Muhammed Ali YAHŞİ

Öfke probleminin ciddi bir ruhsal rahatsızlık olduğunu aktaran Erkmen, “Kişi kontrolünü kaybederek kendini durduramaz. Şiddet şu an ülkemizde çok yaygın” ifadelerini kullandı. Sporda şiddetin genellikle kulüp maçlarında olduğunu ve bazı insanların kendilerini ifade etme şekillerinin şiddet olarak ortaya çıktığını belirten, özellikle kendini geliştirmemiş insanların sorunu konuşarak değil şiddetle çözmeye meyilli olduklarını söyledi. Erkmen, “Daha genel bir ifade kullanacak olursak gelişmiş ülkelerde şiddet kullanım oranı düşüktür, o ülkelerde en fazla ses yükselmesi olarak karşımıza çıkar şiddet” diye konuştu.

“SÖZLÜ ŞİDDETLE FİZİKSEL ŞİDDET ARASINDA TEMELDE FARK YOK”

Sözlü şiddetle fiziksel şiddet arasında temelde bir fark olmadığını kaydeden Erkmen, “Fiziksel şiddete maruz kalan fiziksel olarak yaralanırken sözlü şiddete maruz kalan duygusal olarak yaralanır. Her iki şiddette de yaralanma söz konusudur. Özellikle futbol maçlarında 50 sene önce de küfür edilirdi, fakat son yıllarda olay fiziksel şiddet boyutuna ulaştı” dedi.

Bazı insanlarda öfke kontrol sorunun var olduğunu dile getiren Erkmen, “Öfke problemi ciddi bir ruhsal rahatsızlıktır. Kişi kontrolünü kaybederek kendini durduramaz. Şiddet şu an ülkemizde çok yaygın” ifadelerini kullandı.

“ÖFKE KONTROLÜ İÇİN BİREYSEL TERAPİYE BAŞVURULABİLİR”

Öfke kontrolü kapsamında alınabilecek önlemlere işaret eden Erkmen, “Kollektif olarak eğitimde şiddetin olumsuz yönlerine ağırlıklı olarak değinilebilir. Bireysel olarak ise psikoterapilerle tedavi edilebilir. Birey öfkenin kendisine zarar verdiğini sosyal hayatın bir noktasında anlar. Trafikte yaşadığı aşırı öfke, iş yerinde yaşadığı sinir, aile içinde yaşanan yüksek tartışmalar bireyi olumsuz yönde etkiler. Birey günlük hayatının içerisinde öfkesinin yol açtığı olumsuzluk durumlarıyla karşı karşıya kaldıkça öfkesini kontrol altında tutmak isteyecektir. Bu sebeple bireysel terapiye başvurulabilir” dedi.

“ŞİDDET EĞİLİMİ KALITSAL DEĞİL”

Öfke kontrolünün tedavi yönteminin temelde psikoterapi olduğunu kaydeden Erkmen, “Öfke yönetimine dair terapiler yapılır. Diğer bir tedavi yöntemi ilaç tedavisidir. Hekim kontrolünde kullanılan ilaçlar öfke kontrolü konusunda bireye destek sağlar” dedi.

Şiddet eğiliminin kalıtsa olmadığına da işaret eden Erkmen, “Çevre faktörü ile gelişir, bireye çocukluktan itibaren yerleşmeye başlar, zamanla doğru olduğu izlenimini oluşturur. Yaşanan her şiddet olayı, şiddeti kişi de normalleştirir” şeklinde konuştu.

“ADRENALİN PATLAMASI YAŞANAN ANLARI HATIRLAMAK ZOR OLABİLİR”

Yaşanan çok ani sinirlenme ve duygu durumlarında şuursuzluk, olayı hatırlamama durumu yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin de görüşlerini bildiren Erkmen “Adrenalin patlaması yaşanan anlarda olayı hatırlamak zor olabilir” dedi. Ani duygu durumlarında yaşanan olayı hatırlamama durumunun psikiyatride bir tanımı olup olmadığına ilişkin de Erkmen, “Şuursuzluk halinin özel bir tanımı ya da bir hastalığın belirtisi olma durumu yoktur. Herkes bu şuursuzluk durumunu yaşayabilir” diye bilgi verdi.

Gençlerin izledikleri ve dinledikleri medya içeriklerinden etkilendiklerini de kaydeden Erkmen, “Bu durum onların şiddete özenmesine neden oluyor. Şiddet sonradan öğrenilir, gençler de kendi aralarında bu durumu normalleştiriyorlar.”

Editör: Ezgi Bardakçı