Serap misali…

Bir göründü, bir yok oldu.

Ankara'yı gecenin ilerleyen saatlerinde beyaza boyayan kar, ertesi sabah yerini soğuk ama güneşli bir havaya bıraktı.

O kısa sürede olanlar oldu.

Trafiğe gerekli önlemleri almadan çıkan tedbirsiz sürücülerin kullandıkları birçok araç, yollarda mahsur kalırken, kentin çeşitli semtlerinde hasarlı kazalar meydana geldi.

Önceki yıllara göre, beklenenden önce düşen kar, sürücülere hafife alınamayacak tehlikenin de sinyallerini vermiş oldu.

Kış aylarında yaşam koşulları daha da ağırlaşıyor.

Giyim, kuşam, ısınma gibi olmazsa olmaz giderlerin yarattığı ekonomik sıkıntıların insanların sırtına yüklediği ağırlığa, yaralanmaların can kayıplarının yürekleri kanatan acısının da eklenmemesi için gerekli duyarlılığın gösterilmesi gerekiyor.

Mevsimler gelip geçiyor ama acılar baki kalıyor.

Gözyaşları ise yitirilenleri geri getirmeye yetmiyor.

Yola koyulurken dikkat.

Hem kendimiz, hem ailemiz, hem de yakınlarımız için.

Çok şey değil istenilen.

Sorumluluk duygusu, kurallara uyma ve dikkat.

Türkiye genelinde 2017 yılında meydana gelen 410 bin 367 trafik kazasında 3 bin 530 kişi yaşamını yitirirken, 303 bin 633 kişi de yaralandı.

Aynı yıl Ankara'da meydana gelen 12 bin 354 trafik kazasında 180 kişi hayatını kaybetti. 17 bin 738 kişi ise kazadan yaralı olarak kurtuldu.

Rakamlar acı tabloyu gözler önüne seriyor.

Erken düşen karın verdiği tehlike sinyalleri umalım da herkes tarafından algılanabilsin.

En çok kaza meydana gelen ülkeler liginde yer almaktan kurtulmak için sürücülere de yayalara da büyük görevler düşüyor.

Tabii, kazalara davetiye çıkaran bozuk yolların onarılmasından, güven içinde akan bir trafik düzeninin sağlanmasından sorumlu yetkililere de.

Kar taneleri Aralık ayını yarılamadan tehlikenin ilk sinyallerini verdi.

Duyarlı olmak lazım…