Sağlık

‘Soğuk algınlığı’ deyip geçmeyin!

Prof. Dr. Yıldız Okuturlar son günlerde en sık görülen 5 hastalığı anlattı, korunma yollarına ve tedavide dikkat edilmesi gerekenlere yönelik bilgiler verdi, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

Dilek ŞAHİN

Havaların bir ısınıp bir soğuduğu bugünlerde pek çok kişide boğaz ağrısı, öksürük, burun tıkanıklığı, hapşırık, ateş ve yaygın vücut ağrıları görülüyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yıldız Okuturlar, özellikle sonbaharla birlikte kapalı ve kalabalık ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesi, okul ve kreşlerde de solunum yolu ve temasla kolayca bulaşan virüs ve bakterilere sıkça maruz kalınmasının hem çocukları hem de yetişkinleri olumsuz etkilediğini belirterek, alınacak bazı basit ama etkili önlemlerle korunmanın mümkün olabileceğini söylüyor. Soğuk algınlığı (nezle) veya grip gibi üst solunum yolu hastalıklarının tedavi edilmediğinde çok ciddi hastalıklara yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Yıldız Okuturlar son günlerde en sık görülen 5 hastalığı anlattı, korunma yollarına ve tedavide dikkat edilmesi gerekenlere yönelik bilgiler verdi, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

1. SOĞUK ALGINLIĞI (NEZLE)

Soğuk algınlığında şikayetler daha çok hapşırma, gözlerde sulanma, burun tıkanıklığı/ akıntısı olarak kendini gösteriyor. Hapşırma ve öksürmeyle virüslerin bulunduğu damlacıklar gerek solunum yoluyla, gerekse yüzeylerin üzerinde saatlerce kalabildiklerinden temas/dokunma yoluyla kişiden kişiye çok kolay ve hızlıca bulaşabiliyor. Soğuk algınlığı, ikincil bakteriyel enfeksiyonlar olan sinüzit, zatürre, bronşit ve orta kulak iltihabına yol açabildiğinden dikkatli olmak gerekiyor.

SOĞUK ALGINLIĞI KAPINIZI ÇALDIYSA!

Soğuk algınlığının tedavisinde antibiyotiğin yeri olmayıp aksine gelişigüzel kullanılacak antibiyotik fayda yerine zarar veriyor. Soğuk algınlığının tedavisinde istirahat etmek, bol sıvı (su, ayran, kefir, çorba) tüketmek, burnu açık tutmak için tuzlu su içeren burun spreyi kullanmak, bağışıklığı güçlendirmek için mevsim sebze-meyveleriyle beslenmek ve yeterli ve kaliteli uykuya dikkat etmek gerekiyor. 

2. GRİP

Özellikle ekim ayında başlayıp nisan ayına kadar görülme sıklığı artan grip; soğuk algınlığı şikayetlerine ek olarak yaygın vücut ağrısı, ateş, baş ağrısı, aşırı yorgunluk, göğüste rahatsızlık ve öksürükle kendini gösteriyor.

GRİBAL ENFEKSİYON KAPINIZI ÇALDIYSA!

Gribal enfeksiyonda influenza A ve B testi yaptırıp konulacak tanıya göre hekimin uygulayacağı antiviral tedavi ile iyileşme süreci hızlandırılacaktır. Evde de hijyen kurallarına uyulması ve bağışıklığı güçlendirmek için sağlıklı beslenme, istirahat, uyku, bol sıvı tüketimi ve mevsim sebze ve meyvelerinin tüketimi büyük önem taşıyor. 

3. COVID-19

Bu yıl da sonbaharla birlikte artış gösteren Covid-19 enfeksiyonu; ateş, boğaz ağrısı, tat ve koku kaybı, yaygın kas ve eklem ağrıları, öksürük, nefeste daralma, göğüste ağrı, sırt ve bel ağrısı, bulantı, kusma ve ishalle kendini gösteriyor. Hastalık bazı bireylerde daha ağır seyrettiğinden aşı olmayı ihmal etmemek gerekiyor.

COVİD-19 KAPINIZI ÇALDIYSA!

Hastalık şikayetlerinin başlamasıyla doktor takibine girmek önemli. Covid-19’da test pozitifliği durumunda kendinizi izole etmeniz ve maske takmanız virüsün yayılmasını önleyecektir. Ellerinizi sık yıkamanız ve öksürürken peçete veya maske kullanmanız önemlidir. Tedaviye rağmen ateşiniz varsa, nefes almakta zorluk yaşıyorsanız, sırt veya göğüs ağrısı hissediyorsanız mutlaka doktorunuza bildirin. Bağışıklığınızı güçlü tutmak için gerekli kurallara dikkat edin.

4. ZATÜRRE

Özellikle yaşlı ve kronik hastalığı olanlarda hayati riske yol açabilen ve hastaneye yatışı gerektirebilen zatürre; öksürük, balgam, yüksek ateş, nefes darlığı, sırt veya yan ağrısı ile kendini gösteriyor. Bu nedenle en kısa sürede doktora başvurmak gerekiyor. Bakteriyel zatürreden korunmak için aşılanmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldız Okuturlar “KOAH (Kronik Tıkayıcı Akciğer Hastalığı) hastalığı olanlar, 65 yaş üstü, diyabet, kalp hastalığı ve böbrek yetersizliği olanların pnömokok aşısı için doktorlarına başvurmaları önemlidir. Grip aşısı da sizi grip sonrası gelişecek zatürreden önleyecektir” diyor.

ZATÜRRE KAPINIZI ÇALDIYSA!

Zatürre genellikle, doktorun başlayacağı antibiyotik tedavisinden üç veya beş gün sonra düzelme başlar. Bağışıklığı güçlendirmek için sağlıklı beslenmek, dinlenmek ve bol sıvı tüketmek çok önemli. Aksi taktirde daha da ağırlaşabiliyor.

5. FARENJİT (BOĞAZ İLTİHABI)

Sonbahar ve kış aylarında çok sık görülen hastalıklardan olan farenjite bakterilerin ve virüslerin yanı sıra soğuk hava ve soğuk içecekler de yol açabiliyor. Boğaz ağrısı, yutma güçlüğü, yüksek ateş, baş ağrısı ve kulak ağrısına yol açan farenjitte antibiyotik tedavisi gerekebildiğinden doktora gitmeyi ertelememek gerekiyor. Bademcikler üzerinde sürüntü alma yoluyla hızlı test yapılıp tanısı konulabiliyor.

FARENJİT KAPINIZI ÇALDIYSA!

Farenjit olduysanız doktorunuzun önerisiyle antibiyotik tedavisine başlanabilir. Şikayetleri azaltmada; ağrı kesici, pastil, boğaz spreyi, tuzlu gargara ve soğuk buhar gibi uygulamalar faydalı olabilir. Sigara içilmemesi ve sigara dumanına maruz kalınmaması da iyileşme sürecinde çok önemlidir. Çoğunlukla antibiyotik başlandıktan iki gün sonra işe/okula  dönülebilir. Tüm diğer enfeksiyonlarda olduğu gibi bağışıklığı güçlü tutmak için gerekli kurallara dikkat etmek gerekir.

HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN 10 ETKİLİ ÖNLEM!

*Ellerinizi sık sık su ve sabunla en az 20 saniye yıkayın, özellikle yemeklerden önce mutlaka hijyene dikkat edin. Su ve sabunun olmadığı yerlerde dezenfektan kullanın.

*Kalabalık mekanlardan kaçının, mümkün olmuyorsa da maske takın.

*Toplu taşıma, cep telefonu ve kapı kolları yüksek bulaş riski taşıdığından gün içerisinde ellerinizi yıkamadan yüzünüze götürmeyin.

*Bağışıklığınızı güçlendirmek için mevsim sebze-meyveleriyle beslenin, bol sıvı (su, çorba, ayran, kefir) tüketin, yeterli ve kaliteli uyuyun, düzenli egzersiz yapın.

*Hava sıcaklıkları gün içerisinde değişkenlik gösterebildiğinden kıyafet seçiminizi ona göre yapın. Çok kalın tek bir kıyafet yerine daha ince birkaç kat giyinerek ortam sıcaklığına göre ayarlayın.

*Aşı olun.

*Islak saçla dışarı çıkmayın.

*Sosyal mesafenizi koruyun ve öpüşme/ tokalaşma yerine başınızla selam verin.

*Hapşırırken veya öksürürken avuç içinizi değil kağıt mendil kullanın ve hemen çöpe atın.

*Evde ya da çevrenizde hasta bir kişi varsa ortak eşyalar kullanmayın, çok yakın temasta bulunmayın, maske ve mesafeyi korumaya dikkat edin.