Günlük yaşamda sıkça kullandığımız bir deyim vardır

'Uzun sözün kısası'

Meramımızı uzun uzun anlatmak yerine başvurduğumuz bir ifade yöntemi.

Bir başka deyişle; bir konuyu kısaca, özetle, sözü uzatmadan anlatmak.

Hani bir konuyla ilgili durumu, gelişmeyi tüm detaylarıyla anlatır da insan, bir yere gelince 'Yani uzun sözün kısası'' diye özetler ya sonunda.

Tam da o misal.

İçinde bulunulan ekonomik durumun içler acısı hali anlatılırken, uzun uzun ayrıntılarda dolaşmak yerine birkaç kelimeyle durumu özetlemek gibi.

Örneğin ekonominin içler acısı halini mi anlatmak istiyorsunuz.

Uzun söze gerek yok.

'Enflasyon fren tutmuyor' demek yeterli.

Üç kelimeyle özetlenen ekonomideki olumsuz gidiş, bundan daha açık, daha net ve daha kısa bir ifadeyle anlatılabilir mi?

Ülkedeki duruma bakınca fren balatalarının birçok konuda işlevini yitirdiği gözleniyor.

İşsizlik, eğitim sistemindeki belirsizlik, alt yapı eksiklikleri, kadına yönelik şiddet akla ilk gelen örneklerden birkaçı.

Pek çok konuda kötü gidiş fren tutmuyor.

Bir de dikiş tutturamama'' durumu var…

Bir yerde, bir işte herhangi bir nedenle başarı sağlayamayıp, açıkta kalmak.

O da ülkemizde çokça yaşanan, tanık olunan bir durum.

Ne kadar çok kullanmış ya da tanık olmuşuzdur 'Bir şeyde dikiş tutturamadı, şimdi boşta gezip duruyor'' değerlendirmelerine…

Son günlerde yine dillerden düşmez oldu iki anlatım özeti.

İçinde bulunulan ekonomik ve sosyal sorunlara bakıldığında ya frenler tutmuyor ya dikişler tutturulamıyor.

Faturalar, etiketler fren tutturulamadığının aynası…

Giyim-kuşam, gıda, ulaşım, kira, doğalgaz, elektrik faturaları söküğün boyutunu gösteriyor…

Pandemi nedeniyle şimdilerde gözlerden ırak kalan park ve bahçelerdeki, bazı cadde ve sokaklarda banklara, kaldırım kenarlarına çöreklenmiş insan manzaraları gibi…

Çoğu iş bulamayan, bazıları de bulduğu işte dikiş tutturamayan…

Memlekette durumlar bu merkezde…

Uzun lafın kısası dert çok, derman ise Kaf Dağı'nın ardında…

Ama karalara bürünmek de çare değil.

Umutlar tükenmemeli.

Frenler de dikişler de tutacaktır bir gün…

Yeter ki fazla gecikmesin o gün.