Nezle, grip ya da sinüzit gibi üst solunum yolları enfeksiyonu geçirenlerin orta kulak enfeksiyonuna dikkat etmesi gerektiğini belirten Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ali Titiz, özellikle sonbahar mevsiminde yaşanan ani sıcaklık değişkenlerinin orta kulak iltihabına davetiye çıkardığını söyledi: Orta kulak iltihabının en çok yenidoğan, okul öncesi ve okul çağındaki çocukları etkilediğini belirten Doç. Dr. Ali Titiz, orta kulak iltihabının çocuklara nazaran yetişkinlerde daha az görüldüğünü belirtti. Titiz konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Orta kulak, kulak zarının arkasında bulunan ve içi mukozayla kaplı hava ile dolu bölüme verilen isimdir. Orta kulakta; çekiç, örs ve üzengi adı verilen 3 küçük kemik bulunuyor. Vücudumuzun en küçük kemikleri olan bu 3 kemiğin görevi; sesin bu bölüme ulaştığında hareket ederek kulak zarından iç kulağa ulaştırmak. Sonbaharda özellikle artan nezle, gribal enfeksiyon, sinüzit olarak adlandırılan üst solunum yolu enfeksiyonlarından kulak da etkileniyor. Normalde içi hava dolu olan orta kulak boşluğu, enfeksiyonla birlikte sümüksü bir sıvıyla doluyor ve bundan kaynaklanan pek çok sorun başlıyor.'
İŞİTME KAYBINA YOL AÇIYOR
Orta kulak hastalığının; kulakta tıkanıklık, işitme azlığı, zarda deformasyon gibi sonuçlara yol açtığını belirten Titiz ,hastalığın kronik bir hal almasıyla birlikte işitme kaybının kalıcı hal alabileceğine dikkat çekerek şu bilgileri verdi: 'Orta kulak enfeksiyonu çok sık görülen, hemen herkesin hayatının bir döneminde karşılaştığı bir durumdur. Ama daha çok çocuklarda rastlarız.Özellikle yeni doğan, okul öncesi ve okul çağında daha çok görülür. Çünkü çocuklarda burun, sinüs ve orta kulağın anatomik olarak birbirine çok yakın olması enfeksiyon etkeninin daha çabuk komşu bölgelere bulaşmasına yol açar. Öyle ki yüz çocuktan 80'inden fazlası 3 yaşına gelene dek en az bir kere bu hastalığa yakalanır. Büyüme ile birlikte organların birbirine olan uzaklığının artması, bağışıklığın güçlenmesi gibi nedenlerle orta kulak iltihabının görülme oranı da düşer. Yetişkinlik döneminde daha azdır ancak sigara içenlerde ya da ailesinde bu hastalığa yatkınlığı yüksek olan yetişkinler de risk altındadır.'
TOPLU KULLANILAN MEKANLAR RİSK YARATIYOR!
Orta kulak iltihabı riskini arttıran en önemli etkenlerin başında kreş, okul gibi toplu ve kapalı mekanların geldiğini ifade eden Titiz, kapalı ortamların, enfeksiyon etkenlerinin kolayca bulaşabilmesi nedeniyle bir risk oluşturduğunu söyledi. Orta kulak iltihabının sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında daha çok görüldüğünü ifade eden Titiz, 'Zira bu mevsimlerde üst solunum yolu enfeksiyonlarında artış oluyor. Dolayısıyla bir kısmı da orta kulak iltihabına yol açıyor. Orta kulak enfeksiyonun risk faktörlerinde sigara ön plana çıkıyor. Anne-babaların, çocuğun yanında içmediklerini belirtseler de solunum yollarında taşıdıkları sigaradan etkilenmiş hava miktarı bile çocuklarda pasif içicilik oluşturabiliyor ve üst solunum yolu enfeksiyonu geçirme riskini 2 kat arttırıyor. Aynı zamanda yeterince anne sütü almayan çocuklarda ve bağışıklığı düşük kişilerde orta kulak enfeksiyonunun gelişme oranı artıyor.'
Titiz, 'Hastalığın, iltihabın etkisiyle önce kulak zarında kızarıklık, kalınlaşma ile ağrı ön plana çıkıyor. Ardından kimi zaman kulakta tıkanıklık, işitme azlığı ve çınlama ile kendini belli ediyor. Ağrı özellikle baş hareketi ile artıyor, orta kulakta gece yatış pozisyonuna bağlı olarak biriken sıvının kulak zarına baskı yapması nedeni ile uyku, ağrı ile bölünebiliyor. İlerleyen durumlarda ise kulak zarında delinme ile akıntı oluşabiliyor. Bazen bu akıntı hafif kanlı bir sızıntı şeklinde de görülüyor. Ama işin sevindirici kısmı şu ki; kulak zarı delinmesi, erken başlanan tedavi ile kendiliğinden iyileşebiliyor.'
Bütün bu riskler göz önüne alındığında kulak akıntısının her zaman ciddiye alınması ve bir an önce doktor kontrolünde tedaviye başlanmasının önemli olduğunu belirten Titiz, konuşmasının devamında şunları söyledi: 'Tedavisi geciktirilmiş veya tedavi başlanmamış hastalarda tam işitme kaybı, yüz felci veya menenjit gibi hayatı tehdit edici ve geri dönüşümsüz hasarlara yol açabiliyor. İşitme kaybı ve yüz felci gelişen hastalarda ise cerrahi tedavi gündeme gelebiliyor. Orta kulak hastalığının tedavi sonrasında kontrolü gerekiyor. Ağrı ve enfeksiyon geçmekle birlikte orta kulakta açık renkli sıvı birikimi ile kendini belli eden orta ku lakta sıvı birikimi 'seröz otit' gelişimi oluşabiliyor ve bu durum, ağrısız işitme kaybının sürmesine yol açabiliyor.Ama bu durumda da medikal veya cerrahi olarak ventilasyon tüp uygulaması yapılabiliyor. Orta kulak iltihabı tedavisinde ağızdan alınan ilaçlar ve ağrı tedavisi kullanılıyor. Ancak ileri durumlarda, kulak zarına çizik atmak ya da tüp takarak orta kulaktaki iltihabın boşaltılması da gerekebiliyor. İltihabın kurutulması ya da boşaltılması çok önemli. Enfeksiyonun sık tekrarlandığı durumlarda ise bu duruma zemin hazırladığı gösterilmiş geniz eti ve bademciklerin büyüklüğü var ise bu dokuların alınması enfeksiyon sıklığı ve şiddetini azaltıyor.'
ÇOCUKLARI ORTA KULAK İLTİHABINDAN KORUYACAK ÖNERİLER
- Bağışıklığını güçlendirecek olan düzenli ve dengeli beslenme ile uyku düzenine kadar birçok konuya dikkat edin.
- Kalabalık ve kapalı ortamlarda bulundurmayın.
- Bulunduğu ortamın temiz havası olmasına dikkat edin. Özellikle sigaralı ortamlardan kaçının.
- İlk altı ay mutlaka emzirin. Ancak emzirme pozisyonuna dikkat edin. Zira, bebeklerde östaki borusu yatay ve az gelişmiş olduğundan yatarak meme ya da biberonla beslenmesi, orta kulağa direkt olarak burun sekresyonlarının kaçmasına ve böylece orta kulak enfeksiyonuna neden olabilir.
- Nezle, grip ya da üst solunum yolu enfeksiyonu geçiriyorsa, yatarken bebeğinize yalancı emzik vermeyin. Zira yutkunma sırasında östaki borusu açılır ve çocuğun burnundaki ya da genzindeki iltihap, orta kulağa yayılabilir. Bu nedenle yalancı memeyi uyurken vermemek de yarar var.
- Burnunda akıntı ve iltihaplıyken bu iltihabın orta kulağa yayılmaması için çocuğun çok kuvvetli sümkürmesini engelleyin.
- Çocuğunuz hastalandığında mutlaka bir uzmana götürün
