Mathieu, "60. Anniversary" turnesi kapsamında 20 Şubat 2025'te İstanbul Volkswagen Arena'da, 22 Şubat 2025'te Ankara Congresium'da dinleyicilerle buluşacak.
Dünyanın çeşitli yerlerinde sahne alan, 1200'den fazla şarkıyı 11 dilde seslendiren sanatçı, vokali ve sahne performansıyla müzik dünyasında beğeni kazandı.
"Edith Piaf'ın halefi" olarak gösterilen Fransız sanatçı, Eyfel Kulesi'nin 100. yıl kutlamasında Fransa ulusal marşı "La Marseillaise"i seslendirdi.
"TÜRK SEYİRCİSİYLE YENİDEN BULUŞMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUM"
Klasik Fransız chanson tarzının temsilcilerinden Mireille Mathieu, AA muhabirine müzik hayatına ve Türkiye'de vereceği konserlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Mathieu, kariyerinin başından itibaren dünyayı gezip, şarkılarını her sahnede dinleyicilere ulaştırma şansına sahip olduğunu belirterek, gittiği ülkelerin geleneklerini ve göreneklerini tanımanın, şarkıları aracılığıyla duyguları aktarmanın her zaman kendisi için çok zenginleştirici ve tatmin edici olduğunu söyledi.
Türkiye'de sahne almayı büyük bir heyecanla beklediğini dile getiren sanatçı, "Türkiye'ye son seyahatim 20 yıl önce Galatasaray Kulübü için Dolmabahçe Sarayı'nda verdiğim konserdi. 60 yıllık kariyerimi kutladığım turnem kapsamında Türk seyircisiyle yeniden buluşmaktan mutluluk duyuyorum." dedi.
Mathieu, müzik kariyerinde ilk kez 21 Kasım 1965'te Fransız televizyonunda yayınlanan "Le Jeu de la Chance" adlı bir yetenek yarışmasında keşfedildiğinden bahsederek, şunları anlattı:
"Kariyerim bir peri masalı gibi başladı. Menajerim Johnny Stark sayesinde, Sacha Distel ve Dionne Warwick'in ön grubu olarak Olympia sahnesine ilk adımlarımı attım ve ardından dünya çapında dağıtılan ilk şarkım 'Mon Credo'yu kaydettim. Kariyerimin ilk üç ayı çok yoğundu. Çocukluk hayalim gerçekleşiyordu ve neler yaşayacağımı hayal dahi edemiyordum. Şarkı kayıtları, röportajlar, sahneye çıkma, dünyayı tanıma… Öğrenmem gereken çok şey vardı."
"HER TÜR MÜZİĞİ DİNLEMEYİ SEVİYORUM"
Mireille Mathieu, Paul Mauriat, Francis Lai, Ennio Morricone, Maurice Jarre, Charles Aznavour, Michel Legrand ve Eddy Marnay'ın arasında olduğu birçok isimle çalıştığını, Fransız müziğinin uluslararası alanda özel bir yere sahip olduğunu ifade etti.
Mathieu, şarkıcı olmanın çocukluk hayali olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Benzersiz bir sese sahip olan Edith Piaf'tan çok etkilendim. İlk televizyon performansımda onun 'L'hymne a l'amour', 'La vie en rose' ve 'Jezebel' şarkılarını söyledim. Ancak menajerim, ilk albümümde bana özel şarkılar yaratacak Paul Mauriat, Francis Lai, Maurice Jarre, Charles Aznavour gibi muhteşem isimlerle çalışmamı sağladı. Bu sayede kendi repertuvarımı oluşturdum. Sahnemde madam Piaf'ı anmak için her zaman iki şarkısını seslendiririm. Her tür müziği dinlemeyi seviyorum. Özellikle ABBA, Queen gibi grupları, klasik müziği ve Maria Callas'ın muhteşem sesini beğeniyorum."