Bazı ağrılar vardır saplanır aniden insanın böğrüne…

Tarifi imkansız…

Soluğun kesilir, kıvranır durursun.

Kişisel tanı bellidir…

Çokça da isabetli:

Gaz sancısı…

Bir şişe soda kafidir…

Ne sancı kalır, ne acı…

Benzer bir sancı yaygın bugünlerde…

Toplumun hemen her kesimini sarmış…

Kıvranan kıvrana…

Memur kıvranıyor, işçi kıvranıyor, esnaf kıvranıyor, işveren kıvranıyor…

Soluk almak mümkün değil…

Çiftçilerin durumu da öyle…

Eller böğürde,

Kıvran da kıvran…

Nasıl kıvranmasın ki?

Tarlaların yüzü bir karış…

Susuzluktan can çekişiyor…

''Dili, damağı kurudu'' misali…

O kurudukça, çiftçinin sancısı artıyor…

Yağışa hasret Başkentte, tarım alanları S.O.S veriyor…

Ayaş, Beypazarı, Bala ve diğerleri…

Sinyal güçlendikçe, üreticinin sancıları da dayanılmaz hal alıyor.

Başkent tarımında verimlilik yüzde 60 ila 90 arasında değişen oranlarda azalmış durumda.

Çiftçi perişan…

Bir gözü gök yüzünde, bir gözü devlet yetkililerinin üzerinde…

Bir yandan yağmur, öte yandan da zor duruma merhem olacak ilaç bekliyor…

Gübre ve mazot yardımlarının artırılması, mevcut borçların faizsiz olarak ertelenmesi iyi gelecek…

Dayanılmaz hal alan sancıya, soda etkisi yapacak…