Hani ''ayranı yok içmeye…'' diye bir söz vardır ya çokça bilinen.
Lüks meraklısı çoğu insanımızın içinde bulunduğu durumla birebir örtüşen bir söz.
Öyle ya, şöyle bir bakın etrafınıza…
Ayran parası bulamayan, ama lüksünden de geri kalmayan tanıdık tanımadık ne çok insan görürsünüz…
Elbiseler marka, kravatlar, ayakkabılar marka…
Gömlekler, çoraplar da öyle…
Ya cüzdanlar?
İşte onu sorma…
Bir deri bir kemik.
Lüks alışkanlığı, yaşamın pek çok alanında kendini gösteriyor…
En çok da kamu yönetiminde…
Örneğin bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarının oto parklarına bir göz atıldığında söz konusu alışkanlığın hangi boyutlarda olduğu net bir biçimde gözler önüne seriliyor.
Sıra sıra dizilmiş resmi plakalı araçlar…
Neredeyse çalışan sayısı kadar…
Marka marka…
Makam sahibinin statüsüne göre…
Mercedes mi istersiniz, Volvo mu?
Ford mu, Chevrolet mi?
Daire başkanıysanız şayet Renault'la idare edeceksiniz.
Bu savurganlığın önüne geçilmesi için şimdiye dek, kim bilir kaç genelge yayınlandı…
Ama bu alışkanlığın sonu bir türlü gelmedi.
Özel otosu olanların önemli bölümünün de bu alışkanlıktan kendini kurtaramadığı görülüyor.
Benzin fiyatları alıp başını gidince, özel otolar hafta sonu gezmeleri için kullanılır oldu.
Lüks araç savurganlığının en çok sergilendiği noktalardan biri de Cinnah Caddesi.
Özellikle akşam saatlerinde, görevli trafik polislerinin anonsları, önemli bir devlet yetkilisinin, makam otosuyla caddeden geçeceğinin işaretini verir.
Önde devlet yetkilinin otosu, ardından da çok sayıda araçtan oluşan koruma konvoyu.
Hem de tasarrufa azami ölçüde özen gösterilmesi gereken günlerde…
Hal böyle olunca tasarrufa yönelik atılan bazı adımlar, taktir topluyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın, belediye bünyesinde yer alan lüks araçları satışa çıkarması, örnek bir karar olarak taktir topluyor.
Tüm birimlere tasarruf uygulamalarının artırılması ve israfla mücadele edilmesine yönelik genelge gönderen Yavaş, geçmiş dönemde alınan ve masrafı yüksek olan lüks araçların satılmasını istedi
Bu uygulama örnek olmalı.
Düze çıkan yolun ''tasarruftan geçtiği'' unutulmamalı...
