nin Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti olduğunu dile getirdi.

PROF. ORTAYLI: İNŞALLAH 100. YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLAMAK NASİP OLUR

Prof. Dr. İlber Ortaylı, 2023’ün DTCF’nin kuruluşunun 88. yılı olduğunu hatırlattı. DTCF’nin adının önemine işaret eden Ortaylı, dil, tarih ve coğrafyanın bir arada incelenmesi gerektiğini belirtti. “Tarih, coğrafyanın esiridir.” diyen Ortaylı, üç disiplinin DTCF bünyesinde bulunmasının önemini vurguladı.

Fakülte’nin 100. Yılı’nı görmek istediğine değinen Ortaylı, “İnşallah 100. kuruluş yıl dönümünü -2035’i- bir arada kutlamak nasip olur. Fazlasını istemiyorum. Bu, fevkalade önemli bir kurumdur.” diye konuştu. Fakülte’nin önemine ilişkin “Unutmayın; bastığınız merdivenler ilme ve bilgeliğe çıkar. Oraya dikkatli basın” ifadelerini kullandı.

“KÜTÜPHANEDE DÜNYAYI GEZİYORDUM”

Ortaylı, AÜ Hukuk Fakültesi ile Mülkiye’de okuduğu dönemlerde DTCF’nin kütüphanesinden aklından çıkmadığını şöyle anlattı:

“Bu fakülteye adım attığım anda bu binanın bir bölümünde bulunan tarih kütüphanesinde âdeta dünyayı, zamanları ve mekânları geziyordum. Bu insanı başka yerlere götüren bir yerdi. İşte Sorbonne'da, Viyana'da bulacağınız iklim budur. Hatta bu daha da fazlasıdır.”

Ankara’da Roma Hamamı, Ankara Kalesi ve DTCF’nin kentin en önemli üç mekânı olduğunu “Bu üçünü ve onun etrafındaki Tarih Kurumu’nu tahrip eden yerini değiştirirsek
Ankara'nın hiçbir özelliği kalmaz. Bu, bir kampanya. Biz bunu açmak zorundayız.” diyerek belirtti.

Konferansın sonunda Ortaylı’ya 1974 yılında tamamladığı doktoranın belgesi takdim edildi.

Editör: Ezgi Bardakçı