Kasım ayı ile birlikte kış mevsimi soğuk yüzünü göstermeye başladı.

Pastırma yazı Ankaralılara iyi gelmişti…

Yaşam koşullarının giderek zorlaştığı, enflasyon rakamlarının karamsar bir tablo yansıttığı bu günlerde insanlar teselliyi sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği bol güneşli günlerde buluyordu.

Şimdilerde, güzel havalar da terk etti Başkent halkını.

Zor günler kapıda.

Isınma sorunu ayrı bir dert, giyim kuşam, ulaştırma sorunları ayrı bir dert.

Sorunun bir de yaşamsal tehlike yaratan boyutu var.

İnsanları en çok üzen de o.

Başkent'te hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte bacalardan çıkan duman miktarı arttı.

Evlerinde doğalgaz bulunmayan vatandaşlar ısınmak için sobalarını yakmaya başlarken, ilk uyarı Beypazarı'ndan geldi.

İlhami ve Nurgül Tanrıkulu çifti, sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlendi.

Ölümün eşiğinden dönen çiftin başına gelenler, bilinçsiz soba kullanımının tehlikelerini de gözler önüne serdi.

Ankara itfaiyesi, her yıl havaların soğumasıyla birlikte yayınladığı mesajlarla bu tür üzücü olayların yaşanmaması için vatandaşları uyarıyor.

Zehirlenmelerde, kalitesiz soba kullanımının önemli bir neden oluşturduğu belirtiliyor.

Bacaların her yıl temizlettirilmesi ise alınacak önlemlerin başında geliyor.

Ancak söz konusu uyarılara rağmen sobalardan sızan gaz yüzünden ölümcül boyutlara ulaşan zehirlenme olaylarının önü kesilmiyor.

Yapılan araştırmalar, her yıl ülke genelinde meydana gelen korbonmonoksit zehirlenmesi olaylarının yaklaşık 10 bin civarında olduğunu, bunların yüzde 39'unun ölümle sonuçlandığını ortaya koyuyor.

Tehlikelerden uzak ve sağlıklı yaşama dair önlemler masraflı oluyor.

Ama insan hayatı her türlü masrafın ötesinde bir değer taşıyor.

O nedenle uyarıları dikkate almak,

Dönüşü olmayan ihmal ve hatalardan kaçınmak gerek.

Cüzdanlar yanacaktır belki ama

Varsın yansın…

Yeter ki canlar yanmasın.