Taraftar Da İsyan Etti

Ankaragücü’nde işler hiç de iyi gitmiyor…

“Bir anlık öfke nelere mal oluyor” sorusunun en acı örneğini bu güzide kulübümüz, Başkentin en büyük değerlerinden biri olan koca çınarımız görüyor ve yaşıyor.

Hakeme yumruk atma olayı, hangi gerekçeye dayandırılırsa dayandırılsın alkışlanacak, onaylanacak bir durum değildi. Zaten bunu gerçekleştirenler, yasaların öngördüğü cezanın da fazlasına çarptırıldı.

Bizim asıl değinmek istediğimiz konu bu değil… Futbolumuzu yönetmeye çalıştıklarını iddia edenlerin, bazı çevrelere şirin gözükmek için verdiği cezalarla olaya neden olanlar dışında tüm Ankaragücü camiasını planlı bir şekilde süper ligde barındırmama gayreti içinde olmalarıdır.

Her adalete inanların içinde barındırdığı, “Yasalar karşımızda boynumuz kıldan incedir” deyimine Ankaragüçlüler de inanır ve saygı gösterir. Ama bunu da adaleti sağlayan yasalar karşısında göstermek gerekir. Çünkü Başkent ekibine olayları gerçekleştirenlere verilen cezalar dışında, seyircisinin hiçbir günahı ve dahli olmadığı halde 5 maçlık seyircisiz oynama cezası verilmesi “Aba altından soba göstermekle” eşanlamlıdır… Bu durumun adil olma, adalet sağlama ile de hiçbir alakası yoktur.

Bunu yapanlar çok iyi biliyorlar ki, Ankaragücü’nün seyircisi ile bağlantısının kesildiği anda gücü yüzde 60-70 oranında düşer. Bu nedenledir ki Tahkim Kurulu, olayla ilgili dava dosyasının hemen hemen her kaleminde indirim yaparken neden 5 maçlık seyircisiz ceza konusu aynen onandı. Bu durum bile oynanan oyunu apaçık ortaya koymuyor mu?Sanı-lacivertli futbolcuların, taraftarlarının “12. Adam” olarak statta görev yaptıkları her maçta büründükleri kimlikle, onlardan yoksun oldukları zaman girdikleri ruh hali arasında dağlar kadar fark olduğunu son 2 seyircisiz mücadelede yaşadık.

Aslında futbolcuların son Trabzonspor maçında, kulübün içinde bulunduğu durumdan dolayı yaşadığı sıkıntılar karşısında, taraftar ve teknik direktör kadar olmasa bile ellerini taşın altına sokmaktan kaçınmaları onlara gönül verenleri adeta çileden çıkardı.

Başkent ekibinin en etkili taraftar grubu Gecekondu, 1-0’lık yenilginin ardından sosyal medya hesabından çok sert açıklama yaptı. Açıklamada; Ankaragücü armasını göğsünde taşıyan futbolcuların son ana kadar aldığı parayı hak etmek zorunda olduklarını ve son zamanlarda taraftarların birçok olayla ve kişiyle mücadele ederken sporcuların ciddiyetsiz davranışlarının kabul edilemez olduğu sert bir dille belirtildi.

Teknik Direktör Emre Belözoğlu da alınan bu sonuçla, takımın hızla tehlike bölgesine doğru yol alıştaki farkındalığa dikkat çekmek için “Herkesle mücadele” edebilme konusunda ilk iş olarak takımın güçlendirilmesinin şart olduğunu ifade etti.

Gerçekten takımın futbolcu bazında kalitesinin artırılması şart… Kadronun kapasitesi ortada. Bir de ilk 11’de sahaya çıkan futbolcuların sakatlıklar ve Afrika kupası yüzünden takımda yer almamaları da en çok üretken olma konusunda çekilen sıkıntıların artmasına neden oluyor. Örneğin bir Ali Sowe’nin olması üretilen pozisyonların değerlendirilmesinde etkin bir rol oynayarak en azından 5 haftadır süren yenilgisizliğin devamı sağlanabilirdi. Bir Tolga Ciğerci’nin orta alanda görev alması, girilen pozisyonları artırabilir ve verimliliğine katkı verebilirdi.

Trabzon karşısında Ali Sowe’nin yokluğunda gol umudu olarak oynatılan Macheda’nın performansı kelimenin tam anlamıyla evlere şenlikti. Oyunda kaldığı 66 dakika boyunca isabetsiz 2 şut çekebilen İtalyan futbolcu, rakip ceza alanına sadece 6 kez girebildi.

Büyük umutlarla alınan sprinter özellikli Jamaikalı Cephas’ın performansı her geçen gün biraz daha düşüyor. Takımın en pahalı futbolcusu Morutan’ın istatistikleri de yerlerde sürünüyor. Ankaragücü’nün iyi ki Efkan’ı var… TV başında mücadeleyi izleyen taraftarlarını heyecanlandıran bir direkten dönen iki pozisyonda da onun imzası vardı. Kaleci Bahadır’ın da hakkını yemeyelim. Yenilen golde de ilk müdahaleyi yapmıştı. Bir de ikinci yarıda Onuachu ve Enis Destan’ın pozisyonlarında gole izin vermeyerek farkın açılmasını da önledi.